Politika faizi yeniden enflasyonun altında

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yılın ilk toplantısında haftalık repo ihale faizini yüzde 12’den yüzde 11.25’e indirdi. Bu sürpriz bir karar değil. En azından bizim için değil. Merkez Bankası’nın dünkü toplantısına işaret ederek faiz indirimini en az bir puan beklediğimizi, hatta iki puanlık bir indirimin bile gelebileceğini geçtiğimiz günlerde yazmıştık. Zaten piyasa oyuncularının çoğu için de 0.75 puanlık bu indirim sürpriz olmadı. Beklentiler, faiz indirimine gidilmeyeceği ya da bir puan dolayında bir indirim yapılacağı şeklinde oluşmuştu.

Merkez Bankası’nın faizi 0.75 puan aşağı çekmesi çok önemli değil aslında. Önemli olan inilen düzey ve bu düzeyin enflasyonla olan bağı...

Yeni politika faiz oranı yüzde 11.25. Haftalık repo ihale faiz oranının yüzde 12 olarak uygulandığı ocak ayının ilk yarısındaki ortalama fonlama maliyeti ise zaten yüzde 12’nin altında oluştu ve yüzde 11.62’de kaldı.

Bu ay sonu itibarıyla yıllık enflasyonu hangi düzeyde göreceğimizi bilmiyoruz ama aralık sonundaki yüzde 11.84’ün çok altına inileceği sanılmıyor.

Yani politika faizi-enflasyon kıyaslamasında hep yukarıda olan faiz, uzun bir aradan sonra enflasyonun altına inmiş durumda.

Daha önce bu durumu 2018’in ekiminde görmüştük. Söz konusu ay yıllık TÜFE yüzde 25.24’e fırlamış, yüzde 24’lük politika faizi de böylece enflasyonun altında kalmıştı.

Geriye doğru gidildiğinde de faizin enflasyondan düşük oluşması pek rastlanan bir durum değil. Makul olan da bu zaten.

Yeni bir politika mı?

Merkez Bankası haftalık repo ihale faiz oranını mevcut enflasyonun altına indirirken neyi gözetmiş olabilir?

- Birincisi; faizi indirerek enflasyonun aşağı çekilebileceği teorisi var ya, belki de artık Merkez Bankası da bu teoriyi benimsiyordur.

- İkincisi; enflasyonun hızlı bir şekilde aşağı geleceği beklentisi hakimdir ve moda deyimle “önden yüklemeli” sayılabilecek bir adım daha atılmıştır.

- Üçüncüsü; faiz artık mevcut enflasyona göre değil, beklenen enflasyona, ama yıl sonu için beklenen enflasyona göre belirlenecektir. Bu yıl sonundaki TÜFE artışı da yüzde 8.50 olarak beklendiğine göre adım adım o düzeye inilecektir.

Faiz niye mi düşürüldü...

Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada 0.75 puanlık faiz indirimine niye gidildiği konusunda şu görüşlere yer verildi:

“Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmekte, enflasyon beklentilerindeki genele yayılan düzelme sürmektedir. Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurları üzerindeki baskıların sınırlanmasına katkıda bulunmaktadır. Döviz kuru, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Enflasyondaki seyrin yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu değerlendirilmektedir.”

Mevduat faizi nasıl etkilenir?

Politika faizinin yüzde 12, aralık ayı için söylersek ortalama fonlama maliyetinin yüzde 12.62 olduğu bir süreçte bankaların vadeli mevduata verdikleri faizin ortalaması 3 Ocak’ta yüzde 9.88’e kadar inmişti. Muhtemeldir ki ortalama faiz bu günlerde daha da aşağıya gelmiştir.

Şimdi Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 11.25 olduğuna, ortalama fonlama maliyeti de yüzde 11 dolayında oluşacağına göre mevduat faiziyle arada 1.50 puana yakın bir fark ortaya çıkıyor.

Bu fark fazla. Mevduat faizindeki düşüşün artık durması hatta ılımlı bir şekilde yeniden bir artış yaşanması beklenebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar