‘Paranın ateşini toprak söndürür’ stratejisiyle yol aldı, Fildişi Sahili’ne uzandı

Elite World Hotels Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, geçen Nisan ayı sonlarında LinkedIn’de şu paylaşımı yaptı:

- 50 yıla yaklaşan deneyimini yatırımcılarla paylaşma stratejisiyle çalışmalarını sürdüren Elite World Hotels & Resorts, franchise modeli ile büyüme hedefi çerçevesinde ilk yurt dışı otelini Yamoussoukro’da (Fildişi Sahili) açmak için imzaları attı.

- Batı Afrika’nın ilk Türk oteli olacak Elite World Grand Yamoussoukro, 2026 yılının Haziran ayında misafirlerini ağırlamaya başlayacak.

Yazıişleri Müdürümüz Handan Sema Ceylan ve Haber Koordinatörümüz Mustafa Kemal Çolak’la birlikte Emel Elik Bezaroğlu ve Elite World Hotels & Resorts Pazarlama Direktörü Bünyamin Öztürk’le Taksim’deki otellerinde görüşmeye giderken “Fildişi Sahilleri’ndeyiz” paylaşımına yeniden baktım. Ardından Ocak 2017’de Elite World’ün Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Elik’le sohbetimiz sonrası yazdığım yazıyı okudum.

Coşkun Elik’in o sohbette kullandığı şu deyim dikkatimi çekmişti:

- Paranın ateşini toprak söndürür…

Coşkun Elik, memleketi Van’da ticaret lisesini bitirdikten sonra İzmir İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’ni kazanmış, babası gitmesine engel olmuştu:

- Ortam iyi değil. İzmir’e gitme, burada kendi işlerimizde çalış.

Babası o dönemde Van’da bir otel ile Elazığ merkezli Hazar Turizm’de 26 otobüs çalıştırıyordu. Otelde çalışmaya başlamıştı. Bir süre sonra babasından yediği fırça ağır gelmiş, ayrılmaya karar vermişti.

Adana’ya gidip o dönemki vergi iadesi desteğini fırsat görüp canlı hayvan ihracatına girmişti. 1987 yılında o işe noktayı koyup, İstanbul’a taşınmıştı. Coşkun Elik’in İstanbul’da ilk yaptığı iş Laleli’de 56 dükkan satın almak olmuştu.

Laleli’de bavul ticaretinin en canlı döneminde dükkan kiralarından iyi kazanç sağlamış, 1994’te biriken nakiti 17.5 milyon Alman Markı’nı bulmuştu. Önce, “1 koyup 5 alabileceğim yeni bir işe girmeliyim” diye aklından geçirmiş, sonra şu deyime sarılmıştı:

- Paranın ateşini toprak söndürür…

Bunun üzerine Taksim Talimhane’de iki Elite World’ün yanyana bulunduğu noktadaki 3 binayı satın alıp, kararını vermişti:

- Baba mesleği otel işine dönmeliyim.

Emel Elik Bezaroğlu, abisi Coşkun Elik’in ilk oteli Taksim’de 2003 yılında hizmete açtığını anımsatarak söze girdi:

- Bugün zincirimizdeki otel sayısı 12’ye ulaşmak üzere. Otellerimizin 11’i yurt içinde. 12’nci otelimiz Fildişi Sahili’nde olacak.

Bünyamin Öztürk araya girdi:

- Hedefimizde yurt dışı vardı. İlki Fildişi Sahili’nde devreye girmiş olacak.

Emel Elik Bezaroğlu, işletmesini üstlendikleri Kuşadası’ndaki otelin Haziran ayı sonlarında açıldığına işaret etti:

- 8 otelimizde birebir yatırımcıyız. Bir süre işletme ve franchising modeliyle yola devam edeceğiz. 2030’da Elite World zincirindeki otel sayısının 50’ye ulaşmasını hedefliyoruz.

Elite World’ü çatı marka olarak kullandıklarını kaydetti:

- Elite World’ü temel alarak 10 marka oluşturduk. İşletecek otel veya franchiser seçiminde yatırımcılara dikkat edeceğiz. Yatırımcılarla aynı dili konuşmamız çok önemli. Yani, iş yapış açısından frekanslarımız tutmalı.

Bu noktada Fildişi Sahili’ndeki yatırımcı ile ilgili bilgi verdi:

- Oradaki yatırımcı Batı Afrikalı. 60 milyon Euro’luk bir yatırımı hayata geçiriyor.

Otellerdeki doluluk durumunu merak ettik, Bünyamin Öztürk yanıtladı:

- İstanbul’daki otellerde ortalama doluluk yüzde 70-75’lerde.

Emel Elik Bezaroğlu, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nda (TGA) Yönetim Kurulu Üyesi olduğuna işaret etti:

- TGA’da da hep konuşuyoruz. Hem otellerimizi, hem de pazarı çeşitlendirmemiz gerekiyor. İnsanlar konakladığı mekanın temiz ve rahat olmasını istiyor. Önemli bir bölümü için 5 veya 3, 4 yıldızlı olması fark etmiyor. Her turistin bütçesi 5 yıldızlı otele yetmiyor.

TGA’da Çin pazarına dönük adımlar atma planı üzerinde durulduğunu paylaştı:

- İnşallah TGA’nın bu çalışmalarıyla birlikte Çin’den de bir hareket bekliyoruz.

Coşkun Elik, Elite World’lerin ilkini 2003 yılında Taksim’de devreye aldı. Zamanla kardeşleri Vedat, Sedat ve Emel Elik’le kol kola girdi, otel markasını zincire dönüştürmeye dönük adımlar attı. Elite World ailesine daha sonra yeğeni Server Alparslan da İcra Kurulu Üyesi olarak katıldı.

Elik kardeşler, 21 yılda Elite World’ü 12 otelden oluşan zincire dönüştürdü…

2030 yılında zincirin 50 otele ulaşması konusunda da önü açık görünüyor…

‘Fijital’ modeli benimsedi, mağazaları ‘deneyim Merkezi’ne dönüştürdü

Enplus Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Yavuz aradı:

- Birbirine yakın iki mağazamızı görmeye davet ediyorum.

Hasan Hüseyin Yavuz’un daveti üzerine biri mutfak, diğeri kahve makineleri deneyimleme merkezi gibi olan iki mağazaya gittim, Yönetim Kurulu Başkanvekili Aykut Yavuz ve CEO Murat Hatipoğlu ile sohbet ettik.

Murat Hatipoğlu, 1997’den bu yana grupta görev yaptığını belirtince Aykut Yavuz da aynı tarihlerde şirkete dahil olduğunu vurguladı:

- Ben de aynı tarihlerde ABD’den dönüp firmamızda çalışmaya başladım.

Hatipoğlu, şirkete adım adım önemli markalar kattıklarını bildirdi:

- Mağazalarımızda 60 farklı markanın ürünleri yer alıyor. Bu markalardan 18’inin Türkiye distribütörlüğünü biz yürütüyoruz. Mutfak gereçlerinden soğutuculara beyaz eşyadan kahve makinelerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahibiz.

Türkiye’de 53 satış noktalarının olduğunu kaydetti:

- Fiziki mağazalarımızın yanı sıra online satışlarımız da her geçen gün artıyor. Yani biz aslında pazarlamada “fiziki” ile “dijital”in birleşiminden oluşan “fijital” model ile yol alıyoruz.

Fiziki mağazalarını adım adım “deneyim merkezi”ne dönüştürdüklerinin altını çizdi:

- Mağazalarımızdaki mutfak gereçlerinin deneyimlenmesi için bazılarında kendi mutfaklarımız yer alıyor. Bunun yanı sıra mutfak gereçlerinin konutlara en doğru şekilde yerleştirilmesi konusunda yol gösteren özel mimarlarla da çalışıyoruz.

Kahve makinelerinin Enplus’ta önemli bir yer tuttuğuna işaret etti:

- Kahve makineleri ciromuzun yüzde 35’ini oluşturuyor. Mağazalarımızdan bazılarında da kahve makinelerinin deneyimlendiği bölümler oluşturduk. Kahve makinalarımızın satış sonrası kurulumunu barista arkadaşlarımız yapıyor.

Aykut Yavuz, gezdiğimiz iki mağazanın ikinci katlarına özellikle çıkmamızı istedi:

- Bazı mağazalarımızın ikinci katlarını servis alanına dönüştürdük. Kahve makinesi ağırlıklı mağazamızın ikinci katında bakım ve servis alanı yer alıyor.

Murat Hatipoğlu, mutfak gereçlerinin pazarlandığı mağazada bir ürüne dikkat çekti:

- Bunu üreten şirket “slow cooker” (yavaş pişirici) olarak pazarlıyordu. Biz de başlangıçta aynı şekilde raflarımıza koyduk. Ancak, düşündüğümüz kadar iyi gitmiyordu. Biz, “akıllı düdüklü” dedik. Bu ürünün satıldığı ülkelerde bir numaraya yükseldik.

Distribütörü oldukları markaların Türkiye dışındaki ülkelerde mağazalarını açma planları olup olmadığını sordum, şu yanıtı verdi:

- Bize yurt dışında mağaza açmamız konusunda çağrılar alıyoruz. Henüz gündemimizde yok.

"Fijital perakendecilik ve pazarlama" pandemi sonrasında piyasaya yerleşmeye başlayan bir model oldu değil mi?