Şirketler hukukçuları 'önleyici hekim' olarak görmeli

Yargı süreçlerinin hantallığı, ekonomik kalkınma açısından önemli bir engel. Ekonomik kalkınmanın olmadığı bir ortamda da hukukun gelişimi zor. Yani ekonomi ve hukuk arasında karşılıklı bir ilişki söz konusu.

Ulusal ve uluslararası projelerde hukuk danışmanlığı yapan Avukat Nedret Çavdar, “Sistematik olarak işleyen yargı süreçleriniz varsa, uyuşmazlıkları seri ve adil çözebiliyorsanız, ekonominin önünü açarsınız” diyor.

Yargı süreçlerinin hantallığı nedeniyle, Türkiye dahil birçok ülkede tahkim mahkemelerinin devreye girdiğini söyleyen Çavdar, şöyle diyor: “İsviçre, tahkim mahkemeleri konusunda kendisini çok geliştirmiş bir ülke. Tahkim, İsviçre’de bir endüstri haline gelmiş durumda. Çok değerli hukukçular çalışıyor ve büyük uyuşmazlıkları etkin ve hızlı bir şekilde çözmeye çalışıyorlar. Ancak, gerçekten pahalı bir yol. Ekonomik uyuşmazlıklarda konuyu yargı süreçlerine taşımadan ne kadar çabuk çözüm üretilirse o kadar şirketlerin yararına oluyor. Ancak, bizim ülkemizde uyuşmazlık çıktıktan sonra hukukçu ile çalışmaya başlanılıyor. Oysa şirketler, süreçlerinin her aşamasında hukukçu ile çalışmalılar." Çavdar’ın bu konuda ilginç bir benzetmesi de var. “Bu konuyu önleyici hekimliğe çok benzetiyorum. Düzenli olarak kontrollerinizi yaptırırsanız hastalık daha başındayken yakalar ve tedavi edersiniz” diyor Çavdar.

Türkiye’nin strateji üretmek konusunda da yetersiz kaldığını söyleyen Çavdar, “Strateji üretmek, ileri gitmek ve gelişmek için önemli bir başlangıç. Strateji deyince sanki hep devletler, hükümetler, partiler, siyasi ve politik gruplar strateji yapmalıdır diye genel bir algı var. Hâlbuki en basit alanlarda bile strateji olması gerekiyor, aksi takdirde nereye gideceğinizi bilmezsiniz” yorumunu yapıyor.

Bulgaristan, Şumnu doğumlu olan Çavdar, 8 yaşında iken ailesi ile Türkiye’ye göç etmiş.

Bulgarca, Makedonca ve Sırpça konuşan Çavdar, Balkan’ları iyi bildiği için bu alanda farklılaşmış. Özellikle vatandaşlık ve oturma başvuruları konularında çalışıyor. Son dönemlerde farklı ülke vatandaşlığı konularında artış olduğunu söyleyen Çavdar, “Farklı ülke vatandaşlığı konusu özellikle e-devlette soy bağı bilgilerinin yer almasıyla hız kazandı. Kişiler serbest dolaşım ve çalışma hakkı gibi nedenlerle AB ülkelerini tercih ediyorlar. Türk vatandaşları, Türk vatandaşı oldukları için, yani sırf bu nedenle temel bir zorluk yaşıyor diyemeyiz" diyor.