Şampiyonlukların bedeli ağır oluyor, gelin futbolda sıkıyönetim ilan edelim
GALATASARAY Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas, seçime girerken başta yönetim kurulu olmak üzere birlikte aday olduğu ekibe şu mesajı verdi:
- Bu seçim basit bir iktidar mücadelesi değil. Aslına bakılırsa intihar ediyoruz.
Elmas, bu mesajıyla Türkiye futbol endüstrisinin durumunun vahametini ortaya koydu:
- Ciddi anlamda mali sıkıntıda olan, batmış bir sektörden söz ediyoruz. Kazandığı kadar harcayabilen bir kulüp yok. “Finansal fair play” maalesef ülkemizde uygulanmadı.
Şu noktanın altını çizdi:
- “Biz borçlanalım, bizden sonra gelen yönetim ödesin” mantığı, borçların ödenemez hale gelmesine sebep oldu.
Geçenlerde Burak Elmas, Galatasaray SK Başkan Yardımcısı Bikem Kanık, Başkan Yardımcısı Özgür Kalelioğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ozan Şener ve Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Ural Aküzüm’le buluştuk.
Elmas, şampiyonlukların bedelinin ağır olduğunu savundu:
- 18-20 milyon Euro’luk bütçeyle şampiyon olduğumuz sezon var. Buna karşılık 85 milyon Euro’luk bütçeyle şampiyon olamadığımız sezon da yaşadık. Şampiyonluk hedefiyle aşırı harcamalar yapılıp, hedefe ulaşılamayan her sezon 20-25 milyon Euro zarar edildi.
Popülizmden uzak durma sorumluluğunu seçtiğini belirtti:
- Geçen 10 yılda sportif başarılara imza atıldı. Ancak, büyük ve sürdürülemez bir ekonomik külfetin altına girildi. Yani, sportif başarı uğruna gelecek kuşaklara büyük bir ekonomik darboğaz bırakılmış oldu. Biz, ekonomik gerçeklere uygun davranacağız.
Ardından ekledi:
- Anlık popülist kaygılarla hamle yapıp bu güzide kulübü daha büyük yüklerin altına sokamayız. Biz zor olanı seçtik. Yönetim olarak eleştirilerin hedefinde kalırız ama yarın bu tutumumuzun meyvesini Galatasaray’ımız yer. O nedenle rahatız.
Kulüp gelirleri ve mülklerinin bankalara teminat verilmiş olduğuna işaret etti:
- Gelirler sürekli düşüyor. Yükselen döviz elimizi kolumuzu bağlıyor.
Bankalarla girilen yeniden yapılandırma anlaşması üzerinde durdu:
- Bu çerçeve anlaşmasının bize getirdiği çok önemli sorumluluklar var. Önce borcunu ödeyeceksin, sonraki yıl zarar etmeyeceksin, ardından kredi maliyetlerini yöneteceksin.
Bikem Kanık araya girdi:
- “Kulüpleri kurtarıyoruz” deniliyor ama işin işletme sermayesi tarafı düşünülmemiş. Yani, baştan ölü doğmuş bir yeniden yapılandırma.
Elmas sürdürdü:
- Şu anda, Türkiye’de mevcut gelirlerle kredi borcunun faizini ödeyebilecek futbol kulübü yok. Bizim 2.5 milyar liranın her 350 milyon liralık faizini ödememiz gerekiyor. Her sene borcumuz otomatik artıyor.
Bikem Kanık, spor kulüplerinin başlamış sıkıntılı döneminin üstüne bir de pandemi yükünün bindiğine dikkat çekti:
- Pandemi nedeniyle futbol kulüplerine destek veren ülkeler oldu. Bizde destek bir yana yüzde 15’lik stopaj, yüzde 40 vergiye dönüştü.
Elmas, futbol endüstrisindeki durumun yol açacağı sonuca vurgu yaptı:
- Birlikte Türk futbolunu bu batık durumundan çıkarmanın yolunu oluşturmazsak, 1-2 sezon sonra “finansal fair play” kurallarına uyulmadığı için hiçbir Türk takımı Avrupa’da futbol oynayamayacak.
UEFA’nın “finansal fair play” kuralları gereği kulüplerin “harcama limitleri”ne uyması gerektiğini vurguladı:
- Limitler belirleniyor ancak kulüpler bunu esnetme çabasına giriyor. Limitler tam anlamıyla uygulanmıyor.
Sorunlar karşısında genelde pansuman tedavisiyle yetinildiğini irdeledi:
- Futbol endüstrimizi batık durumdan kurtarmak için gerçek bir tedaviye ihtiyaç var. Öncelikle bir sıkıyönetim ilan edilmeli. Bütün sektör, kulüpler sıkı sıkıya denetlenmeli. “Nasıl olsa bizi batırmazlar” lüksüne sahip değiliz.
