Sanayiden büyüme için olumlu sinyaller...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Geçen yılın kasım ayındaki sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.3 arttı. Bu, ham endeks bazında hesaplanan oran. Yani herhangi bir arındırma işlemi söz konusu değil. Takvim etkisinden arındırılmış endekse göre ise kasım ayı üretimi 2018’in yüzde 5.1 üstünde gerçekleşti.

Hep vurguladığımız gibi “iş günü sayısı aynı olsaydı üretim şu kadar olurdu” varsayımına dayanan takvim etkisinden arındırılmış hesaplama yöntemi elbette yanlış değil. Ama bizim için önemli olan somut olarak sayıp ölçebileceğimiz “kaç adet, kaç ton, kaç metre” ürettiğimizi gösteren arındırılmamış endeksle bulunan oran. İşte bu endekse göre de üretim artışı yüzde 4.3.

Sanayi üretimi geçen yıl 2018’in aynı dönemine göre ilk çeyrekte yüzde 5.6, ikinci çeyrekte yüzde 3.3 geriledikten sonra üçüncü çeyrekte yüzde 0.9 artış göstermişti. Son çeyreği tamamlamaya bir ay kaldı; elimizde ekim ve kasımın verileri var ve bu iki ay toplamında 2018’e göre yüzde 3.6 oranında üretim artışı sağlanmış durumda.

Öncü veriler aralık ayındaki üretimin 2018’e göre en az yüzde 5 artmış olabileceğini gösteriyor. Bu durumda son çeyrekteki üretimde yüzde 4.0-4.5 arası artış gerçekleşmiş olacak.

Büyüme de yüksek bekleniyor

Her ne kadar sanayi üretimi ile GSYH kapsamındaki sanayi sektörü ve toplam GSYH değişimi arasında eskisi kadar güçlü bir bağ yoksa da yine de sanayideki üretim performansı GSYH için temel öncü göstergelerden biri sayılır. İşte bu yüzden sanayi üretiminde son çeyrekte sağlanacak yüzde 4.0-4.5 arasındaki artış GSYH’nin de bu çeyrekte kayda değer bir artış göstereceğinin işareti.

GSYH’nin son çeyrekte hızlı bir artış sergileyeceğini tahmin etmek zaten zor değil. Daha önce de birkaç kez değindiğimiz gibi 2018’in son çeyreğinin çok kötü geçmesiyle oluşan baz etkisi avantajı 2019’un son çeyreği için belirgin bir büyüme yakalanmasını sağlayacak.

Yeni ekonomi programında 2019’un tümündeki büyüme yüzde 0.5 olarak tahmin ediliyor. Yılın son çeyreğinde yüzde 4.5 dolayında bir büyüme sağlandığı takdirde yılı yüzde 0.5’lik büyümeyle kapatmak mümkün olacak.

Sanayi üretimi de baz etkisiyle

Aslında sanayi üretiminde ekim ve kasım aylarında 2018’e göre kaydedilen yüzde 2.9 ve yüzde 4.3’lük artışlar da baz etkisi sayesinde gerçekleşmiş sayılır. Bu iki aydaki üretim 2018’e göre artmış olmakla birlikte 2017’nin hala altında bulunuyor. Ekim ayı üretimi 2017’nin yüzde 2.1, kasım ayı üretimi ise yüzde 3 altında.

On bir aylık küçülme yüzde 1.5

Sanayi üretimi çeyrek bazlı olarak giderek daha az küçülmüş ve sonrasında büyümeye geçmiş olmakla birlikte yılın ilk on bir ayı itibarıyla 2018’in aynı dönemine göre hala ekside. Ocak-kasım dönemindeki üretim 2018’e göre yüzde 1.5 daha az gerçekleşti.

Ya üretim düzeyindeki durum?

Üretimin artıp azalması bir eğilim göstergesi. Belki bu eğilimden daha önemli olan üretimin düzeyi.

TÜİK sanayi üretimi verilerini 2015 yılını 100 kabul ederek hesaplıyor. Yani üretim endeksinin 2015 ortalaması 100. Aradan dört yıl geçti ve 2019’u da neredeyse tamamladık sayılır; ilk on bir ayın üretim endeksinin ortalaması 112. Yani sanayi üretimini dört yılda ancak yüzde 12 artırabilmişiz.

Ama daha kötüsü de var; sanayi üretim endeksinde 2017 yılı ortalaması 112.8, 2018 yılı ortalaması 114 düzeyinde.

Aralıktaki üretim artışıyla 2019’un yıllık ortalama endeksini 113.5 düzeyine çıkarabiliriz. Ama bakın yine de üç yıldır yerimizde sayıyor olacağız.

Endeksleri tekrarda yarar var; 2017’de 112.8, 2018’de 114, 2019’da da muhtemelen 113.5 dolayı.

Sanayi üretimi böyle yatay seyrederken işsizliğin tırmanması, ihracatın kayda değer bir artış sergileyememesi gibi sorunlar yaşanması şaşırtıcı mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar