Petrol: Bir diğer sorun

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

Kasım ayında düşüşe geçen ve aralık ayını da 65-75 dolar aralığında geçiren petrol (WTI) ocak ayından bu yana yükseliyor ve son 7 yılın en yüksek seviyesine gelmiş durumda. Enflasyonla mücadelelin öne çıktığı bir dönemde petrol fiyatlarında yaşanan bu hareket elbette olumsuz. Sadece artan girdi maliyeti olarak değil aynı zamanda benzin gibi kalemler nedeni ile hane halkının geliri üzerinde negatif bir etkisi de olduğunu unutmamak gerekiyor.

Petrol yükselen tek emtia değil, tarım ürünlerinde de artışın soluksuz devam ettiğini görüyoruz ancak ben petrolü biraz daha detaylı incelemek istiyorum. Bu hafta gerçekleşen OPEC+ toplantısına katılan 23 ülke Mart ayı için üretimi 400 bin varil artırmada uzlaştı. 2019 Mart’ında OPEC’in fazla kapasitesi 5 milyon varil seviyesindeydi, Covid krizi ile beraber 2020 Haziranında bu oran 11.5 milyon varile yükseldi, şu anda ise 5.25 milyon varile gerilemiş durumda. Aralık ayında 250 bin varil üretim artışı hedefine rağmen 10 OPEC ülkesi artışta hedefin sadece yüzde 60’ını gerçekleştirebildi. OPEC dışındaki ülkelerin en önemlisi Rusya’ya baktığımızda da benzer bir durum söz konusu. Rusya artış hedefinde henüz yüzde 50’yi tamamlayabilmiş değil. Yani kağıt üstünde alınan kararlarla kuyudan pompalanan petrol arasında çok ciddi bir fark var. Peki neden? Rystad Enerji’nin Aralık ayında paylaştığı bir rapora göre 1 Ocak -Kasım 2021 döneminde keşfedilen yeni petrol kaynakları son 75 yılın en düşük seviyesinde.

 

Başka bir açıdan bakarsak ispatlanmış rezerv/üretim oranı da son 11 yılın en düşüğüne gerilemiş. Yeni yataklar bir yana cari yataklara yatırım yapılmadığı durumda üretim yıllık yüzde 7 geriliyor (kaynak IEA) . Bu gelişmeler sadece Covid nedeni ile yaşanmıyor. 2008 finansal krizinin ardından bilançolarını tamir etmek isteyen şirketler yatırımlarını ciddi anlamda kıstılar. Son yıllarda esen ESG yani yeşil hassasiyet de enerji şirketlerinin kaynak bulmasını , yatırımcı çekmesini zorlaştırıyor. Bu şirketler çekici bir yatırım alternatifi olmak için karlarını yatırıma değil yüksek temettü ödemelerine ayırdığı için kaynak ve üretim sorunu büyüyor. Bu görüntü sadece petrol için geçerli değil , bakır keşiflerinde de aynı tabloyu görebilirsiniz. Çin yavaşlaması, ABD-Iran arasında gerçekleşecek yeni bir nükleer anlaşma ile 1.3 milyon varillik Iran petrollerinin piyasaya dönmesi gibi bazı dinamikler fiyatı geriletebilir. ABD kaya petrolü üreticilerinin de regülasyonları aşarak piyasaya dönmesi diğer bir potansiyel üretim artışı. Ancak Covid’in etkisini yitirmeye başlaması ve yaza doğru mobilitenin artacağı gerçeği de diğer bir önemli dinamik. Bu durumda net bir resesyon senaryosu haric düşük petrol fiyatları zor görünüyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump değil ekibi 15 Kasım 2024
Altın ve dünya 18 Ekim 2024
Çin ve coşku 04 Ekim 2024
Sahnede Fed, geride Çin 16 Ağustos 2024
İzin verin tanıştırayım 09 Ağustos 2024
Kolay para 26 Temmuz 2024
ABD siyaseti 05 Temmuz 2024