Seyahate gitsem mi gitmesem mi?
Geçmiş günlerdeki sohbetlerimizden birinde sizlere aktardığım bir olay vardı.
Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen olası müşterilerle yazışmalar yapılmış ve bunların bir kısmı ile ilişkiler sıcak bir seviyeye taşınmıştı.
Bunun üzerine, ihracat pazarlaması ile uğraşan arkadaşların, potansiyeli yüksek olan bazı müşterilerle yüz yüze görüşmeler yapmak için seyahate gitmelerinin önemini vurgulamıştım.
Seyahat planını ve bütçesini hazırlamalarını takiben de patronun onayını almalarını söylemiştim.
Bir sonraki görüşmemizde gençlerin yüz ifadelerinden olumsuz bir şeyler olduğunu algıladığımda sıkıştırıp detayları anlattırmıştım.
Özet olarak söyleyecek olursak patronları “ Biraz mal satın da ondan sonra seyahat etmeyi düşünürsünüz “ demiş ve gençlerin planı ile bütçesine bakmamış bile.
Patrona sadece şunu söylemiştim “ Bu gençler oturdukları yerden iş yapabiliyorlarsa neden sana çalışsınlar. Kendi başlarına çalışır satar, komisyon alır ve daha çok kazanırlar.”
Bu olaydan birkaç sene sonra da başka bir patron bana sordu “ Neden doğru müşteri ile karşılaşamıyorum?”
Şikâyeti, gelen kişilerin çoğunun aracı olması ve istenilen komisyon miktarlarının yüksek olması nedeniyle işlerin bağlanamadan bir yerde kopması.
Bu nedenle, bağlayabildikleri işlerin düşük kâr oranlı olması da başka bir keyifsizlik nedeni.
Sordum “ Bu aracılar seninle nasıl temas ediyorlar?”
Cevabı çok basitti çünkü bu aracılar gelip bu üreticiyi yerinde ziyaret ediyor ve konuşuyorlardı.
Bu arkadaşımıza sordum “Sen en son ne zaman müşteri ziyaretine gittin?”
O da “ Hocam bir iş yapsaydık da öyle gitseydik “ demez mi?
Ben nasıl bir bakış attıysam…
Ayağa kalktı ve “ Hocam ben bir duman üfleyip geleyim izninle “ dedi ve bir süre sonra geldi.
O gün o konuyu bir daha konuşmadık amma aradan geçen birkaç hafta sonra beni arayıp yaptığı çalışmaları, temaslarını anlatıp hazırladığı seyahat programını açıkladı.
Sonra da “ Hocam o günkü bakışın gözlerimin önünden gitmiyor “ dedi.
İyi ki biraz hayret biraz da sitem dolu bakışlarla o arkadaşı süzmüşüm.
Hedef olarak konuşulan bölgeye uçakla gidip, orada bir araba kiralayıp, çevredeki iki ülkeye de geçip olası alıcılarla yaptığı çalışmaları anlatırken aldığı keyif, odadakilerin tümüne yansımıştı.
Özlü sözü hepimiz biliriz “ Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur.”
Bugünün teknolojisinde fiziksel ziyaretler gereksiz gibi düşünülse de özellikle ilişkilerin kurulduğu ilk zamanlarda yapılacak ziyaretler, ilişkilerin sağlam temellerde olmasını kesinlikle sağlar.
Bundan sonra isterseniz sadece elektronik ortamda, isterseniz telefonla görüşün, ilişkileriniz çok farklı zeminlere kaymayacaktır çünkü temel sağlam atılmış ve ilişki binası yükselmiştir.
İster katılımcı isterseniz ziyaretçi olun fuarlar çok etkin tanışma zeminleridir.
Buralarda, potansiyeli olan olası müşterilerle kurulacak ilişkiler, gelecek iş bağlantılarına kesinlikle kapı açacaktır.
Yeter ki sizler olası müşterilerden uzakta durmayın, akıllarından çıkmayın.