Plastik sektörü, Fakuma fuarında…

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Pandemi sürecinde yaşanılan kısıtlamalar nedeniyle firmalar, pazarlama sorunlarına çözüm bağlamında dijital fuar organizasyonlarına yönelmişlerdi.

Geçtiğimiz yılın ortalarında kısıtlamaların sona erdirilmesiyle dünyada çok sayıda ülkelerde mesafe ve maske ve diğer önlemlerin uygulandığı fiziki fuarlara dönüş sürecine girildi.

Ülkemizdeki firmalar da gerek ulusal gerekse uluslararası fuarlarda yer almaya başladılar.

Bugün sizlere plastik sektörümüzün katıldığı bir yurtdışı fuarıyla ilgili edindiğim bilgileri aktaracağım.

Üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinciliğe, dünyada ise altıncılığa yükselme başarısını yakalayan Plastik Sektörümüz ihracatta da bir önceki yıla göre bu yıl sonunda rekorlar kıracağı öngörülmekte.

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Selçuk Gülsün ile 12-16 Ekim 2021'de tarihinde gerçekleştirilen plastik sektörünün en önemli fuarlarından “Fakuma  Plastik Kauçuk  Fuarı“ üzerine görüştük.

1981 yılında kurulan Fakuma Friedrichshafen fuarında “Otomasyon çözümleri, şişirme makineleri, C-teknolojileri, eksipiyanlar, ekstrüzyon tesisleri, bitirme makineleri, enjeksiyon kalıplama, enjeksiyon kalıplama makineleri, ara ürünler, malzemeler, kalıplama makineleri, plastik işleme makineleri, plastikler, presler, işleme makineleri, geri dönüşüm, termal şekillendirme teknolojisi, alet sistemleri, aletler, kaynak makineleri gibi ürünler yer almakta.

Fakuma fuarının düşen ziyaretçi sayısına rağmen verimli geçtiğini belirten Gülsün, “Fakuma daha çok Almanya ve komşu ülkelerinden ziyaretçilerin geldiği görece butik bir fuar olmakla birlikte bu pazara giriş açısından da büyük önem arz ediyor.

Pandemi sonrası gerçekleşen bu ilk fuarda da Türk firmaların yoğun bir katılımı söz konusuydu.

Türk plastik sanayi olarak 19’u PAGDER üyesi olan 33 firmamızla oldukça etkin bir varlık gösterdik” dedi.

Fuarın katılımcılar açısından başarılı görüşmelere ev sahipliği yaptığını belirten Gülsün, “Pandemi öncesi dönemde 45 bin civarı ziyaretçi alan fuarda bu yıl katılımcı sayısının yaklaşık olarak yüzde 50 düştüğünü gördük.

Bu durumun başlıca sebebi ise pandemi sebebiyle getirilen kısıtlamalar.

Özellikle Çin aşısı olan kişilerin ülkeye girişinde yaşanabilecek olası sorunlar sebebiyle fuarın Asya katılımında sert bir düşüş yaşandığını gözlemledik.

Öte yandan, Almanya ve komşu ülkelerin katılımı tatmin edici düzeydeydi.

Bu tarz daha yerel ve butik fuarların en önemli özelliği ise görüşmelerin daha doyurucu geçiyor olması ve işe dönme yüzdesinin daha yüksek olması.

Bu kapsamda Fakuma bu edisyonunda da bizleri mutlu etti.

Tabi bu sene Türk katılımcılar her türlü olumsuz ihtimali göz ardı ederek rekor bir katılım gerçekleştirdi.

Bunun en büyük nedeni ise fuarın sonraki edisyonları için daha ideal lokasyonlardan stand almayı mümkün kılmaktı.

İnanıyorum ki gelecek edisyonlarda Türk plastik sektörünün fuardaki varlığı güçlenerek artmaya devam edecek.

Başta Almanya olmak üzere fuarı ziyaretçilerinin büyük çoğunluğunu oluşturan Avrupa ülkeleri, plastik sektörümüzün ihracatında en önemli ticaret ortağımız olmakla birlikte bu noktada kat edebileceğimiz yol hala çok uzun.

Gelecek dönemde de sanayicilerimizin gayretleri ile Avrupa’ya olan ihracatımızın artarak devam edeceğini öngörebiliriz” dedi.

Fuarın düzenlendiği Friedrichshafen şehrinin 60 bin nüfuslu küçük bir yerleşim yeri olduğunu ve fuarın şehir açısından önemli bir gelir kaynağı olduğunun altını çizen Selçuk Gülsün, “Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin arasında yer alan Konstanz gölü kıyısında yer alan şehir turistik açıdan gezmek için de tercih edilen bir bölge.

Friedrichshafen bir başka yönüyle de sanayi şehri.

Dünyanın en tanınmış dizel motorları – ana ve yardımcı makineleri üreticilerinden MTU ile, motor aktarma organları üreten ZF burada konuşlanmış.

Şehrin bir başka ilginç özelliği de uçan balon Zeplin 1900 yılında burada üretilmiştir.

İçerisinde birçok yat limanının bulunduğu Konstanz (Bodensee) gölünün yanı sıra yakın mesafede bulunan Alp dağları da yerli ve yabancı birçok turist açısından bir cazibe merkezi.

Tabi fuar dönemlerinde şehir nüfusunun neredeyse iki katına çıkıyor olması sebebiyle konaklama açısından sorunlar olabiliyor.

Fuar katılımcıları ve ziyaretçiler ise bu sorunu civar şehirlerde kalarak çözmeye çalışıyorlar.

Açıkçası ülkemizde de fuar turizminin İstanbul’dan çıkarak diğer bölgelere yayılması ve bu şehirlerde ekonomik aktivite oluşturulması sağlanabilirse bölgesel kalkınma açısından yol kat edilmesi mümkün olacaktır.

Friedrichshafen gibi İstanbul’un çoğu ilçesinin 10’da biri nüfusuna sahip olan bir şehirde yer alan 85.000 metrekarelik bu fuar alanı bize bu konuda da önemli bir örnek teşkil etmektedir” dedi.

Plastik sektöründe yer alan firmalarımızın dünya pazarlarından paylarını arttırma amacıyla bu tür fuarlarda yer almalarını çok önemsiyor, fuara katılan tüm firmalarımızı kutluyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar