Politika faizi %42,5 oldu
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
6 martta yapılan para politikaları kurulu toplantısında politika faizi 250 baz puan daha düşürülerek %42,5 seviyesine geriledi. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz aralık ayından itibaren kâğıt üzerinde ve TÜİK in kullandığı baz fiyatlarla da olsa enflasyon düşme eğilimini sürdürmektedir ve dolayısıyla politika faizi de buna bağlı olarak düşürülmektedir. Son indirimle birlikte geçtiğimiz üç ayda seri olarak politika faizi 250’şer baz puan düşürülmüş oldu.
Faiz, bilindiği üzere paranın kirası olarak basit bir şekilde tanımlanabilir. Ülkemizde hiçbir vatandaşımız faizin yükselmesini istemediği gibi sıfır olmasını ister ama enflasyona entegre bir sistem olduğu için ekonomide paranın yönünün belirlenmesinde, üretim faaliyetlerinin ve girişimciliğin doğru ve verimli kullanılmasında, enflasyonun kontrol altına alınmasında ve birçok faktörün belirlenmesinde vazgeçilmez bir ölçüdür.
Bundan önceki dönemleri hepimiz hatırlayacağımız gibi 2021 yılı eylül ayında başladığımız düşük faiz politikası nedeniyle enflasyon döviz kurları astronomik şekilde yükselmiş ve zorunlu olarak kur korumalı mevduat sistemi uygulaması başlatılmıştı.2023 yılı mayıs ayında yapılan son genel seçimlere kadar %8,5 oranına kadar düşen politika faizi seçimden sonra iş başına gelen ekonomi yönetimi tarafından keskin bir dönüş yapılarak reel para politikası uygulaması yapılacağı açıklamasıyla birlikte her ay artarak 8 ayda %50 seviyesine kadar yükselmişti. Ancak iktisat kuralları gereği düşmesi gereken enflasyon oranları gene yükselmeye devam etti. Ve yüksek enflasyon nedeniyle Aralık 2024’e kadar politika faizi de %50 de sabit kaldı.
Faizlerin sabit kaldığı sözünü ettiğim 8 aylık dönemde doğal olarak kredi faizleri de astronomik seviyelere geldi ve 65-70 oranlarına kadar ulaşınca üretim maliyetlerini negatif etkileyen kredi maliyetleri sebebiyle sanayi üretimi azalmaya, üretim işletmeleri küçülmeye ve buna bağlı olarak işsizliğin artmasına sebep oldu, daha da ötesi iflas ve konkordato olayları yükselme eğilimine girdi. İhracata en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde ihracatımız doğal olarak azalmıştı.
Yukarıda kısaca bahsetmeye çalıştığım gibi 2024 yılının ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayan enflasyon oranlarıyla birlikte geçtiğimiz aralık ayından itibaren küçük oranlarda da olsa politika faizleri düşmeye başladı ve önümüzdeki süreçte de devam edecek gibi gözüküyor. Ancak politika faizinin düşmesiyle birlikte kredi faizlerinin de de beklenen azalma olmadığı, bankaların kredi vermekte ketum davrandıklarını da belirtmek gerekir. Yazılı ve görsel basından izlemlerimize gör bankaların karları da astronomik şekilde artmış gözüküyor ve faizleri düşürmedikleri karlarından da belli olduğu söylenebilir.
TCMB’nin politika faizini yavaş yavaş düşürmesinin bir diğer nedeni de enflasyonun yükselmesine engel olmaktır. Çünkü iktisat kuralları gereği faiz düşünce tasarruf sahibi gerçek ve tüzel kişiler enflasyondan korunmak veya en çok gelir elde edeceğine inandığı finansal enstrümanı kullanmaya yönelecektir ve bu da dolarizasyona sebep olacağı için enflasyon yükselebilir. Bankalardaki döviz mevduat hesaplarının arttığı bir gerçektir ama dolarizasyondan söz etmek için henüz erkendir. Faizlerin düşmesi üretime yansımasıyla gerçek gelişmenin başlangıcıdır ve enflasyonun düşmesinde en büyük etkenlerden biridir.
Politika faizlerinin düşürülmesinden sonra mevduat faizleri de doğal olarak düşmeye başladı ve tasarruf sahipleri yukarıda sözünü ettiğim gibi dövize yönelmeye başladılar. Kur korumalı mevduatın sonuna doğru geldiğimiz günümüzde sistemden çıkanların da dövize yönelmesi döviz mevduat hesaplarını arttırmış gözüküyor. Mevduat faizlerinin %40 a kadar gerilediği haberleri geliyor.
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Bankalar ticari kredi faizini düşürmek için ne bekliyor?” derken, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve ASO Başkanı Seyit Ardıç da finansman sorunun derinleştiğinin altını çizerek, bankaların bir an önce ticari kredi faizini düşürmesini istedi. Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Merkez Bankası politika faizi 3 ayda 7,5 puan inmiş oldu. Bankalar mevduat faizlerine bu indirimleri anında yansıtıyor. Ancak, ticari kredi faizleri aynı oranda inmiyor. Bankalar ticari kredi faizlerini düşürmek için ne bekliyorlar?”
Diğer taraftan özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın zorunlu olarak kullanmak zorunda olduğu kredi faizlerinde pek bir değişim olmadığı bir gerçektir ve kart borcu olan vatandaşlarımızın sayısı ve borç miktarı her geçen gün artmaktadır.
Sanayi üretiminin yükselmesi, ihracatımızın artması, döviz girdilerimizin artması için politika faizlerinin daha da düşmesi gerekir. Yani 30-35 seviyelerine gelmesi yukarıda bahsettiklerimin yanında işsizliği de azaltacaktır.
Bir başka konu ise TCMB’nin yılın başında yani çok erken olarak revize ettiği yıl sonu enflasyon oranının oluşturabileceği olumsuz gelişmelerdir. %21 olan hedef geçtiğimiz günlerde %24-29 arası olarak revize edilmesinden sonra yıl sonuna kadar geçecek uzun sürede enflasyon öngörüsünün yeniden revize edilme ihtimalini yükseltmektedir.
Uzun bir süre sabit kalan döviz kurları turizm ve ihracat sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir ama yaklaşık bir aydan bu yana kurlar da yükselme eğilimine girmiştir. Ancak ihracat işletmeleri dolar kurunun 38-40 TL ye yükselmesi gerektiğini haklı olarak beklemektedir.
İhracat rakamları yükselirken ithalat rakamları da yükselişini sürdürmektedir. Aşağıda DIŞYÖNDER’den (Dış Ticarete Yön Verenler Derneği) aldığım şubat ayına ait bilgiler yer almaktadır.
2025 yılı ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine gör;
*İhracat, %2,1 oranında artarak 41 milyar 941 milyon dolar
*İthalat, %6,6 oranında artarak 57 milyar 633 milyon dolar
*Dış ticaret hacmi, %4,7 oranında artarak 99 milyar olarak gerçekleşti.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.