Sınırda karbon düzenleme mekanizmasında son durum
Bildiğiniz gibi, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Avrupa Birliği sınırları dahilinde ticari malların üretimi esnasında oluşan karbon maliyetlerine eşdeğer bir maliyetin Avrupa Birliği ülkelerine ithal edilen mallara da uygulanmasına ilişkin düzenleyici bir sistem. Bu düzenleme özellikle üretim sırasında yoğun sera gazı emisyonu gerçekleştirilen sektörlere odaklanıyor.
SKDM esas olarak Avrupa Birliği'ndeki “karbon kaçağı” riskini azaltmak için tasarlanmış bir düzenleme. Avrupa Birliği içinde mevcut durumda Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile karbon fiyatlandırması uygulanıyor. Ancak Avrupa Birliği iklim değişikliği ile mücadele sürecinde ETS kapsamında sağlanan ücretsiz tahsisatların azaltılarak sıfırlanmasını planlıyor. Ücretsiz tahsisatların sıfırlanması ise firmaların karbon maliyetlerinin yükselmesini beraberinde getirerek karbon kaçağı riskini artıran bir unsur. SKDM ile mevcut uygulamadaki ETS'ye eş değer bir karbon fiyatlandırma düzenlemesinin Avrupa Birliği’ne ithal edilen ürünlere de uygulanması hedefleniyor. Bu sayede Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren işletmelerin üretimlerini yurtdışına taşıması sonucu oluşabilecek karbon kaçağı riskinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu durum aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadeleyi de destekler nitelikte. Uygulamanın bir diğer amacı ise Avrupa Birliği dışındaki ülkelerde yerleşik üreticilerin sera gazı emisyonlarını azaltmaları konusunda yönlendirilmesi. Düzenleme ile ayrıca iklim değişikliği ile mücadele için kullanılabilecek bir gelir kaynağı elde edilmesi de hedefleniyor.
Avrupa Birliği’ndeki ETS’ye eş değer bir karbon fiyatlandırma mekanizmasına sahip ülkeler SKDM kapsamı dışında tutulacak. SKDM, Avrupa Birliği dışındaki üçüncü taraf ülkelerden ithal edilen ticari mallara uygulanacak. Avrupa Birliği’nin ETS düzenlemesini uygulayan İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn gibi EFTA ülkeleri ile İsviçre de SKDM kapsamı dışında tutuluyor. Ayrıca toplam gönderim başına değeri 150 Euro'yu geçmeyen ticari malların düzenleme dışında bırakılması planlanıyor.
12 Aralık tarihinde AB Konseyi ile Avrupa Parlamentosu müzakerecileri arasında SKDM konusunda yapılan görüşmeler sonucu, ücretsiz tahsisatların sonlandırılma takvimi ve AB endüstrisine ihracat desteği sağlanması konularında uzlaşıya varılması koşuluyla ön anlaşma sağlandığı duyuruldu. Yapılan açıklamaya göre SKDM uygulamasına 1 Ekim 2023’den itibaren başlanacak. İlk önce 3 yıllık bir geçiş süreci ile başlayacak olan uygulamada diğer hususlar ise gelecek müzakerelerde netleştirilecek. Bu aşamada her bir SKDM sertifikasının maliyeti Avrupa Birliği ETS tahsisatlarının hafta kapanışındaki ortalama ücreti üzerinden belirlenecek. Bu bedeller Avrupa Birliği'nin Resmi Gazetesi’nde yayınlanacak.
SKDM kapsamındaki sektörler demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen olarak belirlendi. SKDM kapsamındaki ürünlerin üretiminde kullanılan aglomere edilmiş demir cevherleri, ferro-manganez, ferro-krom, ferro-nikel, kaolin ve diğer kaolinli killer gibi girdiler de kapsama alındı. Ayrıca düzenlemenin etkisiz kılınmasını önlemek amacıyla, vida ve cıvata gibi bazı işlenmiş ürünlerin de sürece dahil edileceği belirtiliyor. Dolaylı emisyonlar da düzenlemede yer alacak. Tabi düzenlemede ilk etapta bu sektörler kapsam dahilinde görünse de, değer zinciri içerisinde bu sektörlerin girdilerini kullanan her sektör dolaylı olarak bu düzenlemeden etkilenecek. SKDM düzenlemesi, AB üyesi ülkeler ve Avrupa Parlamentosu tarafından resmi olarak onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.
Gelinen son durumda, AB ile mevcut ticari ilişkilerimizin zedelenmemesi için AB ile uyumlu bir ETS mekanizması kurulması elzem hale geldi. Zira firmaların üzerine gelecek ilave bir karbon vergisi yükü firmalarımızın rekabetçiliğine zarar verecek nitelikte. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız nezdinde ETS ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Öte yandan, Rusya-Ukrayna ihtilafından doğan enerji darboğazı birçok AB ülkesinde nükleer enerji ve fosil yakıt bazlı kömür santrallerinin yeniden kullanılmasını gündeme getirdi. Dünyadaki karbon emisyonunun yüzde elliden fazlasının sırasıyla Çin-ABD- AB-Hindistan-Rusya kaynaklı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bunlar da SKDM’nin getirebileceği bazı tartışma başlıkları.