“Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi”nden notlar…

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ve T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı iş birliği ile düzenlenen “TBD 6. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi “ geçtiğimiz hafta BTK Konferans salonunda gerçekleştirildi.

TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe’den zirveyi anlatmasını rica ettim.

Aktepe , “BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’nun açılışta konuşmacı olarak yer aldığı zirveye Kamu, özel sektör ve üniversitelerimizin yöneticileri, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütlerimizin temsilcileri, Siber Güvenlik Uzmanları, öğrenciler ve basın mensupları katılımı ile gerçekleştirdiğimiz Zirveye ilk gün 500 ikinci gün ise 400 olmak üzere toplam 900 kişi fiziki olarak katılım sağladı..

Programda alanlarında söz sahibi olan 24 uzman konuşmacı olarak yer almıştır.” Bilgisini vererek Başladığı anlatımını şu sözleriyle sürdürdü…

“Kahramanmaraş merkezli deprem hepimizi derinden üzdü.

Ben de deprem bölgesine gidenlerden biriyim.

Adıyaman’a STK’larla beraber gittik.

1999 depremini unutmayacağız demiştik.

Ama unutuldu.

Bu deprem gösterdi ki; özel sektör, kamu, STK’ların işbirliğinin önemi açık olarak görülmektedir.

Siber güvenlik, ulusal güvenliğimiz anlamına gelen bir konuma ulaşmıştır.

Bunun yanı sıra, siber dayanıklılık toplumu ilgilendiren hayati bir unsur haline gelmiştir.

Siber dayanıklılığın temel amacı kritik altyapıları doğal afetler, sabotaj ve siber saldırılar başta olmak üzere her türlü saldırılardan korunur yapılara dönüştürerek, iş sürekliliğinin sağlanmasıdır.

Oysa, afet esnası ve sonrasında dijital operatörlerin yaşadığı zorluklar, afet şartlarına ve boyutlarına çok da hazırlıklı olmadığımızı ortaya koydu.

Binlerce insanımızı da zor durumda bıraktı.

Operatörlerimizin bu güne kadar kendilerini tanıtırken verdikleri bilgiler bizleri oldukça umutlandırıyordu.

Ancak Kahramanmaraş depremi sürecinde iletişimde yaşanan olumsuz durum bunun gerçek olmadığını bizlere gösterdi.

Beklentimiz bundan sonra baz istasyonlarının konulacağı yere kadar bütün ayrıntıların afet koşulları dikkate alınarak acilen yeniden ele alınmasıdır.

Yine aynı aciliyetle, ilgili kurumlarca enerjinin her koşulda temini konusu mutlaka ulusal önceliğimiz olmalıdır.

Bu nedenle bilgi teknolojilerini merkeze alan bir yaklaşımla, güvenilir bir biçimde dijital dönüşümü tüm gerekleriyle ve sürdürülebilir olarak oluşturmak zorundayız.

Günümüzde, siber tehditlerin yenilikçi teknolojiler ışığında geliştiği ve saldırı yüzeylerinin genişlediği malumdur.

Siber saldırılarda her yıl %300’den fazla artış olduğu, özellikle de sosyal mühendisliğe yönelik saldırılarda yoğunlaştığı görülmektedir.

OECD raporlarında Siber güvenlik, çevre ve salgın hastalıklar ile birlikte 21. yüzyılın en büyük riskleri arasında yer almaktadır.

Küresel olarak siber suçların yarattığı maliyetin her yıl yaklaşık %15 artmakta olduğu bilinmektedir.

Ayrıca söz konusu maliyetin 2025 yılında yaklaşık 11 trilyon ABD Dolar büyüklüğe ulaşacağı belirtilmektedir.

Dolayısıyla Küresel Siber Suçlar, dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi haline dönüşmektedir.

Bu değerin hangi seviyelere ulaşacağını da kestirebilmek gerçekten çok zor.

Özellikle doğal afetler döneminde yoğunlaşan sosyal mühendislik saldırılarına karşı toplumun bilinçlendirilmesi ve vatandaşlarımızın siber dayanıklılık becerilerinin artırılması amacıyla farkındalık yaratılması çalışmalarını TBD olarak önemsediğimizi belirtmek istiyorum.

Ayrıca yerli siber güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesi ve kritik altyapılarda kullanımının yaygınlaştırılması üzerinde çok yoğun çalışmamız gerektiğine inanıyoruz.

Ülkemizdeki kritik altyapılarda kullanılan siber güvenlik ürünlerinin %90’dan fazlasının yurtdışı kaynaklı olduğu bilinmektedir.

Bu durumu aşmak için, siber güvenlik ekosisteminin geliştirilmesi ve özgün olarak geliştirilen milli ve yerli ürün sayılarının arttırılması ile sağlanabilir.

Deprem bölgesinde kamu, özel sektör, STK’larla işbirliği yaparak iş garantili eğitimlerimiz olacak.

Son yaşanan depremi unutturmamayı hedefliyoruz.

Programı konuşmacılar ve uzmanların yer aldığı oturumlar sonrası 2023 yılına ait " Siber Güvenlik Ekosistemine Katkı Ödülleri ve Sponsor Plaketleri töreni ile sonlandırdık.

Zirve sponsorluk gelirlerimizin belli bir kısmı Hatay deprem bölgesinde oluşturulmakta olan “ASO Yaşam Merkezi”nde, “TBD Bilişim Evi” Konteyner’i ve benzeri projelerin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanılacaktır.“ sözleri ile zirvenin anlatımını sonlandırdı.

TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe’nin deprem bölgesinde yaşanılan iletişim sorunlarını ve çözüm önerilerini, siber güvenliğin önemini vurgulayan konuşmasının ilgililerce dikkate alınacağına inanıyorum…

TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe ve yönetim kuruluna, Zirveyi düzenleyenlere, emeği geçenlere, katkı sunanlara teşekkürlerimi ifade ederken e ödül alanları da kutluyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar