Şikayet eden lider olur mu?
TUNÇ DİPTAŞ
Şikayet etmeyi seviyor musunuz?
Bu soru size tuhaf gelebilir. Ancak etrafınıza şöyle bir bakın. İnsanlar aslında şikayet etmekten fena halde keyif alıyorlar. Hatta iletişimlerinin çoğunu böyle geçiriyorlar.
Bir araya geldiklerinde bu yolla birbirleriyle bağ kuruyorlar. Hayallerini, amaçlarını, hedeflerini anlatmak yerine değiştiremeyecekleri şeylerden bahsedip şikayet etmeyi tercih ediyorlar.
CEO’nun tercihi
Geçtiğimiz günlerde önemli bir firmanın CEO’su ile bir araya geldim. Toplantının amacı benim şirkette bulunan yöneticilere performans ve liderlik konusunda nasıl bir katkı verebileceğimi anlamak üzerineydi.
Şirketin CEO’su ile kendi vizyonu ve firmanın vizyonunu, amacını, güçlü ve zayıf taraflarını, hedeflerine ne kadar zamanda ulaşmak istediğini, takımı için neler düşündüğünü öğrenmek için buluşmuştum.
Hem kişisel hem de çalıştığı firma ile ilgili tamamen pozitif sorular sordum. Hedeflerini, vizyonunu, amacını, çalışanlarıyla ilişkilerini anlamaya çalıştım. Ancak tam iki saat boyunca şu sözleri işittim:
“Çalışanların eğitim seviyesi düşük. Başarılı insanları bulmak ve elde tutmak çok zor. Çalışma ortamları yeterince elverişli değil. Şirketin kurum kültürü oturmamış. Yöneticiler çalışanlara mobbing yapıyor. Ekonomi her gecen gün kötüleşiyor. Dolar aldı başını gidiyor. Ülkenin içinde bulunduğu belirsizlik başarılı olmaya izin vermiyor…”
Bir sordum bin ah işittim derler ya işte öyle. Bütün toplantı CEO’nun kontrol edebileceği veya edemeyeceği konulardan şikayeti ile geçti. Her ne kadar pozitif yönlere çekmeye çalıştıysam da bunu başaramadım. Anladım ki şikayet etmek bu kişide alışkanlık haline gelmiş. Çalışacağım kişilerde ilk aradığım özellik gelişime ve geri bildirime açık olmasıdır.
Sürekli şikayet etmek insanı gelişime ve geri bildirime kapatır. Hayat bir film ise ve bu filmde sürekli şikayet ediyorsanız kahraman değil kurban rolündesinizdir. Filmin konusu da kahramanlık hikayesi yerine dram oluverir.
Gerçek bu değil
Sürekli şikayet etmek bizi özümüzden, saf enerjimizden uzaklaştıran bir davranış. Bütün dünyayı kapkaranlık görmemize neden olur. Hayatını gerçekleştiren bir kişi olmaktan çekip öğrenilmiş çaresizliği yaşayan bir kişiliğe dönüşürüz.
Çocukluk döneminden itibaren sahip olduğumuz yaratıcılık potansiyelimizi ve yaşam zevkimizi gölgelemeye başlar. Etrafınızdaki insanlar da bizimle ayni tarzda iletişime geçer. İnsan farkında olmayarak etrafındakilerin davranışlarını benimser. Sürekli şikayet ettiğiniz zaman sizin gibi şikayet edenler sizinle olmaya başlar.
Gelişmek, büyümek isteyen insanın engelidir şikayet etmek. Stanford Üniversitesi’nde nörobilim uzmanlarının yaptığı son araştırma gösteriyor ki her şikayet ettiğimizde beynimizin problem çözme ve hafızadan sorumlu olan bölgesi hippocampusta küçülme yaşanıyor.
Peki, neden şikayet ederiz?
İnsanın 6 temel ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçların başında kendini güvende hissetmek ve sosyal bağ kurmak gelir. “Ben yetersizim” düşüncesi insanın en büyük korkusudur.
Bu korkuyla yüzleşmek ve kendini yetersiz hissetmek istemeyen insanın en kolay çözüm yolu şikayet etmektir.
Böylelikle kendini güvende hisseder, sorumluluğunu almak yerine dışarıdan gelen faktörleri sorumlu tutmak daha kolaydır.
Sosyal bağ kurmanın ve ilgi çekmenin en kolay ve olumsuz yolu herhangi bir konuda şikayet etmektir.
Şikayet eden insan anında bütün gözlerin kendisine çevrilmesini sağlar; kendini önemli hisseder ve olumsuz da olsa ilgi görür.
Kendini önemli ve güvende hissetmenin, sosyal bağ kurmanın en güzel yolu ise sevgi vermektir.
Şikayet etme alışkanlığından kurtulmak için ne yapmalı?
1- Farkındalık, hayatımızı daha iyi yaşamanın ilk adımıdır. Şikayet ettiğiniz her anın farkına varın ve mümkünse bu anları günlüğünüze yazın.
2- Kabullenebilmek en büyük ikinci erdemdir. Yaşadığınız şeyleri anlamlandırabilmek için şikayet etmek yerine önce var olan gerçekliği kabul etme yolunu seçin.
3- Hayatta her zaman iki gerçeklik söz konusudur. Ya kontrol edebilirsiniz ya da edemezsiniz. Ülkenin yönetiminde yer almıyorsanız ülkenin durumundan, ekonomiyi yönetmiyorsanız doların durumundan şikayet etmek sadece zaman kaybıdır. Kontrolünüzde olan, sorumluluk alabileceğiniz aktivitelere odaklanırsanız daha az zamanda daha çabuk yol alırsınız.
4- Sürekli şikayet eden insanlarla mümkün olduğunca bir araya gelmemeye çalışın. Bir araya geliyorsanız şikayet etmenin zaman kaybı olduğunu onlara anlatın.
5- Hayata dair amacınızı ve vizyonunuzu netleştirip sadece bunlara yoğunlaşın. Böyle yapmayı başardığınız zaman şikayet etmeye vakit kalmadığını göreceksiniz.
Lider insanın tercih etmediği bir iletişim yoludur şikayet. Başarılı bir lider, şikayet etmeyi vakit kaybı olarak görür. Ya lider olursunuz ya şikayet edersiniz. İkisi bir arada olmaz.
Seçim sizin.