Seç, beğen, söyle; dolar şimdi 16 olsa da normal, 47 olsa da!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Türkiye’de en “makbul” yazı ya da konuşma konusu dövizle ilgili olanlardır. Herkes can kulağıyla dinler. Hele bir de “Döviz uçacak, kaçacak, tırmanacak, felaket yakında” dedin mi, tadından yenmez; el üstünde tutulursun.

Nasıl olsa kimse geriye dönüp “Bu şahıs üç ay önce, bir ay önce bugün için ne demiş, tahmini ya da öngörüsü tutmuş mu” diye bakmıyor. Dolayısıyla söyle söyleyebildiğini...

Neye göre dile getiriliyordur bu tahminler, pek sorgulanmaz. “Dolar 50, 60, 100 liraya çıkarsa ekonomik dengeler ne olur” diye hele hiç sorgulanmaz.

Biraz enflasyona benzeyen bir durum da vardır. Enflasyonda da ne kadar yüksek tahmin açıklarsan ya da hesaplama yaptığını ileri süren bazıları gibi gerçekleşmenin ne kadar yüksek olduğunu söylersen o kadar itibar görürsün ya, bunun bin beteri döviz kuru tahmininde geçerlidir.

Tahmin ve durum tespiti karışıyor

Dövizle ilgili bir kavram karmaşası da var.

Döviz, örneğin dolar şu tarihte, şu olmalıydı, demek başka; dolar bir ay sonra, iki ay sonra şu olacak, demek başka.

Birincisinin daha su götürür bir tarafı var. Bazı verilere; örneğin enflasyona, kurdaki artışa bakar ve “Aslında şu tarihte kur şu düzeyde olmalıydı” diyebilirsiniz.

Ama bir de diğer yanda nokta atış yaparcasına “Dolar şu tarihte şu olacak” diyenler var.

Türkiye gibi ekonominin tümüyle siyasi tercihlerle seyrettiği bir ülkede böylesine iddialı tahminler yapmak büyük cesaret. Ama hiç kimse geriye dönüp o tahminlerin tutup tutmadığını sorgulamadığına göre yeni ve iddialı tahminler yapmaktan alıkoyacak ne var ki?

Türkiye’de döviz tahmini yapılamayacağına, gelişmelerin ekonomik değil siyaset temelli olduğuna ilişkin çok tipik iki örnek, iki tarih var. 2021’in eylül ayındaki faiz indirimi süreci ve devamında gelen kur atağı. O dönem yüksek tahmin yapanların bile yanıldığı bir dönem olmadı mı? Devamında kur tırmanıp giderken ve dolar 18 lirayı aşarken, KKM’nin ilan edilmesi ve piyasaya yoğun bir müdahalede bulunulmasıyla ertesi gün sabah 12 liralara uyanılmadı mı? Ne oldu tahminler?

“Kur ne olmalı”ya yanıt...

Gelecek için kur şu tarihte şu olacak demek Türkiye’de kehanet. Bunu söyleyebilmek için ekonomi yönetiminin ne düşündüğünü, planının ne olduğunu bilmek kesinlikle yetmez. Bunu söyleyebilmek için siyasetçinin kafasından ne geçtiğini bilmek gerekir. O da bilinemeyeceğine göre...

Dolayısıyla tahminleri bir kenara koyalım. Peki geride kalan herhangi bir tarih için kurun aslında ne olması gerektiğini söylerken doğruya ne kadar yaklaşabiliyoruz, ona bakalım.

Temmuz ayındaki ortalama dolar kuru 32.84, ben bu tutarı yuvarlayıp 33 diyorum. Şimdi 33 lira için çok yüksek de diyebiliriz, çok düşük de.

İşte başlığa yazdım... 1994’ten bu yana yıl içindeki diğer aylar göz ardı edilerek aralık aylarındaki verilere göre yapılan bir hesaplama, doların temmuz ayında 16 lira olabileceğini de gösteriyor, 47 lira olabileceğini de...

Bir kez daha tekrar edeyim; temmuz ayı ortalamasındaki 33 liralık dolar kuru 16 lira olsa da normal sayılabilirdi, 47 lira olsa da!

Tuhaf değil mi? Üstelik bu hesaplamayı ben yaptım ama asıl kaynak Merkez Bankası. Gerçi Merkez Bankası doğrudan 16 ve 47 liralık düzeyleri ifade etmiyor ama bankanın verilerinden yola çıkılarak yapılan hesaplama bu sonucu veriyor. Üstelik bu veriler herkese açık.

Reel efektif döviz kuru endeksinden (REK) söz ediyorum. Merkez Bankası’nın reel efektif döviz kuru endeksi Türk parasının tek bir dövize karşı değerini vermiyor, biliyorum; ama yaygın kullanımından dolayı bu endeksi dolar bazlı dikkate alıyorum.

1994’ten bu yana...

1994’ten bu yılın temmuz ayına kadar olan döneme ilişkin detaylı bir tablo hazırladım. TÜFE ve Yİ-ÜFE bazlı olarak her yılın aralık ayındaki endeksle bu yılın temmuzundaki endeksi kıyaslayarak hareket ettim. Verileri nasıl okumak gerektiğini tablonun hemen yanında anlatıyorum ama birkaç örnek daha vermek isterim. Çünkü bu tabloyu ilk kez yapıyorum ve verilerin nasıl okunması gerektiğini izah etmekte zorlanmış olabilirim.

2023’ün aralık ayındaki TÜFE bazlı REK 55.35 düzeyindeydi. TL, bu yılın ilk yedi ayında reel olarak değer kazandı ve REK temmuzda 62.90’a çıktı. REK’in yükselmesi TL’nin reel olarak değer kazandığını, düşmesi değer kaybettiğini gösteriyor. Temmuzdaki REK’i 1 kabul ettiğimize göre Aralık 2023’teki REK 0.88’de kalmış oldu. Temmuzdaki dolar kuru 33 olduğuna göre, 33’ü 0.88’e böldüğümüzde 37.50’lik bir kur buluruz. Bu, “TL reel anlamda değer kazanmasaydı, doların 2023 sonundaki düzeyinde kalması için temmuzda kaç lira olması gerekirdi?” sorusuna yanıttır.

Bu hesaplama şöyle de yapılabilir. Aralık sonundaki 55.35’lik reel kur, temmuzda 62.90’a çıktığına göre yüzde 13.6 artmıştır. Dolayısıyla temmuzdaki 33 liralık kur yüzde 13.6 yukarıda oluşmalı ki TL’de reel bir değerlenme olmasın. Yani sonuçta 33 lirayı yüzde 13.6 büyütmekle de 37.50 liralık kura ulaşılır.

Doğru tarih hangisi?

Hangi tarihi doğru kabul ettiğinize, yani baz aldığınıza; hangi enflasyon oranına göre hesap yaptığınıza göre TL’nin değerini farklı farklı bulabilirsiniz.

Reel efektif döviz kuru endeksinin 100 olması TL’nin reel olarak ne değerli, ne değersiz olduğunu gösteriyor.

Merkez Bankası 2003 yılını 100 kabul ederek hesaplama yapıyor.

Buna göre TÜFE bazlı hesaplama TL’nin halen çok değersiz olduğunu gösteriyor. Çünkü 2003’te 100 olan REK, bu temmuzda 62.90.

Yİ-ÜFE’ye göre ise reel değersizlik pek söz konusu değil, temmuzdaki REK 94.69.

Ama arada başka tarihleri esas aldığınızda durum inanılmaz değişiyor.

TÜFE’ye göre hesap yapan biri “Aralık 2007’deki kuru esas alarak hesap yapmalı” der ve buna göre hareket edilirse geçen ayki dolar 16.25 olmalıydı.

Yok eğer 2021 sonundaki kurdan yola çıkılsa bu sefer de temmuz kuru 43.60 olmalıydı.

Hangisi doğru peki, hangisini esas almak gerekir?

Ya da TÜFE’yi hiç mi dikkate almamak gerekir?

Çünkü enflasyonu bir şekilde düşük ölçerseniz reel kur endeksi düşük çıkar ve Türkiye’de de TÜFE’nin ölçümünün doğruluğuna ilişkin kaygılar görülmedik ölçüde arttı.

O yüzden acaba TÜFE bazlı olana hiç bakmadan doğrudan Yİ-Ü- FE bazlı hesaplamayı mı kullanmalı? Bu hesaplamaya göre dolar daha durağan ve temmuz değeri olarak 1994’ten beri olan dönemde 27 ile 47 arasında salınıyor.

Ama temel olan şu; bir tarih için, hangi tarihi ve hangi endeksi esas aldığınıza göre birbirinden çok farklı kur hesaplamak mümkün. Dolayısıyla “Şu tarihte kur şu olmalıydı” şeklindeki görüşlerin itibar görebilmesi için de hesaplamanın nasıl yapıldığının açıklanması gerek.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ALAATTİN AKTAŞ YAZDI 13 Kasım 2024