Reel kesimin güveni hem artıyor, hem azalıyor!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Farkındayım, tuhaf bir başlık oldu. Güven duygusuna ilişkin bir gösterge nasıl olur da hem artarak olumlu yönde seyreder; hem de azalarak olumsuz bir gidişat sergiler diye düşünüyorsunuzdur. Ama oluyor; şu mevsimsellikten arındırma denilen kavram var ya, işte o yüzden oluyor.

Konu, Merkez Bankası’nın her ay açıkladığı reel kesim güven endeksi; dün açıklanan da kasım ayına ilişkin sonuçlar. Kasım ayında 1755 iş yerinden elde edilen verilerle oluşturulan anket sonuçları, reel kesimin güveninin bir önceki aya göre hem arttığını, hem azaldığını gösteriyor.

Bu nasıl mı oluyor; yukarıda ifade ettiğim gibi devreye mevsimsellikten arındırma girdi mi, böylesine tuhaf bir sonuç çıkabiliyor.

Mevsimsellikten arındırılmamış sonuçlara göre reel kesimin güveni kasımda ekime göre 0.5 puan geriledi.

Yok eğer Merkez Bankası gibi değerlendirmeyi mevsimsellikten arındırılmış veriye göre yaparsanız reel kesimin güveninde kasımda ekime göre 1.2 puanlık bir artış oldu.

Hangisi doğru ya da hangisi daha doğru? Karmaşık bir konu...

Merkez Bankası mevsimsellikten arındırma işlemini nasıl yaptığını metaveride açıklıyor. Ama ne açıklama! Mevsimsel düzeltme işleminin (İspanya Merkez Bankası tarafından geliştirilen) TRAMO-SEATS yöntemiyle yapıldığı, mevsimsellikten arındırma yöntemi olarak da dolaylı yöntem kullanıldığı belirtiliyor. Bu bilgilendirme notu, metaveriyi okuyan kaç kişiyi aydınlatmaya yeter dersiniz?

Merkez Bankası’nın metaveriye mevsimsellikten arındırma işlemini nasıl yaptığını anlaşılır bir dille ve yalın olarak koymasında yarar var. Yoksa reel kesimin ekonomiye güveni artıyor mu, yoksa düşüyor mu, pek anlaşılmaz ve kasım ayında olduğu gibi birbiriyle taban tabana zıt veriler ortaya çıkabilir.

Ayrıca sanayi üretimi gibi, hatta enflasyon gibi verilerde mevsimsellikten arındırma anlaşılabilir. Gerçi enflasyonda mevsimsellikten arındırılmış oranın geriye doğru niye revize edildiği de pek makul görünmüyor ama... Yine de bu tür göstergelerde mevsimsellik faktörü vardır. Çalışma günü sayısı, mevsim gereği fiyatı çok düşen ya da artan kalemlerin genel fiyat düzeyini etkilemesi gibi... İyi de bir ankette mevsimsellik hangi etkenlerle böylesine fark yaratıyor, bu pek belli değil.

Fark nelerden kaynaklanıyor

Mevsimsellik faktörü tüm sorularda değil bazı sorularda farklı sonuçlar yaratıyor. Ama fark bazı kalemlerde öyle böyle değil!

Reel kesim sorulara yanıt veriyor; daha sonra Merkez Bankası bu yanıtlardan iki sonuç elde ediyor. Merkez Bankası, ekim-kasım farkı olarak gelecek üç aydaki üretim hacminin arındırılmamış endekse göre 3.4 puan düşeceğini hesaplıyor. Ama mevsim etkisinden arındırılmış endekse göre düşüş yok.

Son üç aydaki toplam sipariş kasımda ekime göre arındırılmamış endekse göre 2.5 puan, arındırılmışa göre 6.2 puan artmış görünüyor.

Hele gelecek üç aydaki ihracat siparişi! Arındırılmamış endekse göre gidişat kötü, kasımda ekime göre tam 4.7 puanlık düşüş var. Ama mevsimsellikten arındırılmış endekse göre 1.1 puan artış söz konusu.

Şimdi sorsak, “İhracat siparişinde durum ne; artıyor mu, azalıyor mu”, ne denilecek? “İki kere iki kaç” sorusuna verilen o klasik yanıtı mı duyacağız, “Alırken mi, satarken mi”; bu mu söylenecek?

Sonuçta ortaya çıkan tablo şu: Reel kesimin güveni kasımda ekime göre düştü demek de doğru, tam tersini dile getirip reel kesimin güveni giderek artıyor demek de.

Merkez Bankası değerlendirmeyi mevsimsellikten arındırılmış endekse göre yapmayı tercih ediyor. Demek ki Merkez Bankası’na göre bu hesaplama yöntemi daha doğru. O zaman bunun gerekçelerini, biraz önce de vurguladığım gibi metaveriye yapılacak bir eklemeyle açıklamak gerekiyor.

Kasım 2025’teki ÜFE artışı beklentisi yüzde 45.4

Merkez Bankası’nın reel kesime yönelttiği bir dizi soru var. Bu sorulara verilen yanıtlar gösteriyor ki reel kesim TÜFE’de olduğu gibi üretici fiyatlarında da 2025 için hâlâ yüksek sayılabilecek, hele hele resmi hedeflerle kıyaslandığında çok yüksek kalacak tahminler dile getiriyor.

Reel kesim güven endeksi kapsamında yöneltilen “Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla üretici fiyat artışı beklentiniz nedir” sorusuna verilen yanıt yüzde 45.4. Bu oran Ekim 2025 için ifade edilen yüzde 47.4’e göre gerilese de hâlâ resmi tahmine göre çok yüksek ya da resmi tahmin çok düşük. Artık hangisini doğru kabul ederseniz!

Dikkat çeken birkaç yanıtı daha aktarayım:

“Son üç ayda birim maliyetim arttıazaldı” diyenlerin farkı yüzde 53 (ekimde yüzde 56.3).

“Gelecek üç ayda iç piyasa satış fiyatı artacak-azalacak” diyenlerin farkı yüzde 36.4 (ekimde yüzde 38).

“Gelecek üç ayda satış fiyatı artacak-azalacak” diyenlerin farkı yüzde 40.3 (ekimde yüzde 38.4).

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ALAATTİN AKTAŞ YAZDI 13 Kasım 2024