"Satın aldığımız evin, ne kadar enerji tükettiğini biliyor muyuz?”
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), mevcut enerji kaynaklarından daha uzun süre yararlanılmasına destek sağlayacak projeleri hayata geçirmeyi ve bunu yaparken toplumu bilinçlendirmeyi ve bilgilendirmeyi hedefliyor.
Bu doğrultuda hayata geçirilen Anadolu Buluşmaları, iklim değişikliği, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu konularını masaya yatırıyor. Bugüne kadar toplam 18 ilde kanaat önderleri, yerel yönetimler ve tüketicilerin katılımıyla gerçekleşen buluşmaların son durağı Türkiye’nin en büyük ve enerji verimliliğine en çok ihtiyaç duyan ili İstanbul oldu.
VERİMDER ve DÜNYA Gazetesi’nin birlikte organize ettiği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) katkıda bulunduğu toplantıda VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ ve VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz’ı dinledik. “Türkiye’nin 50-55 milyar dolara ulaşan enerji ithalatı var. Toplam enerji tüketiminin yüzde 42’si binalardan kaynaklanıyor. Binaların enerji tüketimi sanayiden daha fazla ve Türkiye’de binaların yaklaşık yüzde 70’i enerji verimliliği standartlarına uygun değil” bilgilerini veren VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, özellikle Yeşil Mutabakat’la birlikte yeşil dönüşümün hızlanacağına dikkat çekiyor.
İklim değişikliği ile mücadelede en büyük rol binalara ait
VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz’ın dikkat çektiği konu da binaların iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli bir role sahip olduğu. 2018 yılından bu yana, enerji tüketiminde en büyük payın binalara ait olduğunu ifade eden Korkmaz’ın yorumları şöyle: “Avrupa Birliği 2050 sıfır karbon hedefine ulaşmak için 1 trilyon Euro’luk bir bütçe belirledi. Bu bütçenin 200 milyar Euro’su 2030 yılına kadar kullanılacak. 35 milyon binanın renovasyonu söz konusu. Türkiye’de de kentsel dönüşüm kapsamında 6,5 milyon binanın dönüşümü hedefleniyor.”
Korkmaz, enerji verimliliği konusunda farkındalığın olduğunu, fakat harekete geçilmediğine vurgu yapıyor ve ekliyor: “Ev satın alırken, ne kadar enerji tükettiğini soruyor muyuz?”
Enerji verimliliği konusunda en yüksek potansiyelin ısı yalıtımından sağlanacağını söyleyen Korkmaz, “Bir derece soğutmanın maliyeti, bir derece ısıtmanın maliyetinin iki katı. Doğru ısı yalıtımı ile yüzde 50 enerji verimliliğine ulaşmak mümkün. Bugün mevcut binalarda enerji verimliliği sağlanırsa, 9-10 milyar dolar tasarruf sağlamamız mümkün olacak. İklim değişikliği ile mücadelede en büyük rol binalara ait” diyor. Korkmaz’a göre, Türkiye’de değişim için fırsat var, teknoloji var; bundan sonra yapılması gereken ise harekete geçmek.
Enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi belediye işi
Yeşil ve dijital olmak üzere ikiz bir dönüşüm yaşadığımıza dikkat çeken DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ ise, yeşil dijital dönüşümün ana akıma dönüştüğünü ve ekonominin bu yönde şekillendiğini ifade ediyor. Güldağ’ın yorumları şöyle: “Avrupa Birliği 2050 sıfır emisyon hedefi koydu ve Yeşil Mutabakat’ı bir sanayi politikası olarak tanımladı. Yeşil Mutabakat; enerji geçişi, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi anlamına geliyor. Enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi, belediye işi. Yeşil Mutabakat belediye demek. Bu dönüşüm, ‘olsa iyi olurdan, sorumluluğa’ dönüşmüş durumda. ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’ bakış açısı ile, üretilecek tüm politikaların, bulunduğumuz coğrafyanın imkanlarının kullanımına göre şekillenmesi önem kazanıyor.”
Enerji verimliliği bir sektör olarak görülmeli
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, enerji verimliliğinin, enerjinin yan kolu değil, bir sektör olarak görülmesi gerektiğini ifade ediyor. Akın, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın 2017 yılında hazırlandığını ve 2023 hedefl eri için 11 milyar dolar yatırım gerektiğini söylerken, bu yatırımların yapılmadığına dikkat çekiyor. Akın’ın yorumları şöyle: “Enerji verimliği yeni bir iş modeli. Enerji verimliliği gibi ucuz bir kaynak varken, pahalı enerji politikalarının uygulanmaması gerekiyor. Enerji politikaların odağında yenilenebilir enerji olmalı; en tepeye de güneş enerjisi konmalı. Enerji verimliliği bir yandan nitelikli istihdam ve gelir potansiyeli sunarken, yeşil dönüşüm için de kritik bir unsur konumunda.”
İstanbul sürdürülebilir politikalar üretiyor
C40 Kentleri (C40 Cities) iklim değişikliği konusunu ele almak üzere metropol kentlerin bir araya gelerek oluşturdukları bir ağ. Amacı; iklim değişikliği ile ilgili ölçülebilir ve sürdürülebilir politikalar belirleyen kentleri desteklemek.C40 Kentleri; 94 kenti, 700 milyondan fazla yurttaşı ve küresel ekonominin dörtte birini temsil ediyor. İstanbul da C40 Kentleri arasında yer alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, C40 Deadline 2020 Programı’nı imzalayarak, İstanbul’un küresel ısınma ile mücadele için sürdürülebilir politikalar üreteceğini taahhüt etti. İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, İklim Değişikliği Eylem Planı’nı C40 ile birlikte hazırladıklarını söylüyor. Prof. Erdinçler’in yorumları şöyle: “İstanbul’da enerji tüketiminin yüzde 63’ü binalardan, yüzde 28’i ulaşımdan, yüzde 10’u su ve atık sudan kaynaklanıyor. Önümüzdeki dönemde sıfır enerjili binalar, yenilenebilir enerji kaynaklarının çok daha etkili bir biçimde kullanıyor olması gerekiyor.”
Enerji tüketiminde en büyük pay ısıtma- soğutma sistemlerine ait
2050 yılına kadar konut stoğunun iki katına çıkmasının öngörüldüğünü ifade eden Nippon Paint Betek Boya İnşaat Grubu Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ Elazığ, enerji tüketiminde binaların büyük payı olduğunu söylerken, bu payın yüzde 80’nin ısıtma ve soğutma sistemlerinden kaynaklandığını ifade ediyor. Uludağ Elazığ, “Doğru yatırım yapılırsa, enerji verimliliğinde yüzde 50 artış sağlanabilir” diyor.