Powell, EUR tartışması ve ECB
JH’da Fed’in yeni dönemin kapısını açtığı mesajların ardından kaleme aldığım iki yazıyı bu hafta genişleterek devam ettirmek istiyorum. Etrafta olan bitene baktığımda konunun henüz hak ettiği öneme ulaşabildiği kanaatinde değilim. Elbette bunda hikayeye sadece fiyatlamaların kısa vadeli yaklaşımları üzerinden alışagelmiş sağlıksız davranış mekanizmasının da etkisi var, zamanlama açısından büyük bir hata olarak gördüğüm EUR seviyesine yönelik tartışmaların da.
Sahi nasıl gelişmişti? JH’da Fed’in yeni yol haritası sunuldu, haziran ortasından bu yana değer kazanımı içerisinde olan EUR’ya yönelik tartışmalar öne çıktı, Amerikan Doları'nın temelde zayıf performans ile hareket edeceği 3-4 yıllık yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuza yönelik sorgulamalar arttı ve top döndü dolaştı ECB’nin alanında kaldı. Net mi? Net.
Bir önceki yazıda ECB’nin aniden beliren değerli EUR tartışmalarına piyasa işlemcilerinin talebi doğrultusunda tepki göstermesinin zamanlama olarak hem erken hem de büyük bir hata olacağına dair akıl yürütmesi yapıyorduk. Neden? Zira adı her ne olursa olsun merkez bankalarının, üstelik bir de global rol üstlenmiş Fed ve ECB gibi kurumların kısa vadeli akışa ciddi yapısal problemlere yol açma potansiyeli doğmadan tepki göstermesini beklemek doğru değil. Son EUR yükselişine yönelik tepkileri de bu kapsamda değerlendirmek gerek. Evet, ECB’nin 2012’deki kendi çalışmaları “ticaret ağırlıklı EUR” ölçümlemesindeki her yüzde 10’luk yükselişin GSYH ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskılar kurduğuna işaret ediyor. Ancak, gözden kaçırılan nokta buradaki esas etkinin 2-3 yıl içerisinde olduğu ve hareketin “kalıcı trend oluşumu” fazına geçmesi durumunda gerçekleştiği. Net mi? Pek öyle durmasa da net olmalı.
10 Eylül toplantısında ECB duruşunu olması gerektiği şekilde ve gayet dengeli yorumlamak mümkün. Neden? Öncelikle her EUR hareketine ECB nezdinde tepki mekanizması çalıştırılması doğru ve sağlıklı değil. Öte yandan mevduat faizinin (-%0.5) negatif alanda ne kadar daha hareket alanı kaldığı ve efektifliği muazzam bir soru işareti. Etki-tepki sürecinin devreye alınması için o toplantının bu toplantı olmadığı aşikardı ve öyle de oldu. Şayet, orta vadede JH sonrası sürecin işlemesi gerektiği şekilde işlediği senaryo gerçekleşecek olursa yapısal Amerikan Doları zayıflamasına karşı ECB’nin 1.25-1.30’lu EURUSD paritesi seviyelerinde trend oluşumunu engellemesi için cephane kullanımına başvurması gerekebilir ve diğer politikaların rotasından şaşmasını engellemek için elzem de olabilir. Tekrarlayalım; zamanlama için henüz erken.
Net/net pandemide oluşan tahribatın hasar azaltımı ve yeniden inşası süreci daha çok su kaldıracak. Durun, henüz bitmedi; ECB’nin Stratejik Gözden Geçirme (SGG) süreci 2021 ortasında tamamlanacak ve onlar da oyunun kurallarını yeniden yazacaklar. Peki, GOÜ merkez bankalarında bu tarz bir hazırlık var mı? Yeni sürece bilinen ezberlerin rehberliğinde mi girmek istiyorlar yoksa değişen koşulları dikkate alarak şekillendirdikleri farklı bir çerçeve ile mi? Rajan’lı RBI için evet, mevcut yönetim için hayır. Muhtemelen Rusya MB (CBR) analitik yaklaşımlarını devam ettirmeye aday ilk isim.