Pandeminin ekonomik etkilerini hafifletme yöntemi: Tasarrufu arttırma
Haldun PAK -Rasyotek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden pandemi, pek çok ülke ekonomisini derinden etkilemiştir ve etkilemeye de devam etmektedir. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün (İŞKUR) Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ve Nakdi Ücret Desteği (NÜD) ile ülkemizde bulunan işverenler ve çalışanlar pandemi döneminde nispeten rahat bir nefes alsa da bu dönemin kendi içinde barındırdığı zorlukların hemen her kurum ve kuruluşa etkisi olmuştur. Şimdi pandeminin etkileri büyük ölçüde azalmış ve normalleşme süreçleri hız kazanmışken işverenler için cevaplanması gereken birkaç kritik soru bulunmaktadır.
Mevcut dönemde Türkiye’nin GSYH’si bize neler anlatıyor?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye ekonomisinin 2021 yılı ilk çeyreğine ait büyüme verilerini açıklamıştır. Hazırlanan rapora göre Türkiye GSYH’sinin 2021 yılının ilk çeyreğinde geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %7 oranında büyüdüğü belirtilmiştir. Reuters ve Bloomberg anketlerinden çıkan oranların da üstünde çıkan sonuçla Türkiye ekonomisinin beklenenin de üzerinde büyüdüğü görülmektedir.
2021 yılının ilk çeyreğinde bilgi ve iletişim faaliyetlerinin %18,1 ve sanayi faaliyetlerinin %11,7 oranında büyümesinin yanında, ihracat ve dış ticarette gözlenen büyüme de iş çevrelerince olumlu ve umut vadeden bir detay olarak karşılanmıştır.
Türkiye’nin 2001-2020 yılları arasında Polonya ve Çekya’dan sonra rakipleri arasında ihracatını en fazla artıran ülke olması da gelişim yönünde önemli bildirimler olarak değerlendirilmiştir. Her ne kadar bir buçuk yıllık süreçteki belirsizlik ve tedirginlik ortamı ekonomik istikrarı sarsabilecek derecede, dünya çapında bir güce sahip olsa da Türkiye, birçok ülkeye oranla bu dönemi de olabilecek en az zararla atlatmayı başarmaktadır.
Haziran sonunda KÇÖ ve NÜD bitince şirketler, ne tür aksiyonlar almalı?
Haziran ayının sonunda Kısa Çalışma döneminin resmi olarak bitmesiyle beraber, şirketler artık tam kapasiteyle çalışmaya başlayacaktır. Şüphesiz bu, tüm sektörlerin üretim ve hizmet gücüne olumlu etki yapacak ve ekonomik büyümeyi destekleyecektir. Pandeminin olumsuz etkilerinden kurtulmak için şirketlerin hızla büyüme trendine ihtiyaç duyduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Diğer taraftan şirketlerin büyümesi kadar önemli olan bir başka konu ise tasarruflarını doğru yönetmeleridir ki bu seçenek, kısa vadede çözüm olabilecek en doğru, en garanti yoldur.
Şirketler tasarruflarını arttırmak için neler yapmalıdır?
Şirketler ve işverenler açısından bakıldığında maliyette tasarruf edebilmek en az kârlılık kadar büyük önem taşımaktadır. İşveren maliyetlerini düşürebildiğinde; yeni yatırımlar, üretim kapasitesinin arttırılması adına adımlar atıp yeni projeler ortaya koyabilir. Bu da ekonomik kalkınmanın, büyümenin ve gelişmenin yolunu açar. Bu bağlamda SGK ve İŞKUR Teşvikleri, işverenin can simidi olacaktır. İşverenler SGK teşviklerinden eksiksiz, hatasız faydalanabilir ve personel maliyetlerinde olabildiğince tasarruf edebilirlerse hem kendi işlerinin büyümesine hem istihdama hem de ülke kalkınmasına katma değer katabilirler.
İstihdam ve maliyet tasarrufu anlamında SGK teşvikleri kadar önemli bir diğer seçenek de İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı’dır. Özellikle üretim, perakende, turizm, çoklu şubeli yapılara sahip sektörlerde İşbaşı Eğitim Programı ile personel istihdam etmek hem işveren açısından hem de istihdama katkı anlamında önemli bir adımdır. Bu sayede kursiyer başına en az 4.203,56 TL tutarında bir tasarruf sağlamak mümkündür.
Adımlar dikkatli şekilde atıldığında devletin verdiği destekle de bu zor günlerden kolaylıkla çıkmamız mümkündür.