Portonovi’ye 1 milyar Euro yatırdı, Türkler’i de Boka Koyu’nda tatile çekti
AZMONT Investments, turizm yatırımı fırsatlarını iyi değerlendireceği bölgeleri incelerken Karadağ Hükümeti, Boka Koyu’nda uzun süreli kiralamak üzere ihaleye çıkardığı arazi için verdiği teklifle öne çıktı.
Azmont Investments, Boka Koyu’ndaki turizm arazisini uzun süreli kiralamayla devraldıktan sonra Portonovi projesini geliştirdi, 2015 yılında tatil köyü inşaatına başladı.
Portonovi tatil köyünün ilk fazı 2019’da devreye girerken projeyi geliştirme çalışmaları da sürdü. İnşaat takvimi de ona göre ilerledi. Proje fazlar halinde işletmeye alınırken COVID 19 pandemisi bütün dünyayı sardı:
- Tüm dünyadaki konaklama sektöründe olduğu gibi Portonovi de pandemide olumsuz etkilendi. Bu, en büyük şanssızlığımız oldu.
Azmont Investments ve Portonovi CEO’su Rashad Aliyev’le Karadağ’a yatırımlarını, bölgede turizmin gelişimi üzerine konuştuk:
- Montenegro’nun potansiyelini biliyorduk. Bölgede yatırım yapmak bizim için doğru seçim oldu. Boka Koyu’ndaki projeyi sadece tatil köyü olarak değil, lüks konut tarafıyla da geliştirdik. Yani, lüks yaşam köyü ortaya çıktı.
Bölgenin uygun vergi yasaları ve yüksek getiri fırsatlarıyla öne çıktığını belirtti:
- Deniz kenarındaki gayrimenkuller dalgalanma dönemlerinde bile değerini koruyabiliyor. Portonovi, 3 uluslararası havalimanına yakın. Akdeniz’in yelken rotalarına erişimi konusunda da şanslı bir konuma sahip.
Portonovi projesine yaptıkları yatırımın parasal boyutunu merak ettim, paylaştı:
- Toplam yatırım 1 milyar Euro dolayında gerçekleşti.
Karadağ’ın turizm yatırımları ve sektörün hizmetinde uyguladığı vergileri sordum, anlattı:
- Montenegro, turizmde büyük potansiyele sahip. Daha da büyümek için hükümetin altyapı yatırımı yapması, havalimanları bağlantılarını geliştirmesi gerekiyor. Burada gayrimenkul işlem vergisi yüzde 3, yıllık emlak vergisi yüzde 0.1, KDV de yüzde 21 düzeyinde bulunuyor.
Bölgeye Doğu ve Batı Avrupa ülkelerinden turist ve gayrimenkul alımı ilgisi olduğunu kaydetti:
- Türkiye’den de önemli düzeyde rezervasyon alıyoruz. Bu da bizi ayrıca memnun ediyor.
Portonovi projesi kapsamında bulunan, bir dönem Doğuş Grubu’nun işlettiği marinadaki doluluk durumunu sordum, yanıtladı:
- Tüm kategorilerde rıhtımlara ilgi var. Portonovi Marina Yönetim Şirketi tarafından işletilen marinada doluluk giderek artıyor. Yelken yarışları, yat kulübü üyeliklerini de artırıyor.
Karadağ Hükümeti’nin pandemi dönemi ve sonrasında “Dijital Göçebe” programını devreye aldığının altını çizdi:
- Pandemi döneminde yaşadıklarımız, yeni yaşam tarzları ve yeni iş modelleri gibi pek çok konuda hayatımıza yeni terimler yükledi. “Dijital Göçebe” misafirlerimiz fiziksel olarak kısıtlanmadan farklı ülkelere seyahat edebilme şansına sahip oluyorlar.
Azmont Investments, Karadağ’ın Boka Koyu’nda 2015’te başladığı Portonovi projesinin ilk fazını 2019’da devreye aldıktan hemen sonra pandemi patlayınca doğal olarak duraksama yaşadı.
2022’de dünyanın önde gelen turizm destinasyonları gibi Karadağ da yeniden hareketlendi.
Boka Koyu’ndaki Portonovi projesi de Karadağ’da hareketlenen turizmden payını almaya başladı…
Karadağ’ın Türk turistlerin ilgisini çektiğini Portonovi’deki hareketlilik de bir kez daha ortaya koydu…
Avusturya’nın Tuna Vadisi’nde beldede kayısı likörü 80 Euro
MODACI Atıl Kutoğlu’nun Avusturya Başbakanı Karl Nehammer’in eşi Katharina Nehammer’in himayesinde, Vista Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Sabancı’nın da destekçileri arasında bulunduğu defilesi için Viyana’ya gittiğimizde Tuna Nehri’nin geçtiği Wachau Vadisi’nde gitme fırsatı yakaladık.
Viyana’dan yola çıktığımızda Select Tours’a bağlı çalışan rehberimiz şu bilgiyi verdi:
- Select Tours’un sahibi, yani patronumuz Sinan Güven, size Tuna Nehri’nin geçtiği Wachau Vadisi’ne götürmemi önerdi. Bugün Tuna kıyısındaki bir-iki köyü gezeceğiz.
Vadideki beldelerden Dürnstein’e girerken yamaçlardaki üzüm bağlarını gösterdi:
- Dürnstein, Avusturya’nın bağ ve şaraplarıyla ünlü bir bölgesidir.
Ardından kayısı ağaçlarına dikkat çekti:
- Burada ayrıca kayısı üretimi de var.
Beldeyi yürüyerek gezerken hediyelik ürün mağazalarına da girdik. Rehberimiz kayısıdan üretilen alkollü içkileri işaret etti:
- Kayısıdan likör ve votka üretiyorlar. Hediyelik ürün mağazalarının raflarında gördüğünüz gibi kayısı likörü ve votkası çok yaygın.
Likör ve votkanın fiyatlarına baktım, yarım litrelik şişelerin üzerinde 39.99 Euro fiyat vardı:
- Yani litresi yuvarlak hesap 80 Euro…
Tam o anda Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Instagram üzerinden özel vide gönderdi. Video bir market raflardaki kayısıları gösteriyordu.
Öncel’e sordum:
- Neredesin Başkan?
Yanıt epey uzaklardan geldi:
- Rio’dayım. Markette kayısıyı görünce sen aklıma geldin.
Kayısı paketinin üzerindeki etiketin fotorafını paylaştı:
- Elmas Kuruyemiş…
Raftaki kuru kayısı paketinin fiyatını da yazdı:
- Kilosu 18 ABD Doları’na denk geliyor.
Dürnstein’de raflarda kayısı likörü ve votkası şişelerini görünce, BMD Başkanı Sinan Öncel’le kuru kayısının Güney Amerika’daki satış fiyatı ürerine yazışınca Malatya’da kayısıdan katma değerli ürün geliştirme çabalarını anımsadım.
Valileri, milletvekilleri, belediye başkanları, Malatya oda başkanları yıllardır kayısıdan katma değerli ürün konusunda öneriler ortaya koyuyor, kafa yoruyor.
Malatya’nın eski valilerinden Ulvi Saran, Yıldız Holding’i (Ülker) kayısı kurusundan elde edilecek tozu bebek maması üretiminde kullanmaya ikna etmeye çok uğraştı. Kayısı çekirdeğinden katma değerli ürünler geliştirildi.
Ama gelinen noktada kuru kayısının ihraç edildiği ülkelerde market rafına 18 dolardan girmesinden daha öteye geçemediğimiz anlaşılıyor…
Avusturya’nın Tuna Kıyısındaki küçük beldesi Dürnestein’in kayısıdan likör, votka üretip litresini 80 Euro’ya pazarlaması gibi adımları artık örnek almak gerekmiyor mu?
Bir yandan depremin yaralarını elbirliği ile sarıp, diğer taraftan Malatya’nın kayısı gelirini yıllık 1 milyar dolara çıkarmaya kafa yoramaz mıyız?
Malatya’nın Hacı Baba’sı Four Seasons Sultanahmet’te
FOUR Seasons Sultanahmet Hotel’in danışmanı aradı:
- Four Seasons Sultanahmet yerel mutfakları misafirleriyle buluşturuyor. 14 Haziran’da Malatya’dan Tarihi Hacı Baba Et Lokantası’nın şefleri gelecek ve otelin şefiyle birlikte Malatya lezzetlerinden oluşan Malatya lezzetlerini öğlen ve akşam sunacak
Şu bilgiyi de ekledi:
- Four Seasons Sultanahmet’te Hacı Baba yemekleri servisi 14-18 Haziran arasında gerçekleşecek.