Petrol avuntusu
Pek çok olumsuz gelişmenin içinde hepimizi etkileyen en olumlu gelişme 130.5 dolara kadar yükselen petrol fiyatının 88 dolara kadar gerilemesi oldu. Gerilemenin temelinde bir kaç gelişme olabilir. İlki elbette Covid önlemleri nedeni ile hem mobilitenin hem de ekonomik faaliyetlerin ciddi anlamda gerilediği Çin. İlerideki dönemde yukarı yönlü revizyonlar beklediğim ABD büyümesi daha doğrusu ilk iki çeyrekte daralan ABD ekonomisi de petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskıyı azaltıyor. Enerji Bakanlığının verileri ABD sürücülerinin daha az benzin kullandığına işaret ederken Başkan Biden’ın strateji petrol rezervlerini piyasaya sürmesi de işe yaramış gibi görünüyor.
Öte yandan Rusya'ya uygulanan ambargolar petrol üretimini korkulduğu oranda azaltmadı. Rusya’nın Çin ve Hindistan'a yönelmesi ve iskontolu satışlar yapması yükselen fiyatları yavaşlatan bir diğer gelişme. Nisan ayında Ural petrolü ile Brent arasında fiyat makası 30 dolara kadar açılmıştı. Şu anda bu makasın 19 dolara gerilediğini görüyoruz. Tek başına petrol fiyatını değerlendirmek doğru olmaz. Grafikte petrol vadeli kontratlarından oluşmuş eğriyi görüyorsunuz. Üstte gördüğünüz eğri 18 Nisan tarihli petrol fiyatlarında oluşuyor. Hem daha yüksek bir seviyede hem de vadeler arasında çok büyük fiyat farkları var. Bu arz sorunu nedeni le herkesin hemen petrol sahibi olmak istediğini gösteren bir durum. Altta gördüğünüz eğri ise 18 Ağustos itibarı ile durum. Eğri sadece toptan aşağı hareket etmekle kalmamış vadeler arasında fiyat farkı da azalmış durumda. Öyle ki bu yazı yazıldığı sırada aktif kontrat olan eylül ile bir sonraki kontrat ekim arasında makas sadece 40 sente gerilemişti. Önümüzdeki günlerde uzun vadeli kontratların kısa vadelilere oranla daha yüksek fiyatlardan geçmeye başladığını da göreceğiz.
Ancak elbette sorunla bitmiş değil. Ukrayna savaşı devam ediyor, Rusya’ya yönelik ambargolar nedeni ile petrol arzı sorunlu olmaya devam edecek. Çin büyüme uğruna Covid önlemlerinden vaz geçebilir. Daha kısa vadede ise Iran ile Batılı güçlerin uzlaşıp uzlaşamayacağı önemli olacak. Kısa vadede 45 milyon varil stok ve 900 bin varil günlük üretim artışından bahsettiğimiz için anlaşmanın gidişatı petrol fiyatlarını yakından ilgilendiriyor. İran ABD’nin bir kez daha anlaşmadan çekilmeyeceğine dair garanti isterken (ABD gelecekteki bir başkan adına böyle bir garanti veremeyeceğini söylüyor) verilmemesi durumunda nükleer alanda elde ettiği ilerlemenin dondurulmasını ve ABD bir kez daha çekilirse çalışmalara devam etme hakkı istiyor. Böyle bir durumda santrifüj ve nükleer yakıt dost bir ülkede kilit altında tutulacak ve anlaşma iptal edilirse İran’a iade edilecek.