Sandığa ne girerse sandıktan o çıkacak

Seçimlerde sandığa oy pusulaları değil, ekonomik dengeler damga vuracak; çünkü halkın cebi konuşacak. Seçmenlerin yaşam standartlarını belirleyen güçlü faktörler etkisini gösterecek. Enfl asyon, gelir dağılımı, işsizlik oranı gibi temel unsurlar seçmenlerin geleceğini şekillendiren kritik etkenler olarak öne çıkacak.

YATIRIMCI NE YAPACAK?

Yatırımcı mevcudu koruyabilirse, enfl asyon bazında parasını koruyabilirse bu en iyi yatırımı olacak. Ekonomide beklentilere dair bir iyileşme ilk etkisini borsada gösterecek. Borsa ekonominin ibresi… Belirsizliklerin kalkması olumlu fiyatlanacaktır. Altın gündemde kalacaktır ancak abartılmamalı.

YAPIŞKAN ENFLASYON DÖNEMİ

Dolar kuru ve faizde enfl asyona yakınsama görülecek. Yani duranlar ve düşenler hareket edecek. Beklentiler düzeldikçe enflasyon en azında zıplamayı durduracak. Yerinde saymasına bile razı olacağız. Hayat pahalı kalmaya devam edecek. En az üç yıl zor bir dönem... Bu nedenle tüm yatırımcıların da kendilerini buna göre ayarlaması gerekiyor.

SANDIĞA EKONOMİK DENGELER DAMGA VURACAK

Sanıyoruz ki seçimin ardından yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte düzelme anında başlayacak. Böyle bir şey yok… Kim kazanırsa kazansın, enfl asyonu, yanlış fiyatlandırılmış dövizi ve faizi, olması gereken noktaya çekmekte zorlanacak. Sandıktan ne çıkacak dersek, “sandığa ne girmişse o” çıkacak.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Yatırım ortamı iyileşecek mi?

Ülkede yatırım ortamı iyileşmek zorunda. Büyüme için bunu sağlamamız gerekiyor. Hukukun üstünlüğü ve yapılacak düzenlemeler, ekonomik istikrara dair beklentiler, iyi işleyen bir altyapı ve lojistik hizmetleri, rekabetçi ve adil bir vergi politikası. Hepsi yatırım ortamını iyileştirecek faktörler. Yatırım ortamını ancak; 360 derecelik bir çevrimle bakarsak iyileştirebiliriz.

Zorluklar aşılabilecek mi?

Zorluklar aşılmak içindir, ancak finans sistemi üzerine getirilen kısıtlamaların dengeleri bozduğunu düşündüğümüzde, gerçekten istediğimiz dengeyi sağlamış mı oluyoruz? Şartları kendi kendimize zorlaştırarak sonra da içinden çıkamıyoruz. Ufak adımlar dahi olumlu etkiler yaratabilecek güçte.

NOT

2024’Ü ERKEN KONUŞACAĞIZ

Seçimlerin gündemden kalkması ile birlikte 2024’ü konuşmaya başlayacağız. Zira yeni seçim ikliminde yol alıyor olacağız. Yerel seçimleri şimdiden konuşmaya başlayacağız. Bir yanda deprem etkisinin şok üretim düşüşü sonrasında toparlanma çabaları, bir yanda yeniden şekillenen ekonomi bizim rotamızı belirleyecek. Bu seçimler önemli çünkü halkın ekonomik kırılmaya tepkisini göreceğiz seçimlerde. Enflasyona dair verilen sözlerin yerine getirilmesi de ancak 2024 Nisan’ından sonra test edilebilecek. Her ne kadar “tek haneli enfl asyon” sözü verilmiş olsa da iki sandık arası enfl asyonla mücadele edilmeyeceği kesin. Bu arada enfl asyonun bozduğu gelir dağılımını düzeltmek, sandığımızdan çok daha uzun sürede gerçekleşebilecek. Kıtlık zamanları insanları açlık değil, alıştıkları tokluk öldürür. Konfor tuzağındakilerin dikkatine sunarım.