Şirketler dünyasında tehlikeli bir değişiklik
ABD endekslerinde artık rutin hale gelen yeni rekorlar söyleminin altını biraz kazıdığımızda ürkütücü bir resimle karşı karşıya kalıyoruz. Tüm perakendecileri ezip geçmek üzere olan Amazon’un karı yüzde 100 artmış durumda, büyüklüğü sayesinde fiyat dikte eden Walmart’ta kâr artışı yüzde 80, daha alt gelire hitap eden perakendeci Target ise yüzde 80 kâr artışı gördü. Apple, Facebook, Google gibi şirketlerin kâr ve nakde ulaşma sorunu yok. Apple sadece 5 ay içinde piyasa değerini 1 trilyon dolardan fazla artırdı. Bütün bunlar olurken küçük şirketlerin yüzde 21’i kapandı ve satışlarında yüzde 30 gerileme söz konusu oldu. Yerel ve küçük işletmelerin istihdam içinde önemli bir paya sahip olduğu ve aslında tekelleşmenin önünde durdukları göz önüne alınırsa salgın ve buna bir önlem olarak alınan ekonominin kapatılması kararının nasıl büyük bir tahribat yarattığını görebiliyoruz. Kapanan bu işletmeler ve yarattıkları istihdam kısa vadede kesinlikle geri gelmeyeceği gibi yukarıda saydığım büyük şirketlerin aksine diğer bazı büyük isimler verimli veya kârlı organizasyonlar olmamalarına rağmen kamu ve Fed desteği ile varlıklarını sürdürmeyi başarıyor.
“Japonyalaşma” olarak tanımlanan durumun kaynağında da aslında benzer bir dinamik var. Japonya uzun süredir deflasyonla mücadele ediyor ve Fed veya ECB’den çok daha önce sıfır/eksi faiz politikasına geçmiş olsa da varlık alımlarında daha agresif ve sürekli bir strateji izlemiş olsa da 1980'lerdeki büyüme ve endeks seviyelerine ulaşamadı. Pek çok dinamiğin devrede olduğunu söylemek mümkün. Bunların başlında demografik değişimler ve internetin getirdiği fiyatlama dinamikleri var. Demografik değişiklik yani yaşlanan nüfus siyasi tercihlerden harcama alışkanlıklarına, sosyal sigorta sisteminden iş gücüne kadar pek çok etkeni kökünden değiştiren ama bence hak ettiği kadar tartışılmayan bir dinamik. Ancak bu iki ana dinamiğe ek olarak bir de zombi şirketler var. Bir zamanlar ülkenin gurur kaynağı olması, büyük oranda istihdam sağlaması veya stratejik önemi gibi gerekçelerle batması gereken pek çok şirket yüzdürülmeye devam etti. Sadece bununla da kalınmadığı gibi bu karar banka bilançolarını da zora sokuyor. Sermaye olması gibi değil daha farklı kaygılarla kullanıldığında yani kapitalizmin 1 numaralı kuralı olan iflas mekanizması işlemediğinde kârsız, verimsiz ama ayakta kalan firmalarla baş başa kalıyoruz. BIS tespitlerine göre 1980’lerin sonunda ABD borsalarında kote olan şirketlerin sadece yüzde 3’ü zombi olarak nitelendirilebiliyordu. 2018’de bu oran yüzde 19 olarak açıklandı. Yani salgından önce bile çok yüksek bir oran söz konusuydu. Peki bu şirketler nasıl ayakta kalabiliyor? Yukarıda belirttiğim gibi düşük faiz politikası, Fed kredi uygulamaları ve kamu desteği sayesinde. İflasları zamana yaymakla iflas mekanizmasını tamamen ortadan kaldırmak ayrı stratejiler. ABD ikincisini seçerse kısa vadede bazı sorunların önüne geçebilir ancak uzun vadede verimlilik, büyüme gibi pek çok kritik göstergenin kötüleşmesi pahasına..... Tüm okuyucularımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gönülden kutluyorum.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.