Parasal genişlemeye devam

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Merkez Bankası haftalık repo ihale faiz oranını bir puan daha indirerek yüzde 9.75'ten yüzde 8.75'e çekti.

Artık faiz indirimi ile diğer göstergelerin bağlantısı tümden koptu ya da başka bir ifadeyle olabilecek bağlantılar ve etkiler tümden göz ardı edilir oldu.

Faiz düşünce kur yükselirmiş, faiz düşünce tasarruflar azalırmış, mevduattan kaçış olurmuş; bunlar kimsenin umurunda değil.

Şu koşullarda olamaz da zaten. Ortada bir yangın var ve bu yangının söndürülmesi için bir şeyler yapılması lazım. Yangın tümüyle sönecek gibi görünmüyor ama en azından daha da büyümesi önlenmeye çalışılıyor.

Merkez Bankası da bu çerçevede beklendiği gibi faiz indirimine gitti. Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada "Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflama derinleşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devem etmektedir" denildi. Yani bir bakıma "Bakın tüm dünya ne yapıyorsa biz de onu yapıyoruz" demeye getirildi.

Koronavirüsün sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkilerin yakından izlendiği belirtilen açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi:

Ocak ve şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyet, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başlamıştır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme gösteren cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir."

Enflasyon dengeli gidecek

Açıklamada kur artışı gibi enflasyonu artıracak etkenler bulunduğu, ancak başta metal ve petrol fiyatlarında olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan gerilemenin enflasyondaki bu artışı dengeleyeceği ifade edildi.

Ayrıca toplam talepteki yavaşlamanın da enflasyonu sınırlayıcı bir etki yapacağı vurgulandı.

Korona ekonomide de ezberleri bozdu

Korona gibi bir sorun yaşanmıyor olsa Merkez Bankası'nın şu koşullarda faizi bir puan aşağı çekmesi karşısında adeta kıyamet kopardı.

Gerçi koşullar da şimdiki gibi olmazdı ya, o da ayrı...

Normal koşullarda ne Türkiye'den böylesine çıkış olur, dolayısıyla ne de kur böyle bir düzeye ulaşırdı.

Ancak hangi nedenle olursa olsun Türk parasının böylesine hızlı bir şekilde değer yitirdiği bir ortamda Merkez Bankası faizi tutup bir puan aşağı çekemezdi.

Enflasyonla ilgili tahminler de günden güne çok değişiyor gerçi ama şu anki yıllık enflasyonla faiz arasındaki makas son indirimle daha da açılmış oldu.

Yıllık enflasyon mart sonu itibarıyla yüzde 11.86, faiz ise yüzde 8.75. Merkez Bankası'nın yıl sonu için öngördüğü yüzde 8.20'lik enflasyon tutacak olsa bile faizde pek hareket alanı kalmadı. Enflasyon bu düzeyde tahmin edilirken faiz daha da aşağı çekilir mi, bilinmez.

Ama dedik ya, korona ekonomide ezberleri bozdu, bağlantıları tümden kopardı attı. Dolayısıyla mevcut enflasyondan daha düşük faiz normalse de beklenen enflasyondan düşük faizi de görebiliriz, şaşırmayalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar