Seçim sonrasının en 'tatlı telaşı' TL’nin hızla değerlenmesi olabilir

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Seçimi yabancı yatırımcıya güven veren bir iktidar kazanır ve yabancı yeniden Türkiye'yi hatırlayıp bir an önce menkul kıymet almak için döviz getirirse, ister misiniz yaz aylarında Türk parasının çok fazla değerlenmesini önlemeye dönük tatlı bir telaş yaşayalım...

Başlıktaki “TL’nin hızla değerlenmesi” ve “bunun sorun oluşturması” ifadelerini yanlış yazdığımı düşünmüş olabilirsiniz. Türk parasının değer kazanması kavramına pek alışkın olmadığımız için, hele hele bunun sorun boyutuna varacağını pek düşünmediğimiz için seçim sonrasına ilişkin olarak dile getirdiğim bu ifade yanlış gibi gelebilir. Ama değil!

Millet ittifakının seçimi kazandığı takdirde bazı konularda ne öngördüğü çok önceden belliydi ve bu konuyu daha önce 20 ve 21 Eylül’de bu köşede ele almıştım.

Öngörülen şu:

Merkez Bankası gerçek işlevine dönecek.

Merkez Bankası gerçekten bağımsız çalışacak.

Tabii ki bu tek başına yeterli olmaz; seçimi kazandığı takdirde Millet ittifakının diğer politikalarıyla desteklenecek, güçlenecek bir Merkez Bankası göreceğiz.

Türkiye’nin şu anki en büyük sorunlarından biri yabancıların uygulanan ekonomi politikalarına güven duymaması. Bu yüzden hisse senedi piyasasından çıkıyorlar ya, bu yüzden ellerindeki iç borçlanma senetlerinin neredeyse tümünü sattılar ve yenisini faiz yüksek olsa bile almıyorlar ya...

Ama bize döviz lazım... O dövizi bulamayınca ne yapıyoruz; başlıyoruz Rusya’dan, Körfez ülkelerinden borç almaya. Hani öyle uzun vadeli borç olsa bunlar, neyse. Swap anlaşmalarıyla günü kurtarmaya çalışıyoruz.

Merkez Bankası da gün geçmiyor ki yeni bir “keşif”te bulunmasın, yeni bir ekonomik icat çıkarmasın! O cepten bu cebe aktararak, ihracatçının ve turizm sektörünün dövizine el koyarak, yurtdışından getirilecek dövize prim vererek günü kurtarmaya çalışıyor. Kurtarıyor da... Baktı olmadı, yeni bir düzenleme yapıyor. Bu köşede dün de ayrıntılı olarak yazdığım gibi DTH dönüşümlü kur korumalı mevduat hesapları için faiz tavanını kaldırıyor. TL ile açılan KKM hesaplarının faizi en fazla yüzde 12 ama artık DTH ile açılan hesaplarda faiz sınırı yok.

Yeter ki DTH ile açılan KKM çözülüp dövize talep doğmasın, yeter ki DTH ile yeni KKM hesapları açılsın.

Şunun şurasında da seçime üç buçuk ay kalmış, kur buralarda tutulmaya çalışılıyor, bu gidişle tutulur da...

Seçim sonrasının “tatlı telaşı"!

Türkiye’ye döviz getirilmemesinin en temel nedeninin güvensizlik olduğu ortada. Dolayısıyla seçim sonrasında yabancıya güven veren bir iktidar işbaşına geldiği takdirde şimdi Türkiye'nin adını anmayan Batı sermayesi tutumunu tümüyle değiştirebilir.

İşte o zaman şimdi bize çok tuhaf gelen "tatlı” bir telaş söz konusu olabilir:

“TL’nin çok fazla değer kazanmasını önleme telaşı!”

Temel iktisat kuralıdır; istisnai durumlar hariç herhangi bir mal ya da hizmetin fiyatını arz-talep dengesi belirler. Türkiye’de döviz niye sürekli olarak yukarıyı zorluyor, bu çok açık. Arz yetersiz çünkü. İşte seçimden sonra döviz arzının hızla artması gibi bir gelişme olursa o tatlı telaş başlar.

Türk Lirasının değerinin çok oynaklık göstermesi, değer kaybetme kadar kazanma yönünde de, Türkiye ekonomisi için hiç de iyi sonuçlar doğurmaz, bu bir gerçek. Önemli olan paranın değerinin dengeli götürülmesi.

Seçimi Millet ittifakının kazanması halinde dün açıklandığı gibi israfa son verecek bir dizi adım atılacak. Bu adımlarla sağlanacak tasarruf Türkiye’yi düze çıkaracak boyutta tabii ki değil; ama bu adımlar önemli bir mesaj olacak. Örneğin Merkez Bankası’nın yeniden Ankara’ya taşınması da bir mesaj değeri taşıyacak. Bankanın bağımsızlığı da apayrı bir konu elbette.

Bütün bunlar yapılmaya başlandığında devlet iç borçlanma senetlerine ve hisse senetlerine yabancı yeniden ilgi gösterecek. Bu ilginin yoğunluğuna bağlı olarak neler yaşanacağı da belli...

Döviz arzında hızlı bir artış olacak ve Merkez Bankası’nın dövizi tutabilme amacıyla şimdi uygulamakta olduğu önlemler birer ikişer terk edilecek. Çünkü bunlara gerek kalmayacak. Adeta sağdan soldan toplanan dövizle döndürülmeye çalışılan çark, kendiliğinden gelen döviz sayesinde sağlıklı bir şekilde dönmeye başlayacak.

Yabancı hemen gelir mi?

Şu söylenebilir tabii ki:

“Yabancı öyle hemen gelmez. Bir süre gidişatı gözler, ona göre karar verir.”

Kısmen doğru bu görüş; ama kısmen.

Hani “Alırken kazanmak” diye bir kavram var ya, yabancı yatırımcı bunu bilmiyor olabilir mi?

Türk menkul kıymetlerini almak istiyorsanız, ucuzken alacaksınız!

Menkul kıymet almak için döviz getireceğinize göre o dövizi olabildiğince yüksek kurdan satacaksınız!

Dolayısıyla seçimden sonra TL’nin değerlenebileceğini, menkul kıymetlerin pahalanabileceğini gözeten yabancı elini çabuk tutmak isteyecektir.

Kaldı ki bazı kararları vermek için de öyle uzun boylu düşünmeye gerek yok. Türk halkının döviz artışına dönük beklentisinin son dönemde nasıl tersine döndüğüne bakmak en iyi örnektir. Kur korumalı mevduat hesapları, döviz artışına endeksli olduğu halde son dönemde niye azalmaya başladı da bu azalmayı durdurmak adına DTH dönüşümlü hesaplar için faiz tavanı kaldırıldı. Adeta genlerimize işlemiş olan kur artışı beklentisi kırıldı da ondan. Vatandaş baktı ki kur aylardır artmıyor ve seçime kadar da pek artacağı yok, hemen KKM’yi terk etmeye başladı.

Dolayısıyla yabancı da menkul kıymetlerin fiyatının artacağını ve getirdiği dövizin daha çok TL etmeyeceğini gördüğü an Türkiye’ye dönecektir. İşte o an tatlı telaşın başlangıcı olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ALAATTİN AKTAŞ YAZDI 13 Kasım 2024