PPK toplantısı öncesi piyasalar
Küresel risk iştahı güçlü seyretmeye devam ediyor. ABD'de ilave mali destek paketi görüşmelerinin tıkanması ve Avrupa'da vaka sayısının artması gibi negatif gelişmelere rağmen hisse senedi piyasaları ve kredi spredleri güçlenmeye devam ediyor.
ABD işsizlik başvurularının salgın sonrası ilk kez 1 milyonun altına gerilemesi ve perakende satışlarının salgın öncesi seviyelere ulaşması risk iştahını destekliyor. ABD varlıkları uzun bir aradan sonra yeniden dünya piyasalarını yenmeye başladı.
Gelişmekte olan ülke varlıkları, özellikle döviz kurları, küresel risk iştahındaki iyileşmeden faydalanamıyor. Gelişmekte olan Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika dünyanın gerisinde kalıyor. Brezilya, Türkiye ve Güney Afrika kırılganlıklarıyla öne çıkan ülkeler.
Küresel piyasalar eylül ayına üç temel soruyla giriyor: (i) ABD ilave mali paket ne zaman geçecek? (ii) ABD - Çin ticaret görüşmelerinde orta yol bulunacak mı? (iii) ABD seçimleri öncesinde Çin ile gerginlik artacak mı?
Temsilciler Meclisi ve Senatonun eylül ayına kadar tatile girmesi nedeniyle ilave mali paketin (1 trilyon doların üzeri) çıkışı eylül ayına kaldı. Başkan Trump yetkisini kullanarak ilave 100 milyarlık harcama imkanı sağlıyor.
Piyasalar ek paketin eylül ayında çıkacağını fiyatlamaya devam ediyor. ABD seçimleri dolayısıyla gerginliğin artması ve anlaşma sağlanamaması durumunda ABD ekonomisindeki canlanma hız kesebilir. Dünya ekonomisinin nihai harcayıcısı olan ABD tüketicisinin harcamasını azaltması küresel büyümeyi ve risk iştahını baskılar.
ABD’nin Çin’e ihracatı Faz - 1 anlaşmasında konulan hedeflerin dörtte birine bile ulaşmadı. Hafta sonu yapılması gereken görüşmelerin gerekçe göstermeden ve tarih belirtmeden ertelenmesi seçimler öncesinde Trump yönetiminin ilave vergi koyması veya teknoloji savaşının kızışması anlamına gelebilir.
ABD seçimlerine giderken Demokrat aday Biden Başkan Trump’a karşı önde gitmeye devam ediyor. Salgın karşısındaki başarısızlığını ekonomi cephesindeki toparlanmayla dengelemeye çalışan Başkan Trump işler yolunda gitmezse Çin’i düşman olarak gösterip tabanını konsolide etmeye çalışabilir. Olası bir Biden zaferi Türkiye için kötü haber olur. Demokratların Türkiye ile bozulan ilişkisinin onarılması zaman alır.
Türkiye küresel risk iştahından bağımsız kendi yarattığı bir döviz şokuyla uğraşıyor. Salgın sonrası genişletici maliye ve para politikalarında ve finansal baskılamada kantarın topuzunun kaçırılması büyümeyi destekleyen ancak enflasyonun arttığı, ödemeler dengesinin bozulduğu, rezervlerin eridiği ve Türk Lirasının değer kaybettiği bir tabloya yol açtı.
Türk Lirasındaki değer kaybının devam etmesi enflasyonu yükselterek ve finansal istikrarsızlık riskini artırarak kendi kendini besleyen olumsuz bir döngüye girmemize neden olabilir. Durumun ciddiyetini gören Ankara, genişletici politikaların normalleştirileceği sinyalini verdi. Aktif oranı parametrelerini yumuşatarak ve likiditeyi kısarak ve fonlama maliyetini artırarak doğru yönde ilk adımları attı
Ancak bu adımlar kurdaki değer kaybını durdurmak için yeterli olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indiriminin devam etmesini istediğini vurgulayan açıklaması sonrası Merkez Bankası’nın 20 Ağustos Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artırmayacağına inanan yatırımcılar dövize yönelmeye devam etti.
Geldiğimiz noktada dövizdeki yangını söndürmek hayati önem taşıyor. İktisat teorisi ve 2018 Ağustos tecrübesi Merkez Bankası’nın temel dengelerdeki bozulmaya rağmen faiz artırmaması durumunda ileride daha yüksek faiz artışı yapmak zorunda kalacağını gösteriyor.
Ankara’nın elinde faiz silahını etkin bir şekilde kullanarak ve piyasalarla sağlıklı bir iletişim kurarak kurdaki yangını söndürmek imkânı halen var. Umarız iktisat teorisi ve piyasalarla inatlaşmaz ve yangını daha fazla büyümeden kontrol altına alabiliriz.