Sanat eserleri inovasyon mudur?
Aşağıda gördüğünüz Miro’nun muhteşem eserlerinden birisi inovasyona örnek midir? Düşünmeniz için birkaç saniye. Evet diyorsanız, yanılıyorsunuz. Maalesef inovasyon; icat, yaratıcılık ve sanat gibi benzer kavramlarla karıştırılıyor. Sanat eserleri yaratıcılığa (creativity) örnektir. İnovasyon için yaratıcı fikirlere, bireylere, süreçlere ihtiyaç duyarız ama yetmez. Yaratıcı düşüncenin somut bir ürüne dönüşmesi gerekir. O da yetmez. O ürünün müşteriye ulaşması gerekir. O da yetmez. Satın alınması gerekir. O da yetmez. Satın alımın tek seferli değil sürekli tekrar etmesi gerekir. Bu inovasyonun en önemli şartlarından biridir (viability). Sürdürülebilir inovasyon diyebilmemiz için seri bir üretim ile büyük bir pazara erişmesi gerekir. Sanat eserleri biriciktir. Özgündür. Tektir. Tekrarı yoktur. O yüzden sanat inovasyon değildir. Fakat ben sanatçıların eserlerini tek bir platformdan sanatseverlere ulaştırırsam ve sürdürülebilir gelir elde edersem, inovasyon yapmış olurum. Hatta iş modeli inovasyonu yapmış olurum. Örneğin Spotify, iTune vb. Bu bir müzik platformu, resim pazar yeri, edebiyat ya da sesli kitap platformu veya sinema platformu olabilir. Türkiye’den çıkan güzel bir örnek de vardır: Storytel. Sanat elbette inovasyona dönüşebilir. Ya da dönüşmeye bilir. Tıpkı icatlar icat olarak kalabilirler ya da ürünleşerek inovasyona dönüşebilirler. Sanat eseri çoklu üretimle binlerce, milyonlarca kişiye ulaşıyorsa inovasyon diyebiliriz kuşkusuz. Fakat her sanat dalı için bu söz konusu değildir. Resim örneğine dönersek onu değerli kılan biricik olmasıdır. Bakış açımızı genişleterek önümüzdeki hafta sanattan devam edeceğiz.