Salgının öğrettikleri
Koronavirüs sadece sağlık ve tıp alanında değil, tüm bilim dallarına bir şeyler öğretti. İktisat da elbette bundan nasibini aldı. Salgının iktisada ve iktisatçılara öğrettiklerini ben şöyle sıraladım:
• Küreselleşme sadece mal, hizmet, paranın serbest dolaşımı değilmiş. Asıl küreselleşmeyi salgın sağladı.
• Küreselleşmenin izlediği ekonomik modelin yanlış olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
• Küresel ekonominin lokomotifi ülkeleri salgın karşısında çaresiz kaldı, meğer bu tür felaketlere hazır değillermiş.
• Güçlü ülke demek, nükleer enerjiye, silaha sahip olan ülke demek değilmiş. İyi sağlık sistemi ülkeleri güçlü yapıyormuş.
• Demokrasi ölüyor derken, demokratik ülkelerin kriz karşısında daha çabuk savunma önlemleri alınmasını sağladığını gördük. Çin’in demokrasi yoksulluğu virüsün yayılmasında ana etken oldu.
• Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) bir kez daha sınıfta kaldı. Salgına karşı geç taraf oldu, küresel ölçekte önlem alınması konusunda zayıf kaldı. Örgütün varlığı artık daha çok tartışılacak.
• Doğa intikamını aldı. Bunu yaparken de oldukça eşitlikçi davrandı. Virüsten gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler birlikte etkilendiler.
• Doğa bir kere daha kendisi rahat bırakılırsa insan için yeniden dengesini bulacağını gösterdi. Virüs sayesinde Çin’de sanayi sektörünün durması ile hava kirliliği üç ayda sona erdi. Pekin’de (Beijing) yaşayanlar soluk almaya başladı.
• Dünyanın zenginleri salgın nedeni ile küçük barınaklara sığındı. Demek ki zenginlik her sorunu çözmüyormuş. Umarım bu sayede yoksulların nasıl yaşadığını öğrenmişlerdir.
• İki hafta önce Dünya gazetesinde yazdığım gibi Keynes ve Malthus mezarlığından kalkıp el salladılar. Keynes krize karşı alınan maliye politikası ve parasal genişleme nedeniyle el sallarken, Malthus nüfusun doğal felaketlerle dengeleneceği öngörüsü ile gündeme geldi.
• Salgın ekonomide krizin henüz bitmediğini gösterdi. ABD sıfır faiz politikasına geri döndü. Keynes bir kere daha merhaba derken, likidite tuzağı konusu tozlu raflardan indi.
• Türkiye beklenmedik biçimde salgına karşı doğru tavır gösterdi. Sağlık Bakanı hükümetten öte bir saygınlık kazandı. Bundan sayın bakanın şeffaf olması ve Ortadoğulu bir siyasetçi gibi davranmaması etkili oldu. Sanırım şu anda bakan en güvenilir siyasetçi konumunda.
• Salgın din adamalarının pabucunu dama attı. Papa Vatikan’da boş meydanı kutsadı. Türkiye’de de artık şarlatan haline gelmiş kimi hoca takımı söylemlerinin zavallılığı iyice anlaşıldı (en azından ben öyle umuyorum). Virüs duasına çıkan herhangi bir kitle ortada görünmedi.
• Bilim bir kere daha ‘ben buradayım’ dedi.
Kendisine tekrar hoş geldiniz diyorum.