Sanayi devlerinin karnesi 2020 için ne söylüyor?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

İstanbul Sanayi Odası (İSO) en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu araştırması sonuçlarını da açıkladı. İSO’nun bu değerli araştırması, sanayi sektöründe tayin edici bir ağırlığa sahip olan bin kuruluşun toplam verilerini yansıttığı için, sanayi sektörünün ve aktörlerinin durumunu değerlendirme imkanı sunuyor. Araştırmanın uzun yıllardır istikrarla sürdürülüyor olması, gelişme trendlerini görmemize de yardımcı oluyor.

Sanayinin birinci ve ikinci liginde yer alan kuruluşların 2019 yılı performansı, her bakımdan zor bir yıl olmaya aday 2020 için de önemli mesajları var.

Sanayinin devler liginin 2019 yılı karnesine bu gözle baktığımızda öne çıkan noktaları şöyle sıralayabiliriz:

• İSO araştırmasının temel sıralama ölçüsü olan üretimden satışlarda 2018’e göre ciddi bir performans kaybı var. Nominal artış oranları 2018’deki oranların yarısı dolayında. Üretimden satışlardaki artış oranı birinci 500’de yüzde 34.52’den yüzde 16.38’e, ikinci 500’de yüzde 27.78’den yüzde 14.20’ye indi.

• Üretimden satışlardaki değişimi enflasyondan arındırdığımızda, 2018’e göre reel olarak daralma var. 2019’da Yurtiçi Üretici Fiyatları Endeksi’ndeki 12 aylık ortalama artış yüzde 17.56 olmuştu. Buna göre birinci 500’ün üretimden satışları 2018’de reel olarak yüzde 5.91 artmışken 2019’da yüzde 1.01 azaldı. İkinci 500’de de 2018’de yüzde 0.61 olan reel büyüme, 2019’da yerini yüzde 2.86 küçülmeye bıraktı. En büyük 1000 sanayi kuruluşun üretimden satışlarındaki daralma ise yüzde 1.26 düzeyinde.

• Aynı durum net satışlar için de geçerli. Net satışlardaki reel daralma birinci 500’de yüzde 1.43, ikinci 500’de yüzde 3.47 ve toplamda yüzde 1.71 ile üretimden satışlara göre biraz daha yüksek boyutta.

• Kurların desteğine rağmen dolar bazında ihracat artışı birinci 500’de yüzde 11.31’dan yüzde 2.43’e düşmüş. Ancak ikinci 500’de yüzde 0.70 olan ihracat artış hızı yüzde 9.39’a yükselmiş. En büyük 1000 sanayi kuruluşunun ihracat artış hızı ise yüzde 10.02’den yüzde 3.20’ye inmiş.

• Yıllık ortalama dolar kuruna dayanarak hesapladığımız yurtiçi satışlarda da daralma var. Yurtiçi net satışlarda birinci 500’de yüzde 0.92 olan artış yerini yüzde 3.63 daralmaya, ikinci 500’de yüzde 0.57 olan artış yerini yüzde 8.43 daralmaya bırakmış.

• Buradan da anlaşılıyor ki satış gelirlerindeki daralmanın daha yüksek olmasını, cılız ihracat artışı ile kurlardaki artış önlemiş.

• Sanayi devlerinin vergi öncesi kâr performansları da iç açıcı değil. Birinci 500’ün dönem kârı nominal olarak bile yüzde 3.01 azalmış. ÜFE’deki artışla kıyaslandığında yüzde 17.50’yi bulan bir reel düşüş var. İkinci 500’ün dönem kârı yüzde 17.64 ile ancak ÜFE kadar artmış. İSO 1000’in toplam karındaki reel düşüş yüzde 15.33 düzeyinde.

• Üstelik bu kötü performans, ekonomi yönetiminin kamu bankaları liderliğinde özel bankaları da zorlayarak gerçekleştirilen ucuz kredi pompalamasına rağmen gerçekleşmiş. Faiz ve amortisman yükü nominal olarak yüzde 8.10 azalmış durumda. Ekonomi yönetiminin tartışmalı ucuz kredi pompalama politikası olmasaydı, kârlardaki reel kayıp daha yüksek olacaktı.

• Kârlılık oranlarında da aşınma var. Birinci 500’de dönem karının özkaynaklara oranı yüzde 21.92’den yüzde 18.63’e, aktif toplamına oranı yüzde 7.22”den yüzde 5.88’e gerilemiş. İkinci 500’de özkaynak kârlılığı yüzde 15.38 ile düzeyini korurken aktif kârlılığında yüzde 5.79’dan yüzde 6.35’e küçük bir artış var.

• Birinci 500’de özkaynakların varlıklar içindeki payı yüzde 32.96’dan yüzde 31.58’e gerilemiş. İkinci 500’de bu oran yüzde 37.57’den yüzde 41.26’ya çıkmış. Ancak İSO-1000 toplamında özkaynak oranı yüzde 33.65’ten yüzde 32.91’e gerilemiş durumda.

Sanayi devlerinin bu karnesi 2020 için bize şu işaretleri veriyor:

• Özkaynaklardaki zayıflama ve borçlardaki artış, bilanço ve gelir dengelerinin, kur ve faiz artışı karşısındaki kırılganlığını artırdı. Kurlarda önlenemeyen artış ve ucuz kredi pompalama politikasının sınıra dayanmış olması, 2020’de riskleri artırıyor.

• Bu koşullarda hem ihracat, hem de yurtiçi satışlarda yaşanan daralmanın istihdam ve finansal cephede yaratacağı sarsıntı yüksek olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Envanter 29 Ekim 2024