Piyasa ekonomisinden yasa ekonomisine geçildiğinde…
Piyasa, onu denetlediğin, rekabet şartlarını düzenlediğin sürece; ekonomiyi dinamik ve dengeli tutar. Ancak piyasaya giriş çıkışları, hayatın akışı dışında tıkarsan, krizlerin kaynağı da olabilir. Piyasayı düzenleyen “Görünmez Elin” kimin sırtını sıvazlayacağını ve kimin suratına yumruk atacağını kestiremezsin.
Yasa ekonomisi, ticaretin kurallarını, kural koyanın lehine değiştirmektir. Bu, yasa ile yapılır ve piyasa dinamikleri arka plana itilir. Geçmişte defalarca denedik ve fayda sağlamadığı gibi krizleri derinleştirdi, insanları açlığa sürükledi, karaborsa oluştu, yasa zenginleri türetildi.
DÖVİZ BANKADAN YURTDIŞINA KASALARA
Bugün ihracat, hız kesmesine rağmen iyi gidiyor. Ancak yasa ekonomisi uygulamalarından biri olan dövizinin %40’ını Merkez’de bozdurma uygulaması, yan yollara sapılmasına sebep olabiliyor. İşi gücü dövizle yürüyen ihracatçıyı, piyasa dinamikleri yerine yasa kısıtlarıyla kuşatırsan olacağı budur.
Yasal zorunluluk olarak getirilen her uygulama, eğer ticaretin doğasına uygun değil ve insanın fıtratına ters ise bir süre sonra gölge fiyatlar, tezgahaltı faizler, yeraltı ekonomisi doğuracaktır. Döviz bankalardan yurtdışına veya ev kasalarına akacak, yasadışı yığınca işlem ve fırsatçı türeyecektir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Geçmişte uygulaması var mı?
Olmaz mı? Kamu maliyesi her zora girdiğinde aklımıza gelen en kolay çözüm, piyasayı adeta cezalandırıcı yasal tedbirler almak… Karaborsa kur, karaborsa tüp, karaborsa yağ… Piyasayı yasa ile döve döve terbiye etme takıntısından doğmuştu. 70’li yıllar bu yasa ekonomisi yıkım örnekleriyle dolu.
Yasa olmadan piyasa düzenlenir mi?
Yasa elbette gereklidir. Ancak yasanın amacı, piyasanın yerine geçmek değil, sağlıklı işleyişini temin etmek, rekabet şartlarını adil ve eşit kılmak, girişimcileri yüreklendirmek, ticari faaliyetleri özendirmek, istihdamı artırıcı, enfl asyonu indirici çerçeveler çizmektir.
Aksi halde kimin ne yapacağına, neyi hangi fiyattan satacağına karar veren yasa, olan piyasayı da yasadışına yönlendirir.
NOT
SİZE AÇLIK VE KARABORSA VADEDİYORUM
Misal enflasyonla savaş, fiyatlar üzerine yasal baskı kurmak yerine üretimi arttırmayı teşvik eden yasalar ile mümkündür. Bu savaş etiketler üzerinde değil, fabrikada, tarlada, değer zincirleri üzerinde verilmelidir. 1980 öncesi gümrükten nelerin geçebileceği yasa ile belirlenirdi. Kaçakçılık tavan yaptığı gibi içeride ihtiyaç duyulan maddeler henüz bu listelere girmiyor ve ekonomi kaybediyordu. Rahmetli Turgut Özal geldi ve “şunlar şunlar dışında her şey geçebilir” dedi ve piyasalar düzene girebildi.
Yasa ile faizi, yasa ile eti, sütü, yumurtayı, sebzeyi, meyveyi belirlersen, ekonomi ifl asa doğru gider. Üreticinin hesabı şaşar, tüccarın feraseti gider, sanayicinin çarkı durur. Eğer piyasa yerine yasa getirirsen rahatlıkla kendi halkına, gönül rahatlığıyla (!) “size açık ve karaborsa vadediyorum” diyebilirsin.