Şirket evliliği teklifine ‘evliyim çoluk çocuk sahibiyim’ yanıtı veriyor
SARUHAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Zeki Saruhan, Yönetim Kurulu Üyeleri Sadık Ayhan Saruhan, Fevzi Saruhan ve M. Necati Saruhan, bu yılın başlarında grubun son durumunu gözden geçirirken 1947’ye döndü:
- Babamız Hakkı Saruhan, bu grubun temelini 1947 yılında Rize’de açtığı mağaza ile attı. Alçak ve yüksek gerilimli elektrik malzemeleri satışıyla ticarete başladı.
Ali Zeki Saruhan, 1970 yılını anımsadı:
- 1970 yılında farklı alanlarda girişimlerde bulunmak üzere İstanbul’a yerleştik.
Saruhan Ailesi, adım adım yeni işlere girişti:
- Elektrikli ev aletleri, endüstriyel temizlik makineleri ve zamanla her türlü toz-sıvı deterjanların ithalatı.
Saruhan kardeşler, 1985 yılında önemli bir adım daha attı:
- Alman Fakir Hausgerate ve Nilco markalarının Türkiye ve yakın coğrafyası genel distribütörlüğünü aldık.
İşler gelişip büyüdükçe Saruhan kardeşlerin yüreğinde sanayi, üretim ateşi yanmaya başladı:
- 1996 yılında Çorlu’da ilk makine fabrikamızı kurduk. Alman mühendislerle birlikte üretilen sanayi tipi temizlik makinelerini dünyaya ihraç etmeye başladık.
Geçenlerde Hakan Güldağ ve Merve Yiğitcan’la birlikte Saruhan Holding’in merkezine gittik. Ali Zeki Saruhan, Sadık Ayhan Saruhan ve Necati Saruhan ile buluştuk.
Onlara ailenin 3’üncü kuşak temsilcileri Furkan Selim Saruhan (Tedarik Zinciri Grup Başkanı), Hakkı Saruhan (Kimya Grup Başkanı), Kübra Saruhan Aslan (İhracat Grup Başkanı), Fatih Saruhan (Pazarlama ve Satış Grup Başkanı) ve Ömer Saruhan (Yatırım Grup Başkanı) eşlik etti.
Ali Zeki Saruhan, söze Alman Fakir’den girdi:
- Fakir, 1932’de kurulmuş bir marka. Fakir’le ilişkimiz 1985’te distribütörlükle başladı. 2005’te Fakir’in hisselerinin yüzde 10’unu aldık. Tedarikçi ve stratejik partneri olduk.
2007 yılında Almanya’da Saruhan Deutschland Holding’i kurup Fakir’deki hisselerini yüzde 45’e çıkardıklarını belirtti:
- Markaya bağlılığımız bizi Fakir’in çoğunluk hisselerinin sahibi yaptı. 2009’da Fakir’in kurucu aile dışındaki hisselerini aldık.
Sadık Ayhan Saruhan, Fakir’in kurucusunun o dönemdeki sözünü anımsadı:
- Fakir’in çoğunluk hisseleri Saruhan Ailesine geçerse mezarımda rahat uyurum.
Ali Zeki Saruhan, zamanla Fakir’in üretiminin büyük bölümünü Türkiye’ye taşıdıklarını kaydetti:
- Almanya’da küçük ev aletleri üretmek ateşten gömlek. Markanın çoğunluğu bize geçtikten sonra teknoloji de geliştirdik, yeni tasarımlar da yaptık. Fakir’in halen Çorlu’da 2, Almanya’da bir fabrikası var.
İşin zor tarafının marka bilinirliği olduğu üzerinde durdu:
- Pazarlama ve satış, işin en zor kısmıydı. Onu, Fakir’in halı yıkama makinesini Türkiye’ye ilk getirdiğimiz dönemde başardık. Şu anda küçük ev aletlerinde yılda 3 milyon adet ürün satıyoruz.
- Necati Saruhan, halen ithal ettikleri iki markaya işaret etti:
- Braun ve Delonghi’nin distribütörlüğünü yapıyoruz. Ailemizin gençlerinin hedeflerinden biri de Braun ve Delonghi’yi en azından birkaç üründe Türkiye’de üretime çekmek. Bu yönde girişimlerimiz var.
Bu noktada genç kuşaktan Furkan Selim Saruhan söz aldı:
- Ar-Ge odaklı bir grubuz. Kendi Ar-Ge merkezimizde teknoloji geliştiriyoruz. Şimdi daha stratejik düşünerek katma değeri yüksek ürünleri ülkemizde üretme kararı aldık. Tuzla Orhanlı’daki kendi yerimizde yüksek teknolojili ürünlerin üretimini gerçekleştireceğiz.
Sohbet sırasında yabancı şirketlerden satın alma, ortaklık teklifleri alıp almadıklarını sorduk, Ali Zeki Saruhan şu yanıtı verdi:
- Bize gelen şirket evliliği tekliflerine, “Evliyiz, çoluk çocuk sahibiyiz” cevabı veriyoruz.
Saruhan Ailesi, Türk markası sanılan Almanya doğumlu “Fakir”in hisselerini adım adım alarak şirketi Türkiye’nin bir değeri haline dönüştürdü.
Türkiye’yi “Fakir”in ana üretim merkezi yaptı. Küçük ev aletleri sektöründe 60-70 milyon dolarlık ithalatın önünü kesti.
Saruhan Holding, Braun ve Delonghi’nin bazı ürünlerinin üretimini Türkiye’ye çekerse, sektörde ithalata biraz daha fren koymuş olacak.
Yüksek teknolojili ürünlerin üretimiyle, Türkiye’de daha fazla katma değer yaratma şansı yakalayacak…
Kurtlar sofrasında rızık mı arıyorsunuz?
SADIK Ayhan Saruhan, Saruhan Holding’in merkez binasındaki show room bölümünü gezerken deterjanları gösterdi:
- 1999’da Çorlu’da yatırım yaparak Saruhan Kimya tesislerini faaliyete geçirdik.
O günlerde sektörden kendilerine yöneltilen soruyu anımsadı:
- Bize, “Kurtlar sofrasında rızık mı arıyorsunuz?” diyenler oldu.
Saruhan Kimya’nın ürünlerini sıraladı:
- Yılda 25 bin ton deterjan hammaddesi üretiyoruz.
- Toz deterjan üretimimiz 55 bin ton.
- 60 bin ton da sıvı deterjan üretimi söz konusu.
Mecburen emekli oldum
HÜRRİYET Gazetesi’nin Ankara’daki efsane polis-adliye muhabiri Nurettin Kurt’un vefatını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden gelen mesajla öğrendim.
Hemen sosyal medyaya baktım, Oya Armutçu’nun Instagram’daki paylaşımını okudum, gözlerim doldu:
- Ah be Nurettin, ne acelen vardı. 60 bile olmadın. Efsane polis-adliye muhabiri, arkadaşım, dostum, mesai arkadaşımız Nurettin Kurt genç yaşta yaşamını yitirdi. Çok üzgünüm, çok… Acımız büyük…
Nurettin Kurt, 2017 yılında “küçülme” kapsamında Hürriyet’le vedalaşması gündeme geldiğinde şu açıklamayı paylaşmıştı:
- 30 yıllık meslek hayatımda Sedat Simavi Ödülü, Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik Ödülü, 7 defa Gazeteci Barış Selçuk Ödülü, iki kez Çağdaş Gazeteciler Derneği Ödülü, TGC ve onlarca benzer ödüle layık görüldüm.
- Sadece gazetecilik yaptığım için 3 kez gizliliği ihlal suçundan toplam 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldım. Bunlar benim şeref madalyalarımdır.
- 27 yıl görev yaptığım Hürriyet Gazetesi’nden mecburen emekli oldum. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Nurettin Kurt’a Allah’tan rahmet diliyorum…
Mekanı cennet olsun…