Rusya’dan “Ortadoğu’da ben de varım” mesajı

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Ortadoğu kazanı kaynamaya devam ediyor;

Çin'in İran-Suudi Arabistan uzlaşmasını kotararak Ortadoğu denklemine girmesinin, bu bölgeyi yıllarca "arka bahçesi" gibi gören ABD'yi çok rahatsız ettiği aşikar.

Ancak denkleme Çin'in de girmesinden tek rahatsızlık duyan Washington yönetimi değil; Rusya da Ortadoğu'daki etkinliğinin törpülenebileceği endişesiyle, bölgede birbiri ardına adımlar atmaya başladı.

En kritik adım, Moskova'nın bölgede kendisini en güçlü hissettiği Suriye üzerinden geldi; Her iki ülkeyi de derinden etkileyen depremlerden sonra bile birbirlerine siyasi düzeyde "geçmiş olsun" diyemeyen Ankara ve Şam'ı yeniden buluşturmak için harekete geçti Rus diplomasisi. Moskova'da "normalleşme" için Türk ve Suriye heyetlerini buluşturmak üzere kollar yeniden sıvandı.

AK Parti hükümetinin Esad yönetimi ile ilişkilerinin "normalleştirilmesi" için ilk toplantı da Moskova'da yapılmıştı. Bu ikinci toplantıdaki fark ise, denkleme İran'ın da dahil edilmiş olması.

İRAN SÜRECE NEDEN DAHİL EDİLDİ?

AK Parti ile Esad yönetimi arasındaki "normalleşme" görüşmelerinde Tahran'ın da yer alması, Rusya'nın uluslararası alanda "bir taşla pek çok kuş vurmasının" da önünü açabilecek; Belli ki Moskova, Ortadoğu'daki kritik "müttefiki" İran'ın, Suudiler'le yapılan anlaşmayla birlikte Çin'in "etki alanına" girmesinden endişeli. Türkiye-Suriye normalleşme sürecine İran'ın da dahil edilmesi, Moskova'dan Tahran'a aralarındaki kritik ittifakın önemini hatırlatır nitelikte bir jest.

Rusya'nın Türk ve Suriyeli heyetlerin buluşmasından olası bir başka kazancı ise, Ortadoğu'da ABD'ye "çelme takmak" olacak gibi; Washington yönetimi sürekli "Esad'la normalleşmeye karşıyız" açıklaması yaparken, NATO üyesi Türkiye'nin Şam rejimi ile masaya oturmasının ABD'yi çok rahatsız edeceği açık. Nitekim, tam da Moskova'da Türkiye-Suriye normalleşme görüşmeleri hazırlığı yapırken, ABD'nin Centcom komutanı General Kurilla'nın Suriye'nin kuzey doğusuna yaptığı ziyaret anlamlı. General Kurilla'nın, PKK terör örgütünün bölgedeki uzantısı PYD-YPG unsurları ile verdiği pozlar, doğrudan Ankara'ya mesaj niteliğinde.

Buna bir de İran'ın ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük hasmı olmasını ekleyin; Rusya'nın Moskova'daki dörtlü toplantı ile Washington'a karşı "gövde gösterisi" yaptığını söylemek yanlış olmaz.

RUSYA, HAMAS'I MOSKOVA'DA AĞIRLADI

Rusya'nın Ortadoğu'daki hareketlenmesi sadece Suriye ile de sınırlı değil; Hamas heyetinin Moskova'da ağırlanması, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov düzeyinde kabul görmesi de doğrudan Washington'a mesaj; ABD yönetimi, İsrail'deki aşırı sağcı koalisyon hükümetine -pek istemeden de olsa- destek verirken,  belli ki Rusya da Filistinlilerle "omuz omuza" bir görüntü vererek, "ben de buradayım" diyor belli ki.

PUTİN SEÇİM ÖNCESİ TÜRKİYE'YE GELİR Mİ?

Tüm bunlara bir de, daha önce Ukrayna tahıl anlaşmasını uzatmak için adeta "bin dereden su getiren" Moskova yönetiminin, birden bire/kendiliğinden anlaşmayı iki ay uzatma önerisini de ekleyin; Uzatmadaki iki aylık süre kritik önemde.

Ukrayna tahıl anlaşmasının imzalanmasında kritik rol üstlenen Türkiye'deki seçimler iki ay sonra yapılacak. Belli ki Rus Lider Putin, AK Parti lideri Erdoğan'a hem uluslararası alanda, hem de seçim propagandasında kullanabileceği bir malzeme vermek istedi.

Ve son not; Bu aralar Rus basını da Putin'in, seçimlerden hemen önce Türkiye'ye gelerek deprem bölgesini ziyaret edebileceğini yazıp çizmeye başladı. Putin de Türkiye'de yapılan seçim anketlerini yakından izliyor olmalı; 14 Mayıs seçimlerine ilişkin anketlerde millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerisinde kalan Erdoğan'a "son bir destek" için, Türkiye'ye gelir mi, gelir...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İki kritik tarih 21 Ekim 2024