Perakendede dijital dönüşüm
Hani sorsanız kimse bugünlere geleceğimizi düşünmüyordu. Öyle ki e-ticaret geleceğin satış kanalı dendiğinde, ‘Tüketici mağazadan vazgeçmez, daha ona çok yol var’ deniyordu. Değişim inanılmaz oldu ve bana sorarsanız daha değişimin başındayız ve hiçbir şey görmedik. Danışmanlık şirket KPMG perakende sektöründe dönüşümle ilgili trendleri tespit etmeye yönelik bir rapor yayınladı. Aslında trend değil çoğu ‘gerçek’ gelişmeler. Trendler artık daha fütürist boyutta kaldı. Sözü edilenlerin çoğunun zaten içinde yaşıyoruz. “KPMG Perspektifinden Perakende Sektöründe Dijitalleşme Trendleri ve Dijitalleşme Işığında Yatırımlar” raporu konvansiyonel perakende ve tüketici ürünleri sektöründe trendleri iki ayrı ana başlıkta topluyor; geleneksel perakendeciliği geleceğe taşıyan akıllı mağaza teknolojileri ve e-ticaret teknolojileri. Tabii aslında akıllı mağazacılık zaten e-ticaret’in de bir uzantısı. Yoksa akıllı mağazacılık tek başına çok anlamlı bir şey değil. Rapordan alıntıları sürdürürsek şunlar ortaya çıkıyor:
Akıllı mağaza uygulamaları yaygınlaşıyor
Tahminlere göre küresel akıllı mağaza pazarı 2021 yılında 22,6 milyar dolardan, yıllık ortalama yüzde 25’lik bir büyüme kaydederek, 2026 yılında 68,8 milyar dolara ulaşacak. Akıllı mağaza teknolojileri, akıllı deneme kabinleri, elektronik etiketler, akıllı otomatlar, akıllı aynalar ve sanal gerçeklik / artırılmış gerçeklik (VR/AR) turları gibi müşteri deneyimine odaklı birçok uygulamayı kapsıyor. Teknoloji açısından bakıldığında pazarda; yapay zekâ, IoT, AR/ VR, robotik ve analitik gibi uygulamaların ön planda olduğu gözlemleniyor. Özellikle IoT teknolojisi günümüzde akıllı stok sistemi, dijital etiket ve akıllı raf gibi uygulamalarda kullanılıyor.
Türkiye’de e- ticaret 638 milyar TL
Global e-ticaret hacminin 2021 yılında 4,9 trilyon dolara ulaştığı ve 2022’de 5 trilyon doları geçeceği tahmin edilirken global e-ticaret hacminin 2025 yılına kadar 7 trilyon doları geride bırakması bekleniyor. KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Direktörü Özge İlhan, Türkiye’deki e-ticaret görünümünü değerlendirerek, “2020 yılında yaklaşık yüzde 165 oranında artış gösteren e-ticaret pazarı, hacim bazında ortalama üç yılda ulaşması öngörülen seviyeye bir yılda ulaşarak 220 milyar TL hacmi yakaladı. E- ticaret pazarının, 2025 yılının sonunda 638 milyar TL değere ulaşması bekleniyor. Türkiye’de mobil e-ticaret pazarı, pandemi öncesi toplam e-ticaret pazar büyüklüğünün yüzde 41’ine sahipken pandemiyle birlikte bu oran yüzde 53’e yükseldi. Mobil e-ticaretin, toplam e-ticaretteki pazar payının 2025 yılında yüzde 80’e ulaşacağı tahmin ediliyor” yorumunda bulundu.
Alışveriş deneyiminde bulut ilk sırada
Teknolojinin online alışveriş deneyimini nasıl değiştirdiği incelendiğinde, web sitesi performansının iyileştirilmesi için bulut uygulamalarının kullanımı ilk sıralarda yer alıyor. Bulut uygulamaları aynı zamanda omni-channel (çoklu kanal) deneyiminin iyileştirilmesi için de destek sağlıyor. Bulut teknolojilerini, arama motorunun ve müşteri ilişkilerinin yapay zekâ destekli olarak geliştirilmesi ve kişiselleştirilmesi takip ediyor. E-ticaretteki trendlere bakıldığında “tıkla-al” uygulaması geçtiğimiz beş yıldan bu yana yaygınlaşmayı sürdürüyor. E-ticaret trendleri arasında hızlı yükseliş gösteren “fabrikadan tüketiciye” (dropshipping) ise e-ticaret yapmak isteyen kişilerin herhangi bir ürün stoku yapmadan e-ticaret sitelerinden satış yapmasına olanak sağlayarak yarattığı pazar hacmi ile online platformlar tarafından da destek buluyor.
Metaverse ve showroom’lar
Yeni teknoloji trendleri ile gelişen perakendede yapay zekâ daha kapsamlı bir kişiselleştirmeye imkân sunarken artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri ise daha çok ürün keşfini desteklemek için ön plana çıkıyor. Bu doğrultuda AR/VR uygulamaları nihai tüketicilere henüz geniş ölçüde ulaşmamış olsa da ticari kullanımların hayata geçtiği gözlemleniyor. E-ticarette son dönemde en popüler gündem maddeleri arasında metaverse de artık sıklıkla karşımıza çıkıyor. Şirketlerin metaverse stratejileri şu anda çoğunlukla marka değerini desteklemek üzerine yoğunlaşıyor. AR/VR uygulamalarının gelecek beş yıl içerisinde e-ticareti nasıl etkileyeceği endüstri profesyonellerine sorulduğunda ilk sırada sanal showroom’ların oluşturulması beklentisi geliyor, hemen sonrasında beklentileri fiziksel deneyimin online ortama uyarlanması takip ediyor.
Türkiye’ye yansıması nasıl?
KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Direktörü Özge İlhan, dünyadaki trendlerin Türkiye’deki yansımaları konusunda şunları söylüyor: “Türkiye’de akıllı mağazacılık örnekleri maalesef teknoloji yatırımları gerektirdiği için biz öncü olamıyoruz. Global markaların öncülük ettiği bazı gelişmeler henüz yok. Ama genelde bu süreç böyle gelişiyor. Türkiye de bunu takip edecek ve alt yapı olarak bu yatırımları yapmaya başlayacaklar. Türkiye e-Ticaret’te de gelişmekte olan bir ülke. Fakat ilerlemek için alt yapımımız buna müsait. Özellikle startup’lar çok hızlı gelişiyor. Bunlar teknolojik kaynakları oluşturuyor. Türkiye’de ayrıca bunlara yatırım yapan iyi bir yatırımcı ekosistemi oluşuyor. Bunlar da IoT, yapay zeka, robotik gibi pek çok teknoloji alanında Türk girişimlerinin oluşmasını sağlıyor. Hatta bunlar yurt dışına yöneliyor. Tabii fakat Türkiye’nin bunları hayata geçirecek bir uluslararası markası olmadığı için dünyanın önemli marklarında bunları daha çok görüyoruz.”