Rezervlere ‘altın’ etkisi
13 Aralık 2024 tarihi itibariyle TCMB brüt ve net rezervleri tarihi zirvesinde. Brüt 163.5 milyar dolar, net ise 57 milyar dolar. 2023 yılı sonunda brüt rezervler 141 milyar dolar ve net – 32.7 milyar dolar idi. Brüt artış yıl başına göre 22.6 milyar dolar nette ise 89.7 milyar dolar. Rezerv artışının detayına baktığımızda altının önemli etkisi var. 2023 yılı sonunda 48.2 milyar dolar olan altın rezervi 13 Aralık 2024 tarihinde 65.3 milyar dolara çıkmıştır. 2023 yılı sonunda 23.4 milyon ons olan altın rezervi yüzde 4,7 artarak 24.5 milyon ons altına ulaşmıştır. Artış altının değer kazanmasından kaynaklanmaktadır. 31.12.2023 tarihinde 1 ons altın 2063 dolar iken 13 Aralık 2024 tarihinde 2664 dolar olmuş ve rezerv değer artışının 14 milyar doları altından kaynaklanmıştır. ABD’de tekrar artmaya başlayan 10 yıllık hazine bonosu faizleri tekrar Sayın Trump’ın beklenen ekonomi politikaları nedeniyle enflasyonun yüksek seyretme olasılığı nedeniyle tekrar yüzde 4,53’e geldi. FED tarafından Büyüme ve enflasyon yukarı revize edilirken dotcom analizinde 2025 için yüzde 3,4 olan politika faizi yüzde 3,90’a çıktı. Bu değişiklikler altın açısından olumsuz olabilir.
Altın dışında rezervlere etkisi olan diğer önemli kalemleri de inceledik. Dikkatimizi çeken en önemli başlık yurtdışından sağlanan doğrudan yatırım kaleminde (FDI) rezervlere destek yerine negatif bir büyüme olmuştur. 2023 yılı sonunda 194.2 milyar olan FDI 178.2 milyar dolar olmuş ve 16 milyar dolar azalmıştır. Bu azalışın hangi şirketlerden kaynaklandığının detayı olmamakla beraber FDI’ın yüzde 80’i Avrupalı şirketlere aittir. Bu azalışın 10 milyar doları EUR/USD paritesinden kaynaklı olabilir. Kalan 6 milyar dolar ise gelen FDI tekrar dışarı çıkmış görünüyor. Yurt içindeki yerleşiklerin FDI ise 4.2 milyar artarak rezerve etkisi negatif olmuştur.
Rezerv artışında çok konuşulan portföy yatırımlarının ise etkisi sınırlıdır. 2023 yılı başından itibaren hisse senetlerine yatırım yapan yabancıların portföy değeri sadece 1 milyar dolar artarak 30.5 milyar dolar olmuştur. Devlet ve özel sektör tahvillerine ise giriş daha fazla olmuştur. 2023 yılı sonunda 66.9 milyar dolar olan kalem 19 milyar dolar artarak 85.8 milyar dolara çıkmıştır. Görülüyor ki yabancılar hisse yerine tahvil almayı tercih etmişlerdir. Yurt içindeki yerleşikler de yurtdışında portföy yatırımlarına 2024 yılında devam etmişler ve portföy değerleri 1.2 milyar dolar artmıştır.
Rezervlerin artışındaki kalemler altın 14 milyar dolar, 20 milyar dolar portföy yatırımları, sene başına göre 16 milyar dolar azalan DTH ve şirketlerin zorunlu ve zorunlu olmayan döviz satışları etkili olmuştur. Öte yandan ödemeler dengesi açıklarında gerileme rezervlerin korunmasında etkili olmuştur. 2025 yılında rezerv açısından önemli riskler vardır.
1. ABD faiz düşüşü hızlı olmayacak. 10 yıllıkların faizi yüzde 4,6’a geldi. Yatırımcılar için cazip hale geldi. Portföy yatırımları terse dönebilir.
2. Yüksek faiz altın fiyatlarının düşmesine yol açabilir. Dolayısıyla rezervlerimiz düşecektir.
3. İhracat ve turizm pazarımız Avrupa Birliği’nde ekonomik aktivitelerin zayıflaması ihracat ve turizm gelirleri için risk oluşturmaktadır.
Sonuç olarak, 2024 yılı rezerv açısından çok iyi geçen bir yıl oldu. Yüksek faiz verdik rezerv biriktirdik. 2024 yılı sonunda bireyler 863 milyar TL, şirketler ise 2 trilyon 969 milyar TL olmak üzere toplamda 3 trilyon 832 milyar TL faiz ödeyeceğiz. 2023 yılı sonunda bireyler 379 milyar TL, şirketler 1 trilyon 240milyar TL olmak üzere 1 trilyon 619 milyar TL faiz ödemişlerdi. Bu yıl 2 trilyon 213 milyar TL (Faktoring-Leasing ve Yurt dışı hariç) fazla faiz ödeyeceğiz ve sürdürülebilir bir durum değil.