Rusya-Ukrayna geriliminde sorunlar envanterimiz
Türkiye, 3 tarafı denizler ve 4 tarafı sorunlarla çevrili bir coğrafyada, aynı anda pek çok cephede mücadele veriyor. Henüz güneyimizdeki savaşlar bitmeden bu defa kuzeyimizde iki önemli ülkenin çatışmalarına tanık oluyoruz. Yetmezmiş gibi içeride hiperenflasyon, yüksek kur varken…
Bundan 10 yıl öncesini hatırlıyorum. 2010’lu yıllar ne güzel başlamıştı oysa… Tek haneli enflasyon, işsizlik, çift haneli büyümeyi tatmış, Yükselen Yıldız Türkiye fiyakasındaydık. Şimdi 2020’lere bakıyorum, korona ile başlayan aşı umuduyla süren ve hiperenflasyonla tanışan bir ülkemiz var.
BURDAN KÖYE YOL OLUR
Cem Karaca’nın şarkısındaki gibi; “toplasam bu öğütleri, burdan köye yol olur.” Öncelikle enflasyon, tüm kötülüklerin anası gibi ensemizde boza pişiriyor. Üstelik daha da tırmanacağı ortada… Zira seçim sürecinde ne acı ilaç içilir, ne kemer sıkılır, ne de buna hükümetin niyeti olur.
Yüksek kur; başka bir bela… Doları 13-14 lira bandında tutmanın maliyetini dahi hesap edemezken savaş bu barajı da yıktı. Yeniden eski yatağına döner mi? Çok zor. Zaten kur, gördüğü yeri unutmaz. Faize gelince, Merkez kendi politika faiziyle avuna dursun, piyasada 2 katı oranlar oluştu bile.
KURAKLIK KAVURDU KUR VURDU
Geçen yıl kuraklıktan bu yılda kurdan dayak yemiş bir tarım sektörümüz var. Gübre atılamaz, mazot alınamaz, tohum erişilemez, ilaç kullanılamaz halde. Sebep; kur yangınından şaha kalkmış girdi fiyatları… Şimdi bir de Ukrayna ve Rusya geriliminden dolayı bu iki ülkeden pahalı gelecek buğday…
Bitti mi? Ne gezer… Sistematik kutuplaştırma ile toplum kamplara, iletişim ise yankı odalarına gömüldü. Zıt görüştekiler bir araya gelip çay dahi içmiyor. İktidar düşman yaratmak, muhalefet iktidarı ele geçirmek gayretindeyken sorunlar ortalık yerde kendi kendini üretiyor, çoğaltıyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Böyle gelmiş böyle gider mi?
Elbette gitmez. Kuzeyimizdeki çatışmalar dinse de enflasyon, kur, pahalılık ve üretimsizlik daha bir süre devam eder. Ne zaman bizler halimizi güzelleştirmeye başlarız, işte o zaman işler de düzelebilir.
Ne kadar sürer?
Çatışma çabuk diner, artçı etkileri aylar sürer ama bizim enflasyon belası, seçim sonrasında ancak çözüm sürecine girebilir. Zira enflasyon artık zihnimizde ve yeni bir zihin yapısı iktidar olana dek, yüksek seviyesini koruyacaktır.
NOT
OYSA TIKIR TIKIR ÇALIŞMAYA BAŞLAMIŞTIK
COVID yüzünden 400 gün kapalı kaldık. Sonra aşı umuduyla açıldık. Salgında dahi hız kesmeyen üreticilerimiz oldu. Sanayici yaratıcı çözümler peşinde koştu, genç girişimciler küresel başarılara dahi imza atabildiler.
Anadolu’da sanayi bölgelerini, teknokentleri, fabrikaları gezdiğimizde, “ekonomi tıkırında” morali ile doluyoruz. Hala da öyle… Ancak ekonominin genel yönetimine, makrekonomik verilerin zavallılığına ve yönetimin zaaflarına bakıp “ahhh” ediyoruz.
Bu dinamizmin çarkına kur çomağı sokmasaydık, enflasyonu bizzat ellerimizle besleyip başımıza bela etmeseydik, ne güzel olurdu…