Seçilmiş yeni özelgeler
Gelir İdaresi özelgeleri, vergi cezası ve gecikme faizine karşı koruma sağlıyor. Aynı nitelikli özelgeler sadece özelgenin verildiği değil bütün mükellefler için aynı sonuçları doğuruyor. Bu nedenle özelgeler oldukça önemli ve izlenmesi gereken kaynaklar. Gelir İdaresince verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum. İşte son zamanlarda verilen özelgelerden seçtiğim bazılarının özeti. Özelgelerin tam metinlerine Gelir İdaresinin internet sitesinden ulaşmak mümkün.
- Konaklama vergisi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir mi?
(01.12.2023 tarih ve 559617 sayılı özelge)
Konaklama tesisleri tarafından % 2 oranında hesaplanarak fatura edilen konaklama vergisi, mahiyeti itibariyle bir gider vergisidir. Bu niteliği dikkate alındığında, yapılan konaklama harcamasının işle ilgili olması ve yapılan işin önemi ve genişliğiyle mütenasip olması şartıyla, safi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
- Kamu yararına çalışan dernek statüsü olmayan derneğe, bir kamu kurumuna taşıt alımı için yapılan şartlı bağış kurum kazancından indirilebilir mi?
(05.12.2023 tarih ve 270852 sayılı özelge)
Kamu yararına çalışan dernek statüsünde bulunmayan derneğe yapılan bağışların, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinde indirim konusu yapılması mümkün değildir. Öte yandan, bağış yapılan Dernek ile İl Emniyet Müdürlüğü arasında imzalanan protokol uyarınca, adı geçen Derneğe yapılan şartlı bağışın; söz konusu derneğin gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmemesi, banka kanalıyla yapılacak ödemenin açıklama kısmına “… İl Emniyet Müdürlüğüne yapılacak taşıt alımında kullanılmak üzere” açıklamasına yer verilmesi ve bu hususta anılan dernek arasında protokol yapılması koşuluyla, söz konusu bağışın Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-c maddesi kapsamında ilgili yıla ilişkin kurum kazancının %5’ini aşmamak şartıyla, beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkündür.
- Tevsi yatırımdan elde edilen kazancın hesaplanmasında, yeniden değerleme yapılması, yatırıma katkı tutarını ve hesap şeklini değiştirir mi?
(03.01.2024 tarih ve 5562 sayılı özelge)
Tevsi yatırımlardan elde edilen kazancın oranlama yapılmak suretiyle hesaplanmasında; pay ve paydayı oluşturan tevsi yatırım tutarı ile sabit kıymet tutarlarının Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31. maddesi kapsamında yeniden değerlenen tutarlarının dikkate alınması gerekir. Diğer taraftan, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemesi, yatırıma katkı tutarını değiştirmeyecek, teşvik belgesine göre belirlenen indirimli kurumlar vergisine esas yatırıma katkı tutarı, yeniden değerleme kapsamında artmayacaktır.
- Yurt dışı merkezli e-ticaret platformlarından yurt dışında alınan pazarlama hizmeti bedelinden, sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılması gerekir mi?
(05.01.2024 tarih ve 24718 sayılı özelge)
Yurt dışı merkezli e-ticaret platformları/kuruluşları üzerinden yurt dışındaki müşterilere yapılan ürün satışıyla ilgili olarak, söz konusu platformların kullanılması şeklinde verilen aracılık hizmeti, yurt dışında verildiğinden ve bu hizmetten yurt dışında yararlanıldığından, söz konusu hizmet KDV’nin konusuna girmemekte olup yapılacak ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmesine gerek yoktur.
Müşteriye fatura edilen yakıt ve otopark giderleri, binek oto gider kısıtlamasına tabi midir?
(18.12.2023 tarih ve 1469526 sayılı özelge)
Esas faaliyet konusu kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olmayan Şirketin, projelerle ilgili işlerinde kullanmak üzere kiralama yoluyla edindiği binek otomobillere ait yakıt, otopark vb. giderlerinin, müşterileri adına düzenlenen fatura ile yansıtılmak suretiyle tahsil edilmesi halinde, ilgili olduğu dönemde gelir olarak kaydedilmesi gerekir. Öte yandan, anılan giderlerin karşılanmasından sonra, müşteriye fatura düzenlemek suretiyle yansıtılması durumunda, yansıtma faturasında yer alan tutarın tamamının gelir kaydedilmesi nedeniyle, gider olarak dikkate alınacak tutarın da gider kısıtlamasına tabi tutulmaksızın tamamının gider olarak dikkate alınması mümkündür.
- Kiralanan binek otomobillerin, yapılan sözleşmeyle iş yapılan İdarenin kullanımına bırakılması halinde giderlerinin indirimi mümkün müdür?
(25.12.2023 tarih ve 1525459 sayılı özelge)
İhale yoluyla alınan ve yapımı üstlenilen inşaat taahhüt işlerine yönelik olarak, idarelerle imzalanan sözleşme ve teknik şartnameler gereği, kiralanarak idarenin kullanımına tahsis edilen ve şirket faaliyetlerinde kullanılmayan binek otomobillerin kiralama, akaryakıt, kasko, sigorta, onarım, bakım vb. giderlerinin tamamının ya da bir kısmının, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
- Kiracı tarafından ödenmeyen elektrik ve su bedellerinin taahhütnameye istinaden ödenmesi halinde, bu ödemeler gider yazılabilir mi? Yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilir mi?
(06.11.2023 tarih ve 511280 sayılı özelge)
OSB Kanunu ve OSB Yönetmeliği’ne uygun olarak imzalanan taahhütname kapsamında ödenen, kiracıya ait elektrik, su, atık su ve aidat bedellerinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında ilgili dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
OSB Kanunu ve OSB Yönetmeliği’ne uygun olarak imzalanan taahhütname kapsamında ödenen, kiracıya ait elektrik, su, atık su ve aidat bedelleri nedeniyle yüklenilen KDV’nin, indirim konusu yapılması mümkün değildir.
- Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden alınan aracılık hizmet bedeli nasıl vergilenir, nasıl belgelenir?
(04.01.2024 tarih ve 17710 sayılı özelge)
Vergi mükellefiyeti bulunmayan veya bulunması gerekmeyen ya da hizmet akdiyle işverene bağlı olarak çalışmayan kişilerden aracılık hizmeti alınması durumunda; aracılık faaliyetinin hizmeti veren tarafından kazanç sağlama amacıyla ve devamlılık arz etmeyecek şekilde yapılması halinde elde edilen kazancın “arızi ticari kazanç” olarak değerlendirilmesi ve yapılacak ödemeler üzerinden tevkifat yapılmaması gerekir. Söz konusu hizmet için gider pusulası düzenlenmesi gerekir. Ancak, 01.11.2021 tarihinden itibaren gerçekleştirilen hizmet alımlarına ait bedelin banka, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya PTT AŞ. aracılığıyla ödenmesi halinde, bu kurumlarca düzenlenen belgeler (dekont, makbuz vb.) gider pusulası yerine geçen belge olarak kabul edilir. Bu durumda ayrıca gider pusulası düzenlenmesi gerekmez.