Sayılarının artmasını dilediğimiz bir örnek…
Dünyamızda insanlar ocak ayından beri COVİD-19’la yatıp-kalkıyorlar. Salgının ne zaman sonlanacağına ilişkin başta sağlık sektöründeki uzmanlar, bilim insanları ve stratejistler öngörüde bulunamıyorlar…
Ülkeler sınırlarını kapatıyor, birçok ülkede şehirler karantinaya alınırken, ekonominin temeli oluşturan üretim birçok ülkede durma ya da yavaşlama sürecinde.
COVİD-19’un ekonomide ve sosyal yaşamında görülmekte olan bu olumsuzluklar global ekonominin ve sosyal etkileşimin gereği ülkemizde bu yaşanılan olumsuzluklardan nasibini almakta.
Şubat ayından beri ekonomimizin dinamiğini oluşturan üretim odaklı reel sektörün, KOBİ’lerin, iş dünyamızın olası olumsuz etkilerini bu köşeye taşımaya çalışıyorum...
Bugün iş dünyamıza moral verecek örneklerden birini TELMAK şirketinin kurucu ortağı ve Genel Müdürü Mustafa Keçeci’nin anlattıklarını sizlerle paylaşacağım.
İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde konuşlanan TELMAK şirketini önceki yıl gezme olanağını bulmuştum.
Ağabeyi, değerli arkadaşım makine mühendisi Nurtekin Keçeci ile 100 metrekarelik bir atölyede 1983 yılında Tel ve Kablo sektörüne bazı aparatlar yapmakla birlikte başladıkları işlerini, karşılaştıkları tüm zorlukları aşarak geliştirdikleri ürün çeşitleriyle dünya standartlarında üretimle bugün dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan sektörde lider konumunda bir şirket yaratmışlar.
Aileden iki kişinin katılımı ile şirketi güçlendirerek kurumsallaşmayı başarıyla sürdüren bir aile şirketi konumuna gelmişler.
Mustafa Keçeci’nin, fabrikadaki çok sayıda halen makinelerin tasarımını ve üretim sürecini bil fiil yöneten kişi olduğuna, fabrikayı gezerken tasarımı kendisine ait yüzde yüz yerli bir makinanın montajını yönetirken tanık olmuştum.
Mustafa Keçeci, bu yetenek ve deneyimini, Yalova Taşköprü’de 2011 yılında başta sıcak daldırma galvanizli tel üretimi olmak üzere tel ve tel ürünleri üretecek bir fabrikanın (Nuhtel Makina Sanayi’nin) kurulmasında yeni ortaklarıyla paylaşır… (Kendisi de halen ortakları arasında yer almakta.)
Giderek artan ürün kalitesiyle ve çeşidiyle gerek iç piyasa gerekse dış pazarlarda tanınırlığı yükselen bir şirket konumuna gelir.
Mustafa Keçeci TELMAK’ın bugünkü başarısını şu sözlerle anlatıyor; Alüminyum tel üretimini uluslararası standartlara uygun bir şekilde yapmakta, bu başarı bizi Türkiye’de, Avrupa’da, Afrika’da ve Orta Doğu’da ‘Çelik Makara’ ve ‘Alüminyum Tel’ sektöründe lider konumuna getirmiştir.
Üretim portföyümüzü Ar-Ge çalışmalarımızla teknolojiye verdiğimiz önemle; Vida, perçin, çivi, yay, zımba, askı, sineklik ve çay poşeti tellerini de üretmeye başladık.
Bir başka üretimimiz de tel ve kablo sanayinde kullanılan çelik makaralar.
Bunlarda çeşit ise kablo ve halat endüstrisi için özel tasarlanmış; ‘çift cidarlı, tek cidarlı, masif, açılabilir, ağır iş makaraları’ ile ‘düz flanşlı ve öndüleli kablo makaralar’dan oluşuyor.
Az da olsa krizden etkilenmemize rağmen iç piyasa ve ihracata yönelik üretimimizi kesintisiz sürdürüyoruz.
Mustafa Keçeci, Yalova’daki NUHTEL’den kısaca şu bilgileri veriyor; “Sıcak daldırma galvanizli tel, zırh teli, soğuk çekilmiş tel, tavlı tel, yüksek karbonlu çelik tel, parlak tel, PVC kaplı tel çivi, dikenli tel ürün gamımızı oluşturuyor.
Üretim kapasitemizin yüzde 40’ını ihraç ediyoruz.
COVİD-19’un başladığından bu güne değin, gerek dünyada gerekse ülkemizde yaşanılan ekonomideki daralmaları dikkatle izliyor, gerek iç gerekse dış pazarlarımızı bu anlayışla takip ediyoruz.
İşçi çıkarma veya kısa süreli çalışmayı düşünmüyoruz.
Devlete olan sigorta vergi gibi yükümlülüklerimiz hiç aksatmadan yerine şimdilik getiriyoruz.
Cumhurbaşkanımızın açıkladığı COVİD 19 kalkanı desteklerini olumlu bulmakla birlikte yararlanma konusunda şu aşamada bir girişimde bulunmadık.
İhracatımız Avrupa, Afrika ve Akdeniz ülkelerinedir.
Ödemelerinde biraz sıkıntı olsa da üretime devam ediyoruz.
Alüminyum tel üretimimizin %70’ini yine aynı ülkelere göndermekteyiz.
Şu virüs krizini inşallah az hasarla atlatırsak yeni yatırımları da düşünüyoruz.
Bünyemizde 40’a yakın eleman çalıştırıyoruz.
Şuan virüs dolayısıyla çalışanlarımızda çok şükür sağlık bir sorunumuz yoktur.
Virüs nedeniyle çalışanlarımızı sağlık yönünden koruma amacıyla 15 günlük ücretli izne çıkardık.
Elimizden geldiği kadar bütün tedbirleri almış durumdayız.
Biran evvel şu krizden çıkmayı ülkece temenni ediyoruz.”
Mustafa Keçeci beyle uzun süren görüntülü konuşmamızdan ve ilettiği notlardan edindiğim bilgiler yaşanılan sıkıntılar sürecinde umut veren başarı örneklerinden birini sizlerle paylaştım.
Umutlarımızı koruyarak milletçe dayanışmamızı ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek bu süreci aşacağımıza inanıyor Mustafa Keçeci gibi başarılı sanayicilerimizin, iş insanlarımızın hızla çoğalmasını diliyorum.