Resesyon ile enflasyonu düşürmek
Pazartesi günü Fed başkanı Powell, başlıkta yazdığımı düşündürdü. Başkanın konuşmasından sonra, mayısta veya haziranda elli baz puan faiz artırımının olasılığı yüzde 90’ın üzerine çıktı. Her iki toplantıda elli baz puan artışın ihtimali yüzde 40 gözüküyor. Varlık alım programı da, haziran yerine mayısta bitebilir.
Enflasyonist ortam siyaseten herkesi zorluyor. Reuters/Ipsos anketine göre, Biden’ın kabul oranının, yani başarılı bir performans gösterdiğini düşünenlerin oranının yüzde 43 olduğu görülüyor. Başkanlık döneminin en düşük oranıdır. Ekonomik açıdan da, politika penceresinden de, ‘‘Fed işini yapsın. Faizi hızla yükseltsin’’ denilebilir. Tabii şu aşamada, bu politikanın resesyon olasılığını artırdığını dillendirenlerin sayısı azdır. Fed’in faizi sıfıra indirdiği 2009’da, alternatif gösterge olarak çıkan gölge faiz oranı, son dört ayda 200 baz puan arttı. Tahminlerini buna göre şekillendirenler var. Açıkçası, durgunluk olasılığının yükseldiğini düşünüyorum. Elli baz puanlık olası artışların fiyatlara girmesiyle, Amerikan ekonomisinde yavaşlama emareleri yaz aylarında görülebilir. Temmuz-ağustos gibi, durgunluk dil pelesengi olabilir.
Dünya piyasaları açısından önümüzdeki aylar dalgalı geçebilir. Faiz artışları, Fed üyelerinden şahin açıklamalar, fiyatlardaki oynaklığı artırabilir. Savaşla ilgili haber akışı ek baskı oluşturabilir. 26 Ocak’taki yazımda, ‘’ABD’de hisse senetlerine 2021’de 1 trilyon doların üzerinde para girdi. Bu, 2000-2020 döneminde giren miktara eşittir. Buna, yüzyılın en büyük çılgınlığı diyorum.’’ ifadelerini kullandım. 16 Şubat’taki yazımın başlığı, ‘‘Bu yıl para kazanana bravo’’ idi. Şartlar daha zorlaştı. Yaz bitince Fed belki kurtarmaya gelir.