Şimdi hasar tespit zamanı
Deprem sonrası ilk yapmamız gereken; olabildiğince fazla can kurtarılması, hasarların tespit edilmesi, güvenliğin sağlanması... Ortaya çıkan hasarlar ne kadar erken tespit edilebilirse çözümler de o kadar kısa sürede geliştirilebilir. Veriye dayalı restorasyon için zaten hasarın objektif tespiti gerekiyor.
Yardım korsanları hukuk devleti ile engellenmeli: Deprem sürecinde yardım korsanları türedi. Canını, oğlunu, kızını, anasını, babasını kurtarmaya çalışan insanların karşısında yağmacıların ortaya çıkması; halkın cezalandırmaya gitmesi doğru değil... Neticede bir hukuk devleti olduğumuz unutulmasın.
LOJİSTİK VE GÜVENLİK AÇIĞIMIZ
Lojistik de ilerlemeli: Deprem sonrası gereken malzemelerin ve hizmetlerin planlanması, organize edilmesi, dağıtılması ve yönetilmesi; süreci hayati önem taşıyor. Zira kurtarılanlar arasında ağır yaralılarımız var. Bu süreç, depremzedelerin en hızlı ve etkili şekilde desteklenmesini veya kurtarılmasını sağlayacaktır.
Güvenlik de ilerlemeli: Şu anda deprem bölgesinde çok sayıda istismarcı, fırsatçı, yağmacı ve katil dolaşıyor. Kurtarma ekipleri artık can güvenliği arıyor. Pek çok köyde sakinler, kendi varlığını koruma telaşında ve hırsızlığa karşı tedbir beklentisinde… Güvenlik zaaflarımız bu fay hattı ile açığa çıkıverdi.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Üniversiteler sorunu neden büyüyor?
Üniversitelere dair kararın yankıları büyüyor. Yüzbinlerce öğrenci yurtlardan çıkarıldı. Eğitime ara verilmemeli. Yurtları olmayan üniversiteler neden online eğitime dönüyor? 1999 depreminde çok hızlı bir şekilde organize olundu. Bu dönemde de yapılabilir. İl il planlanarak ince ince çalışılabilir.
Hızlı çözüm, pratik hareket neden hayati?
İçerisinde bulunduğumuz süreci kaotik bir hale de getirebiliriz. Anında çözümler de üretebiliriz. Covid döneminde yaptık. Yine yapabiliriz. Şimdiye kadarki eksikliklerimizi görüp yaptığımız hataları, önümüzdeki hayati 15 günde yapmayabiliriz.
NOT
İNKÂR, KÜÇÜMSEME KABULLENMEME GÖRMEZDEN GELMEDEN VAZGEÇİLMELİ
Sorunlar ortaya çıktığı andan itibaren bu sorunları görmezden gelme, küçümseme, yok saymadan vazgeçilmeli, duyarlılık artmalı... Zira en büyük hasarımız burada... Sorunları görüyoruz ama üzerine yatıyoruz. Sorun daha da büyüyor.
Kafamızı kaldırıp çözüm aradığımızda birçok mağduriyet ortaya çıkmış oluyor. Organizasyon, işbirliği, hassasiyet... Bu üç birlikteliğin yarattığı sinerji; her sorunumuzu çözer. Benim merak ettiğim şudur; bu kadar büyük bedel ödediğimiz deprem felaketinde acaba neyi öğrenmiş olacağız?
17 Ağustos 1999 Marmara depreminde; zemin etüdünün hayati olduğunu öğrendik. 2011 Van depreminde, lojistik ne kadar önemliymiş, anladık. Şimdi bu deprem bize acaba ne öğretmiş olacak?
İmar affeder, deprem affetmez diyoruz da bu sorunu küçümseme kültürü, bir anda değişmez ki… Olan bitenden kaderi sorumlu tutma inancı, aniden ortadan kalkmaz ki… İnkâr ile varılacak bir kalıcı çözüm göremiyorum ben. Sahi, bu deprem bize neyi öğretmiş olacak? Merak etmiyor musunuz?