Silah meselesi
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, uluslararası yeni bir "silahlanma yarışının" fitilini ateşledi.
ABD sadece bu hafta Ukrayna'ya gönderilecek 2,5 milyar dolarlık yeni bir silah yardım paketi açıkladı. ABD'nin Ukrayna'ya savaşın başından bu yana toplam silah yardım bedeli ise 27,5 milyar dolara ulaştı.
İşgalin başında "yenilmez" görünen Rus güçlerine karşı direnen Ukrayna yönetimi, karşı atağa geçip Rusya'nın işgal ettiği toprakları geri almak için tüm dünyadan tank arayışına girmiş durumda. Nitekim, geçen hafta Almanya'daki Rammstein askeri üssünde gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları toplantısındaki ana gündem maddelerinden biri de bu oldu.
NATO ülkeleri bakanlarının toplantı için İttifak'ın karargahının olduğu Brüksel yerine, Almanya'daki bir askeri üssü seçmiş olmaları bile aslında başlı başına mesaj. Toplantıda da ev sahibi Almanya'ya yönelik "Ukrayna'ya Alman üretimi Leopard tanklarının gönderilmesine izin ver" baskısı öne çıktı.
Üç Baltık ülkesi, Letonya, Estonya ve Litvanya ortak bir bildiri yayınlayarak, Almanya'ya resmen Ukrayna'ya Leopard tankları sağlama çağrısı yaptılar. Polonya daha da ileri gitti; Polonya Başbakanı, eğer Almanya tanklar için yeşil ışık yakmazsa, Polonya'nın daha küçük bir ülkeler koalisyonu kurup, Ukrayna'ya tank göndermek için harekete geçeceğini açıkladı.
Tüm bu tepkilere rağmen Almanya Başbakanı Olaf Scholz hala direnen bir görüntü çiziyor. Ancak koalisyon ortağı Yeşiller'de hareketlenme başladı. Yeşiller Partisi'nden olan Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Polonya'nın Ukrayna'ya Alman menşeli Leopard tankı sevk etmek istemesi halinde, buna karşı çıkmayacaklarını resmen açıkladı.
Tank mevzusu bu kadar gündem olunca, elbette Fransa Cumhurbaşkanı Macron da dışında kalamadı. Macron da, Ukrayna'ya Fransız yapımı Leclerc tipi tank gönderme fikri üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
TÜRKİYE DE SAVAŞ UÇAĞI ARAYIŞINDA
Ukrayna, Rus işgaline karşı tank mevzusunu sürekli gündemde tutarken, AK Parti hükümeti de savaş uçağı envanterini geliştirme derdine düşmüş durumda.
Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın ABD'nin satmak için -deyim yerindeyse- bin dereden su getirdiği F-16 savaş uçaklarına "alternatif" aramakla meşgul. Uluslararası basında çıkan haberlere göre Akar, NATO toplantısından hemen sonra Londra'ya yaptığı ziyarette, İngiliz mevkidaşı Wallace ile savaş uçağı alımı konusunu görüştü. Akar'ın pazarlığını başlattığı silah alım paketinde Avrupa ortak yapımı Eurofighter jetleri var. Pakette ayrıca, C-130J nakliye uçakları ile fırkateynler de bulunuyor. Görüşmeye konu tüm paketin bedelinin 10 milyar doların üstünde olduğu ifade ediliyor.
AK Parti hükümetinin bir yandan ABD'yle F-16 pazarlığını sürdürürken, diğer yandan İngiltere ile Eurofighter alımı görüşmelerine başlamasının temel nedeni, Ege'deki Türk-Yunan savaş uçağı dengesinin, Ankara açısından sıkıntılı bir döneme girmiş olması.
AK Parti'nin Rusya'dan S-400 füzesi alma kararı nedeniyle Türkiye beşinci nesil savaş uçağı F-35 üretim projesinden dışlanırken, Yunanistan bu alandaki envanterini geliştirdikçe geliştirdi. Nitekim Yunan Dışişleri Bakanı Dendias'ın hafta sonu yaptığı açıklama durumu açıklar nitelikte. Dendias aynen şöyle dedi;
“Farz edelim ki Türkiye, ABD'yi F-16'ları modernize etmeye ikna etmeyi başardı. Türkiye, ilk modernize edilmiş F-16'ları aldığında, Yunanistan 83 adet viper düzeyinde F-16 , 24 adet 4.5 nesil uçak olan Rafale'ye sahip olacak. Bunun üzerine beşinci nesil savaş uçağı olan ilk F-35'lerini de alacak..."
Durum ortada. Dış politikada AK Parti hükümetinin yaptığı yanlışların etkileri, gelecek nesilleri sıkıntıya sokacak kadar derin..