Futbolda popülist başkanlık yapılacak dönem olmadığına vurgu yaptı:
- Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe diye ayırmadan söylüyorum. Çözüm bulma iradesiyle bir araya gelmeliyiz.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), “sıkıyönetim” ilan edip, “finansal fair play” kurallarını gerçek anlamda devreye alabilir mi?
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş başta olmak üzere kulüpler “sıkıyönetim”e boyun eğer mi?
Mecidiyeköy’deki binayı değerlendirme formülü arıyoruz
GALATASARAY Başkanı Burak Elmas, gayrimenkul projeleri ve sponsorluk gelirlerinin önemine değindi:
- Bunlar, mali yönden düzlüğe ulaşmak için değerli projelerdir.
Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Şener, gayrimenkuller konusundaki çalışmalarla ilgili bilgi verdi:
- Mecidiyeköy’deki bina 12-13 yıldır boş duruyor. Erden Timur ve Avi Alkaş’ın da aralarında bulunduğu bir ekip olarak binanın Galatasaray açısından en iyiyi yakalayacak şekilde değerlendirme formülü üzerinde çalışıyoruz.
Florya’ya değindi:
- Florya tesislerimizin yerinin değerlendirilmesi konusunda yeniden Emlak Konut’la masaya oturduk. Kemerburgaz’da tahsis edilen 100 dönümlük alanda tesislerimizi yapınca oraya geçer, Florya arazisini de Emlak Konut’la birlikte en iyi şekilde değerlendiririz.
Galatasaray Adası sosyal tesis olacak
GALATASARAY Başkanı Burak Elmas, yargı sürecinin tamamlanmasının ardından Galatasaray Adası’nı devraldıklarını belirtti:
- Uzun süredir kullanım dışı idi. Şu anda harabe vaziyette. Elden geçirip önümüzdeki yaz sezonunda sosyal tesis olarak kullanmak üzere hizmete açarız.
Campos, 10 yılda 2 milyar ciro üretti şimdi bize çalışıyor
GALATASARAY Başkanı Burak Elmas, futbolda sürdürülebilir başarının altyapıdan geçtiğini vurguladı:
- Futbolcu yetiştirmek, maliyeti düşük futbolcuları iyi fiyata satılır hale getirmek, sportif ve ekonomik başarıyı tetikler. Avrupa’daki birçok kulüp bu yolla iflasın eşiğinden döndü.
Başkan Yardımcısı Özgür Kalelioğlu araya girip Luis Campos’u anlattı:
- Campos, son 10 yılda 2 milyar Euro’yu aşkın ciro üretmiş bir futbol adamıdır. Futbolcu üretip, bundan gelir elde etme konusunda dünyadaki en önemli eksperlerden biridir.
Campos’un Galatasaray’da doğrudan Başkan Danışmanı olarak görev yaptığını vurgulayıp, örnekler verdi:
- Campos, geçen yıl Lille’i şampiyon yaptı. 55 milyon Euro’luk takım kurdu. 300 milyon Euro’ya sattı. Monaco’da 80-90 milyon Euro’luk bir takım kurdu, 400 milyon Euro’ya sattı.
Ardından ekledi:
- Yani, Campos’la çalışma konusunda doğru adım attığımızı düşünüyorum.
Kulüpler ortak bir TV kanalı kurmaya hazır
GALATASARAY Başkanı Burak Elmas, naklen yayın gelirleri üzerinde durdu:
- Naklen yayın, 500 milyon dolara ihale edilmişti. Yayıncı kuruluş sürekli indirim istedi. En son pandemi indirimi de gündeme geldi. Rakam 220 milyon dolara düştü.
Yeni ihalede de hedeflenen rakamın ortaya çıkmadığını anımsattı:
- Kulüpler arasında güzel bir birliktelik var. Türk futbolunun marka değerini birlikte yükseltmek adına bir irade var.
Kulüplerin Türk futbolunu tek yayıncının isteğine bırakmama arzusunda olduğunu kaydetti:
- Federasyonumuz da kararlı, birlikte karar veriyoruz. 1-2 hafta içinde netleşir. Kulüplerin bir TV kanalı kurması, kendi maçlarını yayınlaması ve kendi ipini kesmesi en uç karardı. Buna da kulüpler hazır.
Türk futbolunun “dip”i gördüğünü savundu:
- Geleceği kurmak için doğru modeller üzerinde çalışmak lazım. Türk futbolunda yapılması gereken “Süper Lig A.Ş.” modeline geçmek.