Sağlığımız için en büyük tehdit iklim krizi
İklim acil durumu konusunda küresel eylemsizliğin devam etmesi, sağlık risklerini artırıyor. Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayımı 8. yıllık raporu, iklim değişikliği konusunda daha fazla gecikmenin sağlığa yönelik ciddi ve artan tehditler yaratacağını ortaya koyuyor.
Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayımı 8. yıllık raporunda yer alan yeni küresel projeksiyonlar, yüzyılın ortasına kadar dünyanın sıcaklığa bağlı ölümlerde artış yaşaması olasılığı ile birlikte, iklim değişikliği konusunda daha fazla gecikmenin sağlığa yönelik ciddi ve artan tehditler yaratacağını ortaya koyuyor.
Rapor, iklim konusundaki eylemsizliğin insan hayatına ve geçim kaynaklarına verdiği zarara da dikkat çekiyor.
Rapora göre; 2022 yılında bireyler ortalama olarak 86 gün boyunca sağlığı tehdit eden yüksek sıcaklıklara maruz kaldı ve bu sıcaklıkların yüzde 60’ının insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle, gerçekleşme olasılığı en az iki kat arttı.
Rapor; petrol ve gaza yatırım yapmaya devam eden hükümetleri, şirketleri ve bankaları “ihmalkârlık” yapmakla suçlarken, iklim değişikliğinin temel nedenleriyle mücadele etmek için derin ve hızlı bir azaltım yapılmadığı takdirde, insanlığın sağlığının ciddi risk altında olduğu konusunda uyarıyor. Raporun yazarları, adil bir enerji dönüşümünün sağlık eşitsizliklerini azaltmak ve tüm nüfusların sağlık ve refahını iyileştirmek için sunduğu fırsatlara da yer verirken, sağlık merkezli bir müdahalenin zorunluluk olduğunu vurguluyor.
Sıcaklığa bağlı yıllık ölümler yüzyılın ortalarına kadar % 370 artabilir
University College London öncülüğünde hazırlanan 8. Lancet Countdown raporu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki 52 araştırma kurumu ve BM kuruluşundan 114 önde gelen uzmanın çalışmalarını temsil ediyor ve sağlık ile iklim değişikliği arasındaki bağlantıların en güncel değerlendirmesini sunuyor. BM İklim Zirvesi COP28 öncesinde yayınlanan rapor, hane halkı hava kirliliğini, fosil yakıtların finansmanını ve uluslararası kuruluşların iklim azaltımının sağlık açısından ortak faydalarına ilişkin katılımını izleyen 47 gösterge sunuyor.
İklim Kırılganlığı Forumu›nun (CVF) desteğiyle geliştirilen yeni projeksiyonlar, 1,5 derece hedefinin kaçırılması halinde nüfus sağlığı açısından hızla artan riskleri ortaya koyarken, Lancet raporu tarafından izlenen her sağlık tehlikesinin, sıcaklıkların yüzyılın sonuna kadar 2 dereceye yükselmesi halinde daha da kötüleşeceği öngörülüyor. Bu senaryoya göre, sıcaklığa bağlı yıllık ölümlerin yüzyılın ortalarına kadar yüzde 370 oranında artması bekleniyor. Hayatı tehdit eden bulaşıcı hastalıkların da yüzyılın ortalarına kadar daha fazla yayılacağı öngörülüyor.
Karbon azaltım çabaları insan sağlığını korumak için yetersiz
University College London’dan Lancet Countdown İcra Direktörü Dr. Marina Romanello, "Sağlık envanterimiz, iklim değişikliğinin artan tehlikelerinin bugün dünya çapında yaşamlara ve geçim kaynaklarına mal olduğunu ortaya koyuyor. İki derece daha sıcak bir dünyaya ilişkin tahminlerin tehlikeli bir geleceği ortaya koyduğunu ve bugüne kadar görülen azaltım çabalarının hızının ve ölçeğinin insanların sağlığını ve güvenliğini korumak için ne yazık ki yetersiz olduğunu acımasız bir şekilde hatırlıyor. Her saniye bin 337 ton karbondioksit salınmaya devam ederken, iklim tehlikelerini sağlık sistemlerimizin baş edebileceği seviyelerde tutmak için emisyonları yeterince hızlı azaltamıyoruz. Eylemsizliğin muazzam bir insani maliyeti var. Bu düzeyde bir ilgisizliği kaldıramayız, çünkü bunu hayatlarla ödüyoruz. Geciktiğimiz her an, yaşanabilir bir geleceğe giden yolu daha da zorlaştırıyor ve adaptasyonu giderek daha maliyetli ve zorlu hale getiriyor” yorumlarını yapıyor.
Dr Romanello, "Hala umut için yer var" derken, “COP28’de iklim müzakereleri fosil yakıtların adil ve hızlı bir şekilde kullanımdan kaldırılmasını sağlar, azaltımı hızlandırır ve sağlık için adaptasyon çabalarını desteklerse, Paris Anlaşması›nın küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama hedefi hala mümkün” diye ekliyor.
“Fosile yatırıma devam etmek, ölüm fermanıdır”
Raporu değerlendiren BM Genel Sekreteri António Guterres’in yorumları ise her zaman olduğu gibi yine oldukça sert: “Fosil yakıtların yaygınlaşmaya devam etmesi milyonlarca insan için bir ölüm fermanıdır. İklim eyleminin ısrarla ertelenmesinin hiçbir mazereti olamaz. İklim değişikliğinin en kötü sonuçlarını önlemek, milyonlarca hayatı kurtarmak ve dünyadaki herkesin sağlığını korumaya yardımcı olmak için sıcaklık artışı 1.5 derece ile sınırlandırılmalıdır.”
Yanlış yönde ilerleyen bir dünya
Lancet Geri Sayım raporundan elde edilen veriler, dünyanın yanlış yönde ilerlediğini ortaya koyuyor. Yeni ve güncellenmiş göstergeler fosil yakıtlara yapılan yatırım ve kredilerin artmakta olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre hükümetler fosil yakıtların yaygınlaşmasını teşvik etmeye devam ediyor. 2020 yılında 87 ülkeden 69’u, net 305 milyar dolar değerinde fosil yakıt sübvansiyonu sağladı; bu rakam 26 ülkede ulusal sağlık harcamalarının yüzde 10’unu, 10 ülkede ise yüzde 50’sini aşıyor. Finans sektörü de artan sağlık tehditlerine katkıda bulunuyor. 2017- 2021 yılları arasında fosil yakıtlara verilen toplam özel banka kredisi 572 milyar dolara ulaşmış durumda. Fosil yakıtlara en fazla kredi veren 40 özel banka, 2017-2021 yılları arasında sektöre her yıl toplam 489 milyar dolar yatırım yaptı. Öte yandan, fosil yakıt şirketleri 2022 yılında sermaye yatırımlarının sadece yüzde 4’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarına ayırarak sağlıklı bir geleceği daha da ulaşılmaz hale getirdi.
Bu arada, en yetersiz hizmet alan ülkeler temiz enerjiye geçişte geride bırakılıyor ve temiz enerjilere adaletsiz erişim, en savunmasız toplulukları havayı kirleten yakıtlara bağımlı hale getiriyor. Bol miktarda doğal yenilenebilir enerji kaynağına rağmen, düşük gelirli ülkelerde elektriğin sadece yüzde 2,3’ü temiz yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor. Bu oran, gelişmiş ülkelerde yüzde 11’e ulaşıyor.
Çarpıcı rakamlar
* 2023 yılında dünya 100 bini yılı aşkın bir sürenin en sıcak küresel sıcaklıklarını yaşadı.
* İnsanlar 2018-2022 yılları arasında ortalama 86 gün sağlığı tehdit eden yüksek sıcaklıklar yaşadı ve bunların yüzde 60’ından fazlasının insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle gerçekleşme olasılığı iki kattan fazla oldu.
* 65 yaş üstü kişilerde sıcaklığa bağlı ölümler, 2013-2022 döneminde 1991- 2000 dönemine kıyasla yüzde 85 oranında arttı.
* Daha sık görülen sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar, 2021 yılında 122 ülkede 127 milyon daha fazla insanın orta ila şiddetli gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu.
* Aşırı hava olaylarından kaynaklanan ekonomik kayıpların toplam değerinin 2022 yılında 264 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor; bu değer 2010-2014 dönemine kıyasla yüzde 23 daha yüksek.