Reel sektör bilançosundaki fay hattında yüksek gerilim
Günün en yakıcı konusu kurlar, faizler ve krediye erişim yani borçlanma. Üstelik bu can alıcı sorun, hiç gündemden düşmüyor, hep gündemin ilk sıralarında. Üstelik kimse önünü de göremiyor.
Hastalığın röntgenini çekmek için ilk bakılacak yer bilançolar. Bu noktada Merkez Bankası ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ortak çalışmasıyla hazırlanan sektör bilançoları, iyi bir kaynak. Bu çalışma şirketlerin Maliye’ye verdikleri gelir ve bilanço bilgileri ile bankacılık verileri ve TÜİK’in ekonomik faaliyetlere ilişkin diğer verilerinin birleştirilmesiyle hazırlanıyor. Son yayınlanan 2021 yılı verileri 900 binden fazla şirketin bilgilerine dayanıyor.
Bu istatistik, reel sektör bilançosunun röntgenini çekmek için çok iyi bir kaynak. Üstelik bilançonun 2009’dan bu yana 13 yıllık seyrini izleme imkanı da veriyor.
Reel sektör bilançosuna günümüzün yakıcı soruları penceresinden bakınca manzara şöyle:
* 2021 yılı itibarıyla reel sektörün özvarlıkları, toplam kaynaklarının ancak yüzde 26.64’ü kadar. Buna karşın borçlar, kaynakların yüzde 73,36’sına ulaşmış. Yani reel sektörün kaynaklarının yaklaşık dörtte üçü borçlardan oluşuyor.
* Reel sektörün özkaynakları, borçlarının ancak yüzde 55,18’ini karşılayabilecek düzeyde. Bu durum, sadece borçlu şirket açısından değil, alacaklılar açısından da bir risk faktörü. Ortaya çıkacak bir tıkanıklığın, sarsıntının zincirleme reaksiyona yol açma olasılığını artırıyor.
* Sorunu daha da büyüten bir nokta da özkaynak/borç dengesindeki bozulma eğiliminin süreklilik taşıması, adeta kronikleşmiş olması. Sayfadaki grafiklerde de görüldüğü gibi, verilerine sahip olduğumuz 2009 yılından bu yana kaynaklar içinde borçların oranı sürekli artıyor, özkaynakların payı ise sürekli düşüyor. Buna bağlı olarak özkaynakların borçları karşılama oranı da hızla düşüyor.
* 2009 yılında reel sektörün toplam kaynaklarının yüzde 44,7’si özkaynak, yüzde 55,4’ü borçtan oluşuyordu. Bunun sürdürülebilirlik açısından pek sorun yaratmayacak bir denge olduğunu söyleyebiliriz. Ancak aradan geçen 13 yıl içinde borçların kaynaklar içindeki payı 18 puan artarken, özkaynakların payı aynı miktarda azaldı.
* Özkaynakların borçları karşılama oranı ise 70 puanlık bir düşüşle yüzde 126’dan yüzde 71’e düşmüş. (Buradaki oranların uyumundaki farklılık her birinin hesaplanmasına dahil olan şirket sayısının farklı olması ve hesaplamaların varlık büyüklüğüne göre ağırlıklandırılarak yapılmış olmasından kaynaklanıyor.)
* Reel sektörün maddi duran varlıklarının uzun vadeli borçlarını karşılama oranı da 13 yılda 101 puanlık bir düşüşle yüzde 227’den yüzde 126’ya, duran varlıkların toplam borçları karşılama oranı da 33 puanlık kayıpla yüzde 85’ten yüzde 52’ye düşmüş durumda.
İşte reel sektör bilançosundaki fay hattı burada ve yıldan yıla buradaki gerilim sürekli artarak şiddetli deprem yaratacak düzeye gelmiş durumda. Dış dengedeki bozulma ve dış kaynakların kurumuş olması da ilave basınç yaratıyor. Varlıkların borçları karşılama oranın düşük olması da sarsıntının zincirleme reaksiyon riskini artırıyor.