Savaşları, kavgaları bitiren yemekler
Gökhan TURHAN
Geçen yıl dünyayı tehdit eden COVID-19 virüsü ve yaşanan pandemi süreciydi. Hemen hemen etkilenmeyen insan kalmadı gibi. Bu yıl ise Karadeniz’in kuzeyinde devam eden bir savaş var gündemimizde. Sadece bizim değil; tüm insanlığın… Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna’da süren savaşlarda askerler kadar sivil kayıpların sayısı da giderek artıyor. Tarihin kayıtlara geçtiği ilk günden bu yana savaşsız bir dönemimiz olmadı ne yazık ki. Sokaklarda başlayan fikir ayrılıkları önce şehirlere, sonrasında ise ülkelere yayıldı. Tıpkı Ukrayna’da olduğu gibi.
Nükleer gücün konuşulmaya başlandığı son bir haftada ise kıyamet senaryoları gündeme geldi; tıpkı sinema filmlerindeki gibi. Oysa her şey bir masada halledilebilecek sorunlar değil midir?
Gelin tarihe bakalım isterseniz… Dünyanın ilk büyük ziyafetinin Anadolu’da, günümüz Adıyaman topraklarında verildiği rivayet edilir. O yemeğin, Komagene Kralı’nın yerel bir yöneticiyle ilişkilerini düzeltmesi nedeniyle düzenlendiği yazılır tarih kitaplarında. Bütün büyük anlaşmalar bir yemeğin ardından, yine bir masada imzalanmamış mıdır? Tok halimizle daha iyi düşündüğümüz ve mutlu olduğumuz var sayılarak.
Asırlık husumet bir yemek masasında sona erdi
Anadolu’da yaygın olan büyük aile ve aşiret kavgalarını hatırlayın. Onlarca yıldır nefretle dolan kimi zaman ölümlerle sonuçlanan bu husumetler çoğu zaman tarafların binlerce katılımıyla sona ermemiş midir? Birkaç habere baktığımızda 5, 10 hatta 20 bin kişilik kurulan sofralar bu derin izleri olan ayrılıkların da barış masası olmuştur. Gelin son dönemde yaşanan en ünlü barış yemeğini hatırlayalım.
Britanya Adası’nda asırlardır devam eden İngiltere-İrlanda çatışmasında 1969 yılında kurulan IRA adlı terör örgütü ile kan akmaya devam etti. 2005 yılında yaşanan barış süreci ile iki taraf nihayet bir araya geldi. 1970’li yıllarda IRA’nın saldırıları sonucu kuzenini ve ikiz torunlarını kaybeden İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth, Windsor Şatosu’nda ilk kez bir resmi ziyaret için İrlanda Devlet Başkanı ve heyetini ağırladı. Yemeğe eski IRA Komutanı o dönemde ise ülkenin başbakan yardımcısı olan Martin McGuinness de katıldı; üniforması değil smokiniyle. Kraliçe, 53.4 metre boyundaki masada 200 kişiyi ağırladı. Masanın kurulması tam iki gün sürdü. Yemek için Kraliçe’nin yaşadığı Buckingham Sarayı’nın mutfağıyla koordineli çalışıldı. BBC, Windsor Şatosu’ndan canlı yayın yaparken “Yıllar önce böyle bir ziyafet olacağı kimsenin aklına gelmezdi” yorumunu yaptı. Kraliçe, Windsor Şatosu’nda verdiği yemekte İrlandalı konuklarına seslenirken “İrlanda ve İngiltere’nin daha iyi komşular haline gelmesi memnuniyet verici” ifadelerini kullandı.
Anlaşmalar bir masanın etrafında görüşülüyor. İmzalar da o masanın üstünde. Tabii ki leziz yemeklerin ardından… Umarım dünyayı uçurumun kenarına getiren Ukrayna-Rusya arasındaki savaş sona erer ve “tatlıya” bağlanır bir masanın etrafında.