Rubio bile "endişe" ifade etti

ABD'de Trump yönetiminin Avrupa savunmasından elini çekme, Rusya ile yakınlaşma stratejisi kapsamında, AB açısından Türkiye'nin yıldızı parlamaya başlamıştı.

Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun tutuklanması, buna karşı yürütülen barışçı protesto gösterilerine polisin sert müdahalesi ile devam eden süreç, yurtdışında AK Parti hükümetine yaklaşımı etkilemeye başladı bile.

Avrupa Parlamentosu-TBMM karma parlamento grup toplantısı, Avrupalı vekillerin aldığı bir kararla iptal edildi.

Türkiye'nin de kurucu üyelerinden olduğu Avrupa Konseyi ise, bir heyet oluşturup Silivri cezaevinde İmamoğlu'nu ziyaret etme planlarına başladı. Almanya'da CHP'nin Sosyalist Enternasyonel'deki kardeş partisi SPD milletvekillleri tam kadro, parlamento bahçesinde Türkçe ve Almanca "İmamoğlu yalnız değildir" yazılı bir pankartla poz verdiler.

Batı'da, özellikle Avrupa'da "Rusya, Çin, ya da Ortadoğu'daki otokrat rejimlere karşı, giderek daha fazla otokrat hale gelen AK Parti yönetimine mi güveneceğiz?" soruları sorulmaya başlandı.

ABD'nin Türkiye'ye F-35 satış telaşı

AK Parti hükümetinin seçildiğinde sevincini pek saklamadığı ABD'deki Trump yönetiminden bile tepki geldi İmamoğlu tutuklanması ve bunun tetiklediği olaylara. Washington'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la görüşen Amerikalı mevkidaşı Marco Rubio, yayınladığı sosyal medya paylaşımında "Fidan'a Türkiye'de geçtiğimiz günlerde gerçekleşen tutuklamalar ve protestolar nedeniyle duyduğum endişeyi dile getirdim" ifadesini kullandı.

Ancak Rubio'nun bu tepkisinin "dostlar alışverişte görsün" tavrının ötesinde olmadığını, Washington'daki görüşmelerin içeriği ortaya koydu. ABD hakikaten "alışveriş" peşinde;

Sızan bilgiler, ABD yönetiminin F-35 uçaklarını Türkiye'ye satabilmek için telaşa düştüğüne işaret ediyor.

Kanada ve Portekiz'in F-35 alımından vazgeçmeleri, Almanya'nın ise bu uçaklara sahip olmak konusunda derin bir tartışma içine girmesi Washington'da alarm zillerini çaldırmaya başlamıştı epeydir. Avrupalılar, özellikle Trump döneminde ortaya çıkan "gergin ilişkiler" nedeniyle, teknik sırları ABD'de saklı çok pahalı bir savaş uçağını almakta tereddüt etmeye başladılar. ABD'nin elinde F-35 uçaklarını istediği zaman durdurabilecek bir "öldürücü teknik aksam" olduğuna ilişkin söylentiler, Avrupa kamuoyunu çok rahatsız etmiş görünüyor.

Trump'ın, ABD'nin üretmekte olduğu 6. nesil savaş uçağı F-47'nin (Trump, ABD'nin 45. ve 47. Başkanı. F-47 ismi oradan geliyor) Amerikan müttefiklerine olduğu gibi satılmayacağı, "etkisi azaltılmış bir versiyonunun satışa sunulacağını" açıklaması, Avrupa'daki tereddütleri iyice artırmış durumda. Elde kalacak F-35'leri satacak ülke arayan Trump, gözüne Türkiye'yi kestirmiş gibi duruyor.

Türkiye projenin en başında F-35 üretim sürecinin içindeydi; Bu da ülkeye iş olarak, teknik bilgi olarak getiri sağlayacaktı, olmadı. 

Üretici değil, pazar haline gelmenin anlamını Türkiye bir kez daha düşünmeli...