Şekerde sorun üretimde mi beceriksiz yönetimde mi?
Tarımda yanlış attığınız bir adım, eksik bıraktığınız bir iş, üretimden hasada hatta sofraya kadar bütün süreci olumsuz etkiliyor. Şekerde yaşanan sıkıntıların temelinde atılan bir değil birçok yanlış adımdan kaynaklanıyor.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, Şeker Yasası ve üretimin kotaya bağlanması, şeker fiyatının keyfi olarak artırılması veya uzun süre baskı altında tutularak sonra çok yüksek zamların yapılması, pancar alım fiyatının girdi maliyetine göre daha düşük belirlenmesi, şeker kotalarının ekonominin ve üretim şartlarına göre değil keyfi belirlenmesi, en önemlisi de şeker politikasını belirleyenlerin ve yönetenlerin bu işi bilmemeleri yani liyakatla değil siyasi atamalarla yönetimin oluşturulması ve benzeri o kadar büyük yanlışlar yapıldı ki, olumsuz sonuçlarını üretici, sanayici, imalatçı, tüketici herkes yaşıyor. Sadece şeker sektörü değil hayvancılık da bundan büyük yara aldı.
Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyeti kuranların, kurduğu ilk fabrikalar arasında şeker fabrikaları var. Bu tesadüfi bir seçim değil. Planlı ve ülkenin gerçeklerine uygun bir tercihti. Her fabrika, bulunduğu bölgede sadece şekerpancarı ve şeker üretimi yapmakla sınırlı kalmayıp hayvancılığın gelişmesine de çok büyük katkı sağlardı. Ayrıca o bölgedeki sosyal yaşama da olumlu etkileri olan fabrikalardı.
Şekerde sorunlar özelleştirme ile başladı
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile bu yapı büyük oranda bozuldu. Hayvancılık yara aldı. 2001 yılında kabul edilen Şeker Yasası ile pancar üretiminde kota sistemine geçildi. Türkiye’nin pancar üretimi ve buna bağlı olarak şeker üretimi kotaya bağlandı.
Pancarın da şekerin de fiyatı 2021 yılına kadar Türkiye Şeker Fabrikaları(Türk Şeker) tarafından belirleniyordu. Şeker fiyatında bu gelenek neden bozuldu?
Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde Berat Albayrak, kamunun belirlediği fiyatları uzun süre baskı altında tutarak, fiyatı artırmayarak Hazine’ye zarar yazdırarak gıda enflasyonunu düşüreceğini zannetti. Çiğ süt fiyatı Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlenirken bu yetki Gıda Komitesi’ne verildi. Enflasyon artmasın diye çiğ süt fiyatı aylarca artırılmadı. Şeker fiyatı 2 yıl hiç artırılmadı. Özelleştirilen fabrikaların sahipleri, kooperatif şeker fabrikalarının yöneticileri “şeker fiyatı artırılmazsa batarız” diyerek ilk kez kendileri şekere zam yaparak fiyat açıkladı. Türk şeker fiyat artırmayınca piyasada ikili bir fiyat yapısı ortaya çıktı.
Ucuz şekerin faturası pahalıya patladı
Türk Şeker ucuza şeker sattığı için marketler, imalatçılar, sanayiciler hepsi Türk Şeker’e yöneldi. Önce raflar boşaldı. Marketler bir paketten fazla şeker satışı yapmayacaklarını duyurdu. Türk Şeker’in ucuz şekerini raflardan toplayarak ticaretini yapanlar bile oldu. Nasıl olsa Türk şeker’de zam yapacak diye şeker stoklayanlar oldu. Nitekim 15 Kasım 2021 tarihinde gece yarısı Türk Şeker yüzde 25 zam yaptı. Buna rağmen özel sektöre göre daha ucuz kaldı. Bu arada özel sektör de zam yapmaya devam etti.
Türk Şeker zam yaptı ama aynı zamanda Raf Garantili Satış(RGS) sistemi ile sadece marketlere şeker satmaya başladı. Sanayicilere ve imalatçılara şeker satmayacağını ilan etti. Yani sanayicileri ve imalatçıları özel sektörün kucağına itti.
Gelinen noktada Türk Şeker’de çuvalda 50 kiloluk şekerin fiyatı özel sektörde 700-800 lirayı buldu. Türk Şeker’de 290 lira civarındaydı.
Gıda imalatçıları ve sanayicileri yüksek fiyata isyan edince Ticaret Bakanlığı özel sektör şeker fabrikaları ve kooperatif fabrikalarını incelemeye aldı. Tehdit etti. Tarım ve Orman Bakanlığı küçük imalatçılara şeker vereceğini açıklayınca fiyatta bir gevşeme oldu.
Cumhurbaşkanı “fiyat iyi” dediği gün zam yapıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Özbekistan dönüşü gazetecilere şekerde fiyat yüksek değil, sorun yok derken aynı saatlerde Türk Şeker yüzde 31 daha zam yaptı. Böylece Türk Şeker’in satış fiyatını artırması, Ticaret Bakanlığı’nın inceleme başlatması,Tarım Bakanlığı’nın özel fabrikalarla görüşmesi ve küçük imalatçılara şeker vermesi ile fiyatlar birbirine yaklaştı. Türk Şeker çuvalda 50 kilo şekeri 550 liradan satmaya başladı, özel sektörde de 570- 600 lira seviyelerinde.
Şekerdeki sorun çözüldü mü?
Çözülmedi şimdilik duruldu. Yeni üretim sezonuna kadar daha çok gündeme gelecek. Şeker üreten kooperatif fabrikaları ve özel sektör şeker fabrikalarının yöneticileri bile şeker ithalatı yapılmazsa Temmuz Ağustos’tan sonra sorun yaşanacağını söylüyor.
İmalatçılar ve sanayicilerin sorununa çözüm bulundu mu?
Türk şeker yeni uygulamayla raf garanti sistemini devam ettirirken küçük imalatçılara ayda 2 ton şeker veriyor.
Tüketimde artış var
Tarım ve Orman Bakanlığı Şeker Dairesi verilerine göre daha önce günlük 7 bin 500 ton olan tüketim 9 bin 300 tona çıktı.Kayseri Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay hem fiyat artışlarını hem de tüketimdeki artışı sorduğumda şu bilgileri verdi: “ Tarım Bakanlığı Şeker Dairesi verilerine göre daha önce günlük 7 bin 500 ton olan şeker tüketimi 9 bin 300 tona çıktı ve buradan yapılan hesaplamada da 500 bin tonluk bir açık görünüyor. Yurtdışında şeker pahalı olunca ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte özellikle kolalı içecek üreten büyük üretici şirketler üretimlerini Türkiye’ye kaydırdı. Bu da şeker tüketiminin artmasına neden oldu. Daha önce büyük sanayiciler dahilde işleme rejimi kapsamında dışarıdan şeker alıp burada üretimde kullanırken onlar da yine iç piyasadan şeker kullanıyor. Bütün bunlar tabi Türkiye’de şeker tüketimini ve buna bağlı olarak da fiyatın artmasına neden oldu. Türk Şeker yaptığı zamla bize yaklaştı. Biz çuvalda 50 kilo şekeri 570 liraya veriyoruz. Türk Şeker de imalatçılara 550 liraya veriyor ve yüzde 4,30 gibi bir fark kaldı aramızda.”
Temmuz’a kadar sıkıntı olmaz, ya sonra?
Eldeki şekerin de büyük bir bölümünün satışı için sözleşmelerin yapıldığını hatırlatan Akay: “ Sözleşmelerle şeker sanayicilere verildi. Temmuz ayına kadar bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Ağustos ve Eylül’de sıkıntı yaşanabilir. Kısa vadede ithalat yapılarak Türkiye’nin ihtiyacı karşılanmalı.”
Şeker fiyatının fabrikalar tarafından hiçbir zaman 800 liraya çıkarılmadığını da iddia eden Akay şu değerlendirmeyi yaptı: “Şekerin fiyatı bir ara 800 liraya çıktı deniliyor.Ama bu piyasadaki aracıların bulduğu bir fiyat. Fabrikalar için hiçbir zaman 800 liralık fiyat olmadı en fazla 700 liraya kadar çıktı. Türk Şeker’in uzun bir süre ucuz şeker satması yeni bir sektör doğurdu. Marketlerden 5’er kiloluk şekerleri toplayıp 50 kiloluk çuvala koyup yüksek fiyata satan bir kesim oluştu. Bunlar 800 liraya satmış olabilirler.”
Pancar alım fiyatının açıklanması doğru karar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ocak ayında Türk Şeker’in 2022 üretim yılı şeker pancarı alım fiyatını ton başına 800 lira olarak açıkladı. Türk Şeker bunu 1000 lira olarak revize etti. Pancar söküm zamanı bu fiyat tekrar gözden geçirilecek. Aynı şekilde özel sektör ve kooperatif fabrikaları da benzer fiyatlar açıkladı. Bu doğru bir karar oldu. Çünkü mazot, gübre ve diğer girdilerdeki yüksek artış nedeniyle çiftçinin üretim konusunda ciddi endişeleri var. Şimdi en azından önünde bir fiyat var. Bu fiyata göre üretim yapıp yapmayacağına karar verecek. Girdi fiyatları artmaya devam ederse pancar alım fiyatının mutlaka daha da artırılması gerekir.
Özetle pancar üretiminden başlanarak soframızdaki şekere kadar sürecin çok iyi yönetilmesi gerekiyor. Bugüne kadar kamu tarafında bu sürecin iyi yönetilemediğini bu nedenle tüketicinin, sanayicinin ve imalatçıların ciddi sıkıntılar yaşadığına tanık olduk. Bundan sonra aynı sorunların yaşanmaması için pancar üretiminin desteklenmesi ve üretimin artırılması, artan tüketim talebinin karşılanması için kotaların üretim yapabilecek fabrikalara verilmesi, şeker piyasasının doğru yönetilmesi, tüketicinin korunması yönünde somut adımların atılması gerekiyor. İyi bir planlamaya ve politikaya ihtiyaç var. Bunlar yapılabilir mi? Elbette yapılabilir. Yeter ki doğru irade, doğru yönetim ve doğru insanlar iş başında olsun.