Sıradan işlerle sıra dışı olamazsın
Vasat; ortamın, ortalamanın ifadesi… BEN dışındaki her şey… Üstün olmama hali, düşük de değil. İdare eder demek. Kıt kanaat diyen de var, ifrat ile tefrit arasındaki durak diyen de… Benim ise vasat ile derdim var. Önce şu prensipte anlaşalım; sıradan işler yapıp, vasat davranıp sıra dışı olamazsınız.
Peki, sıra dışı olmak mı gerekir? Eğer iddianız var ise evet… Değilse, vasatya ülkesinde, vasat gelir ekonomide, vasat hayat içinde belki rahat ama asla zafer üretmeyen hayatı yaşar, gidersiniz. Ancak ben vasat değilim, beni vasatlaştırdılar. Eğitirken, yönetirken, yönetilirken, çalıştırırken, yaşatırken…
Uçurumları sevenin kanatları olmalı
İyi de bu kanatlar, vasatlık mumuyla şekillenemiyor. Zira güneşe yaklaşırken eriyorlar. Civciv de uçurumu aşabilir ancak bir kartalın pençesinde… Vasati 84 milyon… Vasati 1,300 milyar dolar… Vasati gelir tuzağı… Aynı ufka bakarsak, vasatlığın bir kader olmadığı, tutum olduğunu göreceğiz.
Rahat mı yaşamak istiyorsun? Sürüde kal ve sürü gibi davran… Vasat, iyi bir sürünün tanımıdır aynı zamanda. Ben buna itiraz ettim. Ancak sistem, vasatı iktidar yapıyor ve sıra dışı başarılara zor geçit veriliyor. Zaten Vasatya; vasatlıkla yetinenlerin egemenliğidir ve farklı olanın budandığı iklimdir.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Vasatlığa dair…
Pi sayısını vasati 3 alınca ne olur?
Pi sayısını vasati 3 alırsan, değil uzaya, lavaboya dahi gidemezsin. Yörüngeye oturmak için virgülden sonra 23 hane gerekir zira… Bilgi yerine kanaat ile yetinirsen, vasat kalır, kıt kanaat geçinirsin. Vasat öğretmenin vasat öğrencisi, vasat yönetici yanındaki vasat çalışan… Vasat; ölümcül ortalama demek.
Vasat çalışan şirketin kaderi midir?
Her toplumun %2’si, sıra dışı zekâlardan oluşur. Sorun, bu %2’ye ne yaptığına dairdir. Eğer onu olağanüstü eğitir, sıra dışılığını besler ve sıra dışı işler yapsın diye sıradanların yöneticisi yaparsan, vasat gelir tuzağından çıkarsın. Ya da vasatlıkla yetinir, kürede kırık çöpü çeker, uygarlığı ıskalarsın.
not/ Çapımın altında iş yapıyorum, hedeflerimin uzağına düştüm
İnsan başını eksi 25 derecede soğut, ayağını artı 100 derecede kaynat, göbeği ORTALAMA 37,5’tir ama ölüdür. Çok iyileri, iyileri ayrıştırmadan, yeteneksiz ve kötülerle harmanlamak tam da budur. Ortalamayı tutturmuş, vasatı sağlamış ama olağanüstü başarıyı öldürmüşsündür.
Kem alât ile kemalât (sıradanlıkla mükemmellik) olmayacağına göre ortalamanın üzerine çıkmak için her alandaki vasatlıklarımızla yüzleşmemiz ve Vasatya’dan çıkmamız şart. Vasatya, sıra dışı başarıya imkân sağlamaz. Farklı olanı budar, değer üretene ket vurur, başarılıyı kıskanır, iyi olana çelme takar.
Vasatlıktan çıkabilir miyiz? Ben bir yol biliyorum. Hatta bin yol biliyorum. Çapımın altında iş yapıyorum, yapabiliyorum. Hedeflerimin uzağına düştüm ve vasatlaştırıcılardan bıktım, usandım. Farklı olanı, gayretliyi cesaretlendirsek, yetecek... Ama öncelikle vasatların zulmünden kurtulalım.
Yıllarca AR’aştırıyoruz da neden GE’liştiremiyoruz sorusuna cevap aradım. Farklı olandan KORKU, Bize benzemeyenden NEFRET, Rakiple düello yerine PUSU, Akıl yerine KURNAZLIK, Sabır yerine TELAŞ, Merak yerine BİAT, Bilgi yerine KANAAT, Özgün yerine TAKLİT, Ödül yerine CEZA olduğu gördüm.
Hal böyle olunca, vasat yönetici yanında, vasatlaştırılmış birey elinde Ar-Ge; ARakla GEtir oluveriyor. Bundan sıyrılmanın yolu, sıra dışı olanlara hayatta yer açmak, farklı olana sevgi ve saygı beslemek…