Plastik poşet yanında araç lastiği, akü, pil, ilaç atıkları için de katılım payı (vergi) geldi

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

2018 yılının son aylarında 13 Kasım 2018 günü İktidar Partisi tarafından TBMM’ne “Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” sunuldu.

Sunulan kanun teklifinin ilk 10 maddesi ile 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda değişiklikler yapılmak isteniyordu. Ki bu düzenlemelerden birisi de Geri Kazanım Katılım Payı alınması olmuştu.

10 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7153 sayılı Kanunun Geri Kazanım Katılım Payı başlıklı 8. maddesi ile getirilen Ek 11. maddede; “Yurt içinde piyasaya arz edilen bu kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edileceği” hükme bağlanmıştı.

Aynı şekilde “Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edileceği” düzenlemesine yer verilmiş ve yıllık artışların yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştü. Öte yandan Cumhurbaşkanı, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkili kılınmıştı.

Geri kazanım katılım payı alınacak yaklaşık 2 sayfalık listede şu ürünler var: plastik poşet, her türlü araç lastiği, akümülatör, her türlü pil, yağ, elektrikli eşya, ilaç, her türlü ambalaj malzemesi. Bunların kiminin kilosundan, kiminin adedinden ya da kutu veya şişesinden alınan geri kazanım katılım payları.

Dolayısıyla; Çevre Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle 1 Ocak 2019'dan itibaren ücretli hale gelen poşetler için kilosundan 15 kuruş geri kazanım katılım payı tahsil edilmeye başlandı. Şimdi de uygulamanın ikinci aşamasına bu yılbaşında geçildi.

Çevre Kanunu ekindeki listede yer alan ürünlerden sadece plastik poşetlere (plastik alışveriş torbaları) ilişkin geri kazanım katılım payı tutarında bir artış yapıldı. 2019 yılında uygulanan tutar plastik poşet başına 15 kuruş iken bu tutar 2063 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren poşet başına 18 kuruşa yükseltildi. Bunun dışındaki diğer ürünlerin geri kazanım katılım payı tutarlarında herhangi bir değişiklik yapılmadı.

Bu arada 5 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Maliye’nin 2 sayılı Tebliği ile Geri kazanım katılım payının alınmasına ilişkin usul ve esaslarda değişikliklere gidildi.

Yapılan düzenleme ile;
- Bu payların kurumlar vergisi yükümlüleri tarafından her ay,
- Diğer yükümlüler tarafından da 3 ayda bir beyan edileceği,
- Dönemi izleyen ayın son günü akşamına kadar elektronik beyan ve ödemenin yapılabileceği
hükme bağlandı.

Demek ki vergili hayatımıza atıklarımız da girdi. Üstelik sadece plastik poşet de vergi kapsamında kalmadı. Hem plastik poşetin kilosundan alınan 15 kuruş geri kazanım katılım payı yüzde 20 artırılarak 18 kuruşa çıkarıldı ve hem de yukarıda belirtilen her türlü araç lastiği, akümülatör, her türlü pil, yağ, elektrikli eşya, ilaç, her türlü ambalaj malzemesi üzerinden ilk kez katılım payı alınması kararlaştırıldı. Artık 2020 yılında bu ürünler katılım payı adıyla vergilendirilecek.

Bu düzenlemeye karşı olduğumuz sanılmasın.

Tam tersine çağdaş dünyanın bir uygulama örneğinin ülkemize gelmesi önemli.
Çünkü; günümüz dünyasında çevrenin korunması adına “kirleten öter” ya da “kullanan öder” kuralı vardır. Dünyayı kirletenler veya çevreye zarar veren ve kullananlar vergi öder.

O bakımdan Çevre ve Şehircilik Bakanlığını Bakanın şahsında kutlamak gerekir.

Ancak bu düzenlemelerin çok ani yapılması ve hatta bazen geriye yürütülüyor olması önemli bir eleştiri konusu. İlgili kuruluşların, şirketlerin, şahısların ve hatta toplumun bu düzenlemeyle birden karşılaşması doğru değil.

İkinci bir eleştirimiz de düzenlemelerin kamuoyuna anlatılmaması. Resmi Gazete’de yayımlanan ya da ilgili Bakanın çok kısa beyanıyla sınırlı kalan durumlar. Oysa bu tür düzenlemeler hakkında toplum bilgilendirilmeli. Bilgilendirmeyi de başta bürokratlar olmak üzere ilgili meslek kuruluşları yapmalı.

Ne yazık ki bu Hükümetin yaptığı güzel şeyleri anlatmakta zorlukları var. İlgili teknik veya bürokrat isimlerin konuları açıklamasına izin verilmiyor. İşte o zaman da Bakanlığın veya bürokratların kapısı aşındırılıyor. Bireysel çözümler öne geçiyor.

Sözün özü: Keşke; vatandaşa mali yükümlülük getiren düzenlemeler zamanında veya önceden yapılabilse, hukuk güvenliğini yok eden kanunların geriye yürütülmesi anlayışı bırakılabilse, konular da ilgili ve yetkili kişiler tarafından açıklanabilse…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar