Parasal genişlemeden çıkma tartışmaları kapıda mı?
Küresel piyasalarda aşılamanın hızlanması, FED’in “güvercin” politikası, yeniden açılma teması ve büyük ölçekli teşvik adımlarının desteğiyle rekor seviyeleri test eden riskli varlık sınıfındaki hisse senedi piyasalarında yukarı yönlü eğilim devam ediyor. Yılbaşından bu yana küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 endeksi yüzde 11,1, Dow Jones sınai endeksi yüzde 12,3, teknoloji endeksi Nasdaq yüzde 4,2, Russell 2000 endeksi ise yüzde 12,7 oranında yükselmiş durumda.
Diğer yandan Mayıs ayına, zayıf tarım dışı istihdam verisinin ardından pozitif momentumla başlayan piyasalarda, yükselen enflasyon beklentilerinin öne çıktığını ve soru işaretlerine neden olduğunu takip ediyoruz. Geçen hafta Çarşamba günü ABD’de açıklanan çekirdek TÜFE aylık bazda yüzde 0,9 artışla 1982’den bu yana en hızlı yükselişini yaşadı. Benzer şekilde sert yükselişin öne çıktığı üretici fiyatları da maliyet baskılarının devam ettiğini gösteriyor. Piyasa beklentilerini de aşan enflasyon verileri soru işaretlerine neden olsa da geçen hafta konuşan birçok FED üyesi enflasyonda artışın geçici olacağını ve parasal teşvikin devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
Piyasada baskın tema; enflasyon
Daha önce de vurguladığımız gibi parasal genişlemeden çıkılmasına yönelik tartışmaların yavaş yavaş gündeme gelebileceğini, FED’in 16 Haziran’daki toplantısında vereceği mesajların ve devamında Ağustos ayındaki Jackson Hole toplantısındaki küresel merkez bankalarından gelecek açıklamaların önemli olacağını düşünüyoruz. Mayıs ayı başında yayınladığımız “Reflasyon ve Enflasyon” isimli aylık strateji raporumuzda da vurguladığımız gibi enflasyonun baskın piyasa teması haline geleceğini düşünüyoruz. Enflasyon yükseldikçe, politika yapıcıların enflasyonun geçici olduğuna dair görüşleri sorgulanmaya başlanabilir.
Bu doğrultuda da önümüzdeki dönemde daha kalıcı fiyat baskılarının belirtileri, özellikle istihdam artışında hızlanma görüp görmeyeceğimiz riskli varlıklar açısından önemli olacak. Piyasa beklentilerinden zayıf yönde gerçekleşen ABD Nisan ayı tarım dışı istihdam verisinin işgücü talebindeki anlamlı bir zayıflamadan ziyade arz problemlerinden kaynaklı olduğuna yönelik yorumları, zayıflamanın geçici olabileceğine dair görüşlerin öne çıktığını da hatırlatalım. Ayrıca haftalık işsizlik başvuruları geçen yılın Mart ayından bu yana ilk kez 500 binin altına düştü. Bu da istihdam piyasasının ekonomi açıldıkça hızla FED'in hedefine doğru ilerlediğine işaret ediyor.
Bu hafta; FED FOMC toplantı tutanakları, bölgesel imalat verileri, konut verileri ve birçok FOMC üyesinin hafta boyunca yapacağı açıklamalar, küresel Mayıs ayı öncü PMI endeksleri, Çin’de sanayi üretimi ve perakende satışlar verileri takip edilecek. Konut başlangıçlarında Mart ayındaki sert yükselişin ardından dengelenme beklenirken, FED toplantı tutanaklarında güvercin duruşun korunmasını bekliyoruz. Hatırlanacağı üzere Nisan toplantısından bu yana birçok FED üyesi enflasyonda artışın geçici olacağını ve parasal teşvikin devam etmesi gerektiğini yineliyor. Enflasyon verisinde yukarı, istihdam verisinde ise aşağı yönlü sürprizler yaşanmıştı. Dolayısıyla tutanakların piyasalar üzerinde önemli bir etki yaratmasını beklemiyoruz. Öncü Mayıs PMI verilerinde ise, sert yükselişlerin ardından imalat sektöründe dengelenme, hizmet sektöründe ise hızlanma görebiliriz. PMI verilerinde özellikle enflasyon baskılarına yönelik sinyaller önemli olabilir.