Silinen 6 sıfırdan 1'i geri geldi
Sıfır silme operasyonunun yapıldığı 1 Ocak 2005 tarihinden bu yana Tüketici Fiyatları Endeksi'ne (TÜ- FE) göre hesaplanan toplam enflasyon oranı yüzde 1185.1 oldu. 2022 sonunda yüzde 989.2 olan bu oran özellikle genel seçim sonrası yapılan zamlarla artarak, 2023 Haziran ayı sonunda yüzde 1000 barajını aştı. Böylece 2005 yılı başında paradan silinen altı sıfırdan bir tanesi geri dönmüş oldu. Eğer enflasyon ile mücadelede başarılı sonuç alınamazsa ve gelecek 10 yılda yıllık ortalama enflasyon örneğin yüzde 26 olursa ikinci sıfır da geri dönmüş olacak.
Enflasyondaki yükselişin etkisiyle metal paralardan önce 1 kuruş, daha sonra 5 ve 10 kuruş kullanılmaz oldu ve dolaşımdan çekildi. 1 Ocak 2009’da dolaşıma sürülen 200 liralık banknot ile o günün kur düzeyi üzerinden 130 dolar 78 sent almak mümkündü. Temmuz ayının ortasında 200 liralık banknot ancak 7 dolar 43 sent ile (Dün saat 18:00'deki kur hesabıyla) değiştirilebiliyor.
2018’deki politika değişikliği
2005 başı ile 2017 sonu arasındaki dönemde yıllık ortalama enflasyon oranı tek haneli olmuş ve yüzde 8.4 oranında hesaplanmıştı.
Yıllık ortalama enfl asyon, Cumhurbaşkanlığı’nın yetkilerinin artırıldığı 2018 yılından sonra yükselişe geçmiş ve 2018 başı ile 30 Haziran 2023 arasında yüzde 29.9’a yükselmişti. Faiz oranlarının para arz ve talebinin buluştuğu noktada belirlendiği yıllarda enfl asyon oranını düşük tutmak mümkün olmuştu. Faiz oranlarının idari kararlarla düşük tutulması girişimleri ise hem kur düzeylerini hem de yıllık enfl asyon oranlarını tırmanışa geçirmişti.
Para, kur ve faiz politikalarındaki dönüm noktası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Mayıs 2018’de Londra’da yapılan bir toplantıda yaptığı şu açıklama olmuştu. “Sebep-netice ilişkisine baktığımız zaman faiz sebep, enfl asyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa enfl asyon da o kadar düşük olur.”
70’li yılların ikinci yarısında yükselen enflasyona rağmen Süleyman Demirel’in ve Bülent Ecevit’in başbakanlık dönemlerinde faiz oranlarının düşük tutulması da olumsuz sonuç vermişti. 1988’de Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal’ın mevcut faiz oranını 1 puan indirmesi sonrasında hızla artan kurları frenlemek için faiz oranlarının yükseltilmesi iki yıl süren bir resesyon yaşanmasına yol açmıştı. 1993 ve 1994’te Başbakan Tansu Çiller’in idari ve keyfi kararlarla başlattığı faiz operasyonu ise ağır bir ekonomik krizi tetiklemişti. 70’li yılların ABD’sindeki Nixon ve Carter’ın başkanlık dönemlerinde yürütülen faiz manipülasyonları 1971 ile 1982 arasında ekonominin dört kez daralmasına neden olmuştu.