Rusyasız olmaz !
Diplomasinin kuralıdır: Devletler arasındaki ilişkiyi belirleyen karşılıklı çıkardır.
Bu kural zaman zaman çiğnense, ihmal edilse, hatta reddedilse de bu bir gerçektir.
İki gün sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin propaganda döneminde yapılan açıklamalar üzerine bu gerçeği anımsatma gereği duyduk.
Bu noktada 14 Mayıs’a kadar olan dönemde ve cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. tura kaldığı 28 Mayıs’a giden süreçte Rusya ile ilişkiler devlet politikasından uzak ve gerçeğe aykırı biçimde propaganda malzemesi olarak kullanıldı.
İki adaydan biri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Wall Street Journal (WSJ) ile yaptığı röportajda, Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin Rusya’ya yaptırım uygulama konusunda Batılı ülkelerin aldıkları kararlara uyacağını söylediği aktarılıyordu. Daha sonra yalanlansa da bu ifade sorunlu, sakıncalı ve Türkiye ile Rusya ilişkileri gerçeğini yansıtmıyor.
Bu arada Dışişleri Bakanı, AKP Antalya milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu da Tayyip Erdoğan için yürüttüğü propaganda çalışmalarında Rusya ile ilişkileri malzeme olarak kullandı.
Çavuşoğlu, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını Rus turist sayısındaki düşüşün nedeni olarak göstermekle kalmadı, başta domates üreticileri olmak üzere tarım ile uğraşanlara ve bölge halkına bir tür şantaj gibi kullandı.
Ama bu doğru değil. Rus turist sayısındaki azalmanın, fiyat artışlarından kaynaklandığını aralarında Rusya Tur Operatörleri Birliği’nin (ATOR) de olduğu Rusya’daki çeşitli kurum ve kuruluşlardan kişiler tarafından açıklandı.
Bunu böyle belirttikten sonra şunu söyleyelim:
Günümüz dünyası gerçekleri ve bölgedeki konumu itibariyle enerji ve tahıl krizinde görüldüğü gibi Rusya’sız olmaz.
Bu, dünya gerçeği olduğu gibi özel olarak Türkiye ve turizm, tarım ürünleri ve enerji için de geçerlidir.
28 Mayıs’ta cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu da olsa Erdoğan da olsa Türkiye turizmdeki yükselişini sürdürmek, tarım ürünlerinin ihracını sağlamak ve enerji gereksinimini karşılamak zorundadır.
Bu nasıl olacak?
Türkiye ile Rusya ilişkilerinin iyi olduğu zaman nasıl sonuç verdiği kötü olduğunda neler olduğunu yakın dönemde yaşadık.
2015 yılı sonlarında Rus uçağının düşürülmesi üzerine bozulan ilişkiler Türkiye’nin turizmde en ağır krizi yaşayıp dibe vurmasına neden oldu.
Bugün Türkiye’nin turizmde dünyanın en çok ziyaretçi alan ilk 10 ülke arasında 4. sıraya yükselerek zirve yapmasında Rusya ile iyi ilişkilerin önemli bir rolü var.
Öte yandan Türk kökenli tur operatörlerinin Rusya’da turizm sektörünün en büyük oyuncuları olduğunu söyleyelim.
Şöyle ki; Rusya’dan yurtdışına tatile gidenleri Türkiye’nin yanı sıra; Mısır, Tayland, Vietnam, Küba, Yunanistan ve diğer destinasyonlara Türk tur operatörleri götürüyor. Türk kökenli tur operatörleri bu destinasyonlara Rusya’dan en çok turisti getirdikleri için bazaarmaker/ pazar yapıcı konumundadır. Türk tur operatörleri o ülkelerde el üstünde tutuluyor.
Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendirirken diplomasinin gereklerinin yanı sıra turizmdeki durumu, tarım ürünleri ihracı ve enerji gereksinimini de dikkate almak gerekir.
Bu birkaç başlığa daha eklenecekler var. Ama bu kadarı bile “Rusyasız olmaz”ı anlatmaya yeter.