Senden akıllılar bul ve onların hizmetine gir
Yeni nesil yöneticinin tutumu bu... Hem akıllı ve nitelikli insanları bulacaksın hem de bunların hizmetine girecek kadar iyi olacaksın. Allah firma sahiplerine kolaylık versin. Ki buna ihtiyaçları olacak. Zira rekabetin oyun kuralını yeniden koyduğu bu ortamda hemen herkes “iyi yönetici” için servet ödemeye hazır.
Peki, bu yöneticileri nasıl bulacağız? Bizde de sayıları artmaya başlayan headhunter firmaları, bu soruya cevap aramak için kurulmuş. Kelle avcıları diyebileceğimiz bu insanlar, firmaların ihtiyaç duyduğu yeni normalin yöneticilerini bulup çıkarabiliyor mu dersiniz?
Ne yazık ki genelde bulamıyorlar zira yeni normalin tanımladığı yöneticiyi yetiştirecek ortamlar fazla değil. İşletmelerimizin yönetici ihtiyacı ortalama %80 oranında içeriden karşılanıyor. Bunun iyi tarafı, tepedekinin neyi yönettiğini iyi bilmesi. Ancak fark yaratacak zıplamalar bekliyorsanız, dışarıdan gelen yüzde 20’lik kesime bakmanız gerekiyor.
Tepe yöneticisinin yeni normalinde ilk sıraya, çalışanlarına liderlik vasfı oturuyor. Eski normalin söylemi olan “patrona el pençe divan” yöneticilerin modası geçiyor. Zira patron, “el pençe divan yönetici” değil, firmasının milyonlar hatta milyarlarını “sürdürülebilir büyüme” ikliminde tutabilecek biri gerekli.
Sahi, kendinden daha akıllı ve iyi insanları bulacak ve onların hizmetine girecek kadar iyi yöneticilerimiz var mıdır sizce?
SADAKAT KİME? LİYAKAT KİMDE?
KOBİ’lerimizin kurumsallaşma alanından en fazla takıldıkları da işte bu ikilem oluyor; sadakat ile liyakati aynı anda bulamıyorsak, hangisine öncelik vermeliyiz?
Konuştuğum pek çok patron; “yanlış yaptığımın farkındayım ama benim paramla, başkasının beni yönetmesi duygusunu kabullenemiyorum" itirafında.
Oysa firmayı ehil ellere teslim edebilmek; en yüce yönetici becerisi ve erdemidir.