Seçim ekonomisinde altın günlerine doğru
Asgari ücrete pazarlık sürecinde oluşanın dışında %50 zam ile başlayan ve sonrasında parasal genişleme adımlarıyla gelişen seçim ekonomisi, bahar dâhil bu yıla damgasını vuracak ekonomik aktiviteler bütünü olarak karşımıza çıkıyor.
Seçimin ne zaman yapılacağı henüz bilinmese de ana muhalefet Eylül’e işaret ederken pek çok ekonomistin söylediği, makroekonomik dinamiklerin mart-haziran arasını adreslediğidir. Cumhurbaşkanının ısrarla belirttiği 2023 Haziran’ına dek bu ekonomi gidebilir mi kaygısı hâkim.
BU AŞAMAYA NASIL GELDİK?
Öncelikle doların ateşini düşürmek için Merkez’in rezervleri kullanıldı, işe yaramadı. Ardından kur korumalı mevduat ile çıldırmış dolar geriletildi. Derken altına dair söylemler dillendirilmeye başlandı. Misal Cumhurbaşkanı; yastık altındaki 5 bin ton altının ekonomiye kazandırılacağını söyledi.
YENİ ENSTRÜMAN ARAYIŞI
Yastıkaltı altın için yeni enstrümanlardan söz edilse de neler olduğu henüz belli değil. Fakat şunu biliyoruz, pek çok düzenleme ya çalışılıyor veya bitirildi ve açıklanmasını bekliyor. Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, “alınacak aksiyonlar bugün yarın devreye girer” diyor.
Dili yastıkaltınıyastıküstüne çıkarmaktan kursak da bunu sağlamak, kolay değil. Rahmetli Turgut Özal bunu ilk deneyenlerden oldu ve tüm tedbirlere rağmen 20 yılda ancak 10'da birini ekonomiye kazandırabildik. Çakar’ın sözünü ettiği yastıkaltını tasarruf ve yatırıma dönüştürme işi garanti değil.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması bir rahatlama yaratır mı? Evet yaratır. Ancak başarısı, bu enstrümana ve dolayısıyla uygulayıcılara ne kadar güvenildiğine bağlı… Bu süreçte Merkez’in beyanları ve Cumhurbaşkanı’nın faize dair söylemleri etkili olur.
Halkın altınlarını satması ya da bir enstrüman karşılığı sisteme kazandırması mümkün olabilir mi? Teoride mümkün olsa da böylesi hiperenflasyona doğru giden ekonomide halk, herhangi bir sebepten altınlarını bozmaz. Acil ihtiyacı kadarını bozdurur ki zaten bu her zaman yapılagelendir.
not
KUR KORUMALI MEVDUAT YANI SIRA YENİ ADIM
Enflasyonun çok yüksek, kurun son derece oynak ve piyasaların “fiyat şaşkını” olduğu bu süreçte seçime dair başka bir adım şekilleniyor; devletin elindeki altından 700 tonunu, piyasaya vermek. Bunun için düşünülen yöntemlerden biri; altın KGF’si olabilecek.
Bilindiği gibi KKK (kur korumalı mevduat) eğer dövize dinginlik sağlamaz ve dolarizasyon yeniden tırmanmayı sürdürürse EKM (enflasyon korumalı mevduat) düşünülüyor. Bu seçenekte uygulamanın hazineye getireceği yük ürkütüyor. Fakat dövizi tutmak için yine de masadaki seçeneklerden biri bu… Altın KGF’sinin nasıl işleyeceği yarınki yazımda